Vaka sayısı yine
on bin rakamının üzerine çıkmış. Bir şey söyleyeyim mi size: İnanın, kimsenin
umurunda değil. Kafeler ve restoranlar yeniden açılmanın sevinci içinde. Biz müşteriler
ise çay, kahve içip, sohbet etme peşindeyiz. “Açın, açın. Bir daha da
kapatmayın” psikolojisi hakim çoğumuza.
 |
foto kaynak: unsplash.com |
BEN BENZETEMEDİM…
Amazon, mobil
uygulamasındaki logosunu değiştirmiş. Yeni logoyu Hitler’e benzetenler olmuş. İlk
gördüğümde de, daha sonra dikkatli bir şekilde baktığımda da, hiç de Hitler’e
benzetemedim.
AZ TWİTTER, RAHAT KAFA…
Twitter’ı eskisi
kadar kadar faal kullanmıyorum. Oradaki nefret dilinden uzağım yani. Kafam o
kadar rahatladı ki. Bizimkiler haberleri izlemese, belki açıp haber bile
izlemeyeceğim. O aşamaya geldim artık. Sosyal medyanın bizi zehirlediğine dair
söylenenlere hak veresim geliyor böyle oldukça.
BONUS YAZI: Blog yazmak, Twitter kullanmak gibi…
SIKI TAKİP ETTİĞİNİZ BLOGLAR…
“Acaba bugün ne
yazmış?” diye merak ettiğiniz blog veya bloglar var mı? Ama kendinize gerçekçi
olun. Kaç blog var böyle hayatınızda? “O bloğu okumadan geçmem” dediğiniz. Takip
ettiğiniz bloglar sorulduğunda, ilk aklınıza gelen. İlla yoruma yazmanız
gerekmiyor. Kendi kendinize cevap verseniz de yeter.
BONUS YAZI: Hayata dair yazılar yazan kişisel blogları daha çok seviyorum…
TAMAMEN SİLMEK Mİ?
Bazıları sosyal
medya uygulamalarını tamamen telefonlarından kaldırıyorlarmış. Ben bu zamana
kadar böyle bir çılgınlık yapmadım. Ya siz? Sosyal medyayı az kullanmaya
çalışıyorum. Benim için daha az kullanmak, şöyle bir girip bakmak. Hani, “Bir
arkadaşa bakıp, çıkacaktım” gibisinden. Yoksa birden bıçak gibi kesemiyorum. Kaldırıp
atamıyorum uygulamaları.
KISA KISA…
Şu yazıda kaç
taneye konuya değindim. Aslında zorlasam birkaç tanesiyle yazıyı bitirebilirdim.
Ama bu akşam kısa kısa yazmak geldi içimden.
AMATÖRCE YAZMANIN RAHATLIĞI…
Bloğun güzel
yanlarından biri de kafana göre yazman. Bir an, çok okunan bir yazar olduğumu
düşündüm de. Her şeye dikkat etmen lazım. Mesela herhangi bir marka ya da ürün
hakkında bir espri yapsan, hemen yanlış yerlere çekilebilir. O firmanın
reklamını yaptığınız söylenebilir falan.
MÜKEMMELİYETÇİ MİYİM?
Bazen an geliyor,
yazıya nasıl giriş yapacağımı bilemiyorum. Bazen de yazıyı nerede sonlandırmam
gerektiği konusunda şüpheye düşüyorum. Daha sonra da, “Senden yazar da olmaz. Daha
yazıyı nerede bitireceğini bilemiyorsun” diyorum. Kendi kendimi ezikleyip
duruyorum. Galiba bende mükemmeliyetçilik var.