Kişisel blog yazıları serisinin yeni yazısı ile burdayım. Bu pazartesi öyle bir yoğun geçti ki. Durmadık resmen. Konuş da konuş. Umarım tüm hafta boyunca böyle devam etmez. Pazartesi akşamları Show TV’de, Güldür Güldür’ün tekrarı oluyordu. Kanal D’de, Uzak Şehir başlayıncaya kadar ona bakıyorduk. Bu hafta yeni başlayan dizi Rüya Gibi’nin tekrarını koymuşlar. Hevesimiz kursağımızda kaldı. Başka kanallarda da izlenecek bir şey bulamadık. Mecbur kanal D’yi açtık. Uzak Şehir’in özetini de izledik. Kapıları Açmak kitabını okumaya devam ediyorum. Bu akşam fazla okuyamadım ama. Okumadan geçmedim hiç olmazsa. Bazı kargocular var. Kapıya bırakıp gidiyorlar kargoyu. Be mübarek adam, kapıyı çalsana. Kapı önünde beslediğimiz kediler var. Kargoyu parçalasalar ne olacak? Bu ülkede herkes baştan savma iş yapıyor. Bugün hava genelde yağmurluydu. Dışardan gelen kardeşim sulu kar yağdığını söyledi. Ama devamı gelmedi. Böyle giderse bu hafta kar yağabilir. Evet, ya etraf şöyle bir beyaza bürünsün yahu. Özledik. Dört mevsimi de yaşamak güzel. Gerçi insanlık olarak mevsim falan bırakmadık ortada ya neyse. YouTube’da, Ayhan Tarakçı’nın, karanlık maddeyi tespit etmeyi başardık mı başlıklık videosunu izledim. Kara delikler gibi bu karanlık madde de çok ilgimi çekiyor. Bu konulara ilginiz varsa izlemenizi öneririm. Şimdiden güzel bir Salı günü geçirmenizi dilerim millet. Kişisel blog yazıları serisinin yeni yazısında görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder