Yarıda bıraktığım iki Yaşar Kemal kitabı...

Yaşar Kemal’in iki kitabını okuyup yarıda bırakmıştım. Ama denemelerini çok sevmiştim Yaşar Kemal’in. Yarıda bıraktığım iki kitabı ise: Yer Demir Gök Bakır ve Deniz Küstü kitaplarıydı. Yaşar Kemal deyince akla ilk gelen kitap olan İnce Memed’i ise daha okuma fırsatı bulamadım.

BEKLENTİSİZLİK, MUTLU MU EDER?

Az önce İnstagram’da, John Steinbeck’in sözüne denk geldim. “Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk” diyordu. İnsan denen varlıklar olarak bizler, hiçbir beklenti içinde olmadan nasıl yaşayabiliriz ki? İnsanın doğasına ters değil mi durum?

GÜLDÜREYİM DERKEN SAÇMALAMAK…

Yeni nesil komedyenler var. YouTube, İnstagram ya da X’de, elbet denk gelmişsinizdir. Dün akşam bunlardan birini izledim. Komedi yapmak uğruna çok saçma şeyler konuşabiliyorlar. En az bi 20 dakika izledim. Bu 20 dakikalık bölümde birkaç falsosuna denk geldim.

Fatih Erbakan'ın, Yıldız Tilbe'den aldığı telefon...

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Oda TV’de yaptığı röportajda, “Unutamadığınız telefon var mı?” sorusunu cevaplamış. Necmettin Erbakan vefat ettikten sonra telefonla arayıp taziyelerini iletenler arasında Yıldız Tilbe de varmış. İşte bu telefon görüşmesi kendisi için unutulmazlar arasında yer alıyormuş. O telefon görüşmesinde Yıldız Tilbe, “Benim babam da eskiden Refah Partisi’ne oy verirdi. O zaman daha çocuktum, gençtim hatırlıyorum. Ben Erbakan Hoca’yı çok severdim” demiş. Yıldız Tilbe’den böyle bir hareket beklenir, şaşırtıcı değil. İçi dışı bir kadın. Kendisini severim. Zamanında yaptığı bu taziye ile de sempatim kendisine bir tık daha arttı. Yazıyı bitirmeden bir bilgi: Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011’de hayatını kaybetmişti.

Canan Karatay, Liverpool taraftarıymış...

Canan Karatay’ın, Liverpool ile ne ilişkisi var? 40 yıl düşünsem bu ikilinin bir araya geleceğini düşünmezdim. Ama olayın aslı hiç de öyle değilmiş. Canan Karatay, yüksek ihtisasını Liverpool’da yapmış. Bu nedenle de Liverpool maçlarına çok gitmiş. Sadece gitmekle de kalmamış. Çok bağırmış. Marşını da, her şeyini de bilirmiş. Öyle demiş. Düşünsenize Canan Hoca’yı tezahürat yaparken. Tabi o zamanlar genç daha. Canan Hoca tıp alanında söyledikleriyle ters köşe yapan bir doktor. Ona biliyoruz. Ama bu sefer bizi, yani futbol izleyicisini de ters köşe yaptı. Sen çok yaşa Canan Hoca. Parti kur, oy verelim. Sen iste ekmeği keselim. Sen iste şekeri hayatımızdan çıkaralım.

Levent Kırca, Müfit Can Saçıntı'yı nasıl işe almış?

Müfit Can Saçıntı’ya bir arkadaşı Levent Kırca’nın gazeteye verdiği yazarlık ilanından bahsetmiş. 

Bunun üzerine ilana başvurmak için arkadaşıyla beraber görüşmeye giden Müfit Can Saçıntı bir de ne görsün. En az bin kişi sırada. Bu sırayı gören bazıları ise daha sıraya girmeden geri dönmüşler. 

Sırada beklerken Levent Kırca gelmiş ve yüksek bir yere çıkarak bir konuşma yapmış yazarlık için orada bekleyenlere. Hepsini işe aldığını söylemiş. 

Orada bekleyenler bunu duyunca hep beraber alkışlamaya başlamışlar. Müfit Can Saçıntı bakmış arkadaşı da alkışlıyor. “Bırak alkışlamayı. Bu kadar adam işe mi alınır? Bunda bir iş var” demiş. 

Gerçekten de bunda bir iş varmış. Levent Kırca konuşmanın devamında, “Aranızda bana inanmayanlar olacaktır. Ama göreceksiniz ki hepinizi işe aldım ve hiç birinize git demeyeceğim. Ama bundan sonraki toplantıya yarınız, diğer toplantıya yarınız, yarınız, yarınız derken iki ay sonra kalan kişileri işe alacağım” demiş. 

Hakikaten de iki ay sonra sadece beş kişi kalmışlar Müfit Can Saçıntı ile beraber ve işe alınmışlar. O zaman ki Cumhurbaşkanı maaşı ile aynı maaşı vermiş onlara ve yazar olmuşlar.

Yılmaz Erdoğan'ın, İnci Taneleri'nde taktığı gözlükler kapış kapış gidiyormuş..

Yılmaz Erdoğan’ın, İnci Taneleri dizisinde taktığı gözlükler popüler olmuş. Şaka maka diziler, ülkedeki diğer sektörlerin de canlanmasına vesile oluyor.

BABA OLARAK BÜLENT EMRAH PARLAK…

Bülent Emrah Parlak, Babatalks programına konuk oldu. Baba olacağını duyduğu andan bugüne babalık sürevünini anlattı. Çok eğlenceliydi, öneririm. Bir tane kız çocuğu varmış ve şu anda 7 yaşındaymış.

ARKA SOKAKLAR ÜNAL…

Arka Sokaklar’daki Ünal’a hayranım ya. Adam gıcık bir tip olarak başladı. Şimdi onun sahnesi çıksa da izlesem diyorum. Çok komik ve eğlenceli oluyor onun sahneleri.

YENİ AÇILAN BLOGLAR NİYE BÖYLE?

Yeni açılan bloglarda yazılar bir türlü indeks almıyor. Eskiden böyle miydi? İlk yazıyı yayınlar yayınlamaz hemen okunurdu. Kısa sürede de Google’da çıkardı. Nerede o eski bloglar?

Bir aşkın ortasına düştüm...

Kütüphaneye gittim. Biraz kitaplara baktım. Daha elimdeki kitaplar bitmediği için yeni kitap almadım. Kütüphaneden sonra Murat Abi’nin yanına uğradım. Ülkenin bugünü ve geleceği hakkında konuştuk. Bu sohbetimize her zaman ki gibi çay da eşlik etti tabi. Akşam eve geldim. Galatasaray’ın Avrupa Kupası maçı var. Sparta Prag ile deplasmanda. Gecenin 23.oo’de maç. O saatte maç mı olur? Gerçi maçı Exxen yayınlıyor. Exxen yok ben de. Para verip de almam zaten. Boyuna takılıyor diye millet dert yanıyor. Huzur kitabından birkaç sayfa okudum. Bir aşk hikayesinin içine düştüm. Bakalım sonu ne olacak? Ahmet Hamdi Tanpınar kitaplarını seviyorum. Tekrar köşe yazılarını okumaya dönüyorum. Ama kendimi çok sıkmadan. Zira çabuk sıkılıyorum.

Alper Gezeravcı hakkında izlenimim...

*Alper Gezeravcı, Cüneyt Özdemir’e konuk olmuş. Biraz izledim. Konusuna çok hakim biri. Yani öylesine uzaya gönderilmiş biri değil.

*Google Chrome’u açtığımda bana özelleştirmem için seçenek sunuyor. Ben böyle dünyaca kullanılan şeyleri özelleştirmek istemem.

*Show TV’de başlayan, Demet Evgar’ın başrolünde oynadığı Bahar dizisi reytinglerde birinci olmuş. Benlik bir dizi değil. Ama Demet Evgar adına sevindim.

*Fatih Altaylı konuşurken genelde elinde hep kalem oluyor. Bir blog yazarı olarak elinde devamlı kalem görmek mutlu ediyor beni.

*Fatih Altaylı demişken. Alper Gezeravcı’yı ne zaman konuk alacak programına acaba? Yoksa bu olayı iplemiyor mu ki?

*Bir YouTube kanalının video başlığında, “Gittiği her yere savaş götüren insanlık” diye bir ifade gördüm. O kadar doğru ki. İnsanlık olarak işimiz savaş, gücümüz savaş.

 

Cüneyt Özdemir'den Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu'nun vaatlerine yorum...

Ekrem İmamoğlu ve Murat Kurum’un vaatlerini karşılaştıran Cüneyt Özdemir, her iki adayda da fark yaratacak bir proje olmadığını söyledi. Yani uçan kaçan, ağzımızı açık bırakacak bir proje yok.

SERBEST BIRAKMIŞLAR…

Şeriat paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan Avukat Feyza Altun serbest bırakılmış. Fatih Altaylı da bu konuyla ilgili, Twitter’da yazdıklarının küfüre kaçtığını ve bu konuda dikkatli olması gerektiğini söyledi Feyza Altun için kendi programında.

LÜTFÜ SAVAŞ KARARI…

CHP tekrar mevcut başkan Lütfü Savaş’ı, Hatay Belediye Başkan Adayı olarak gösterdi. Çocuk oyuncağına dönmüştü iş artık. Ama hala içlerinde bir şüphe olduğunu düşünüyorum. Acaba Lütfü Savaş’ı aday göstererek iyi mi yaptık, kötü mü yaptık diye.

GADDAR ŞARKISI…

Çağatay Ulusoy’un oynadığı Gaddar dizisini sevmedim ama şarkısı güzeldi. Şarkıyı söyleyen tanıdık geldi ama çıkaramadım. “Hain gaddar” diyordu şarkıda. Yoksa öyle demiyor muydu? Neyse öyle işte. Fragmanda denk gelmiştim şarkıya bu arada.

 

 

Alper Gezeravcı'nın konuk olması gereken program...

Fatih Altaylı, Alper Gezeravcı’yı konuk alır mı acaba? Bence almalı. En çok da Fatih Altaylı’ya yakışır onu konuk almak.

ŞERİAT PAYLAŞIMI…

Avukat Feyza Altun, şeriat paylaşımları nedeniyle gözaltına alınmış. Bakalım bunun yankıları nasıl olacak?

YAPAY ZEKA İLE ADAY BELİRLEMEK…

CHP’de belediye başkan adayları yapay zeka ile belirleniyormuş. Ne alaka yapay zeka ile aday belirlemek. Yapay zeka gitsin video yapsın. Yapay zeka ile aday belirlemek bizim için daha uygun değil.

HARİKA VİDEOLAR YAPAN YAPAY ZEKA…

Bir önceki sözlerim sana değildi Sora. Alınma sakın. Sora yapay zekası fırtınası devam ediyor. Herkes bu yapay zeka tarafından oluşturulan videoları hayran hayran izliyor. Bakalım herkesin kullanımına ne zaman açılacak?

NE YARDAN NE SERDEN GEÇEN AZEM…

İnci Taneleri’nde Azem, ne Dilber’den vazgeçebiliyor ne de Piraye’den. Nasıl olacak bu işler Azem?

AL BİRİNİ, VUR ÖTEKİNE…

A Haber’deki iktidar yanlısı haber anlayışı nasıl iticiyse, Halk TV’deki muhalefet daha doğrusu CHP yanlısı haber anlayışı da aynı şekilde itici.

SONRASI FARKLI OLURSA İHTİMALİ CAN SIKICI…

Erzincan İliç’teki faciaya neden olan maden şirketinin ruhsatı iptal edilmiş. Bu olaylar unutulduktan sonra tekrar verilmeyeceği ne malum.

HER AKŞAMA BİR TARİH DİZİSİ HERHALDE…

TRT 1’de her hafta yeni bir tarih dizisi başlıyormuş gibi geliyor bana. En son Mehmed:Fetihler Sultanı adında bir dizi başlıyormuş. Onu gördüm. Bakalım Göktürkler ne zaman çekilecek?

HİZMET ETTİYSE ENGEL TANIMAZ AMA…

Ekrem İmamoğlu gerçekten İstanbul’a iyi işler yaptıysa, hizmet ettiyse kesinlikle sandıktan çıkar. Kimse engelleyemez. Ama ya yapmadıysa? Her şey İstanbullu seçmenin mührünün ucunda.

YAPAY ETTEN BAŞKA BİR ŞEY KONUŞMUYOR…

Bill Gates kafayı yapay ete takmış. Aga senin amacın ne? Millet yapay zekayı konuşuyor. Asıl onunla ilgilenmen lazım değil mi senin?

BENİ LİNÇ ETMEYECEKSENİZ…

Gaddar dizisini izledim biraz. Benlik bir dizi değil. Bir şey söyleyeyim mi: Bugüne kadar hiç Çağatay Ulusoy dizisi izlemedim.

HANGİSİNE ODAKLANALIM ABİ?

Haluk Tatar’ın siyasi içerikli videoları itici geliyor bana. Abi bir karar versen. Bundan sonra siyasetten mi yürüyeceksin kişisel gelişimden mi?

 

Zeki Müren'in, "Eş cinsel misiniz?" sorusuna verdiği cevap...

*Zamanında Zeki Müren’e, “Eş cinsel misiniz?” diye sorulmuş. O da, “Siz ne hakla bana bu soruyu soruyorsunuz?” dememiş ve sorulan soruya cevap vermiş, “4 duvar arasında kalan ve kimseye zararı olmayan şeyler kişinin yalnızca kendisini ilgilendirir ve normal kabul edilmelidir” demiş.

*Arka Sokaklar, AB ve Total reyting gruplarında sonunda ilk 20’ye girmiş ve 12’inci olmuş.

*Kardeşlerim dizisinde bu sefer de Asiye ölmüş. İyice dizinin cılkını çıkardılar ya.

*Futbol yorumcusu Önder Özen şöyle bir cümle kullandı, “Teşebbüs, fırsat yaratmaktır” İlham verici bir söz gerçekten. Fırsatı yakalamak için her zaman denemeye devam yani.

*Adalet Ağaoğlu ise, İnsan, kendinden hiç umudu kesmemeli, hiç demiş. Bu da umut verici sözlerden biri.

*Ülkemizde insan hayatının önemi yok. Peki neden? Önce bu çözülmeli. Bunun altında yatan ne?

*TRT 1’de, Kül Masalı adında bir dizi başlamış. Biraz izledim. Yaz dizisi tadı var. Ama çok kaliteli bir iş diyemem. Standart bir dizi işte. Uzun ömürlü olmayabilir.

*CHP, Hatay’da Lütfü Savaş’ın yerine bir başkasını belediye başkanı adayı olarak gösterebilirmiş. Olması gereken de o zaten.

*Hikmet Anıl Öztekin’in dediğine göre YouTube’un izlenme oranları düşüyormuş. İnsanlar daha çok dikey videolar izliyormuş artık. Yani shorts videolar. Zamanında shorts videoya geçerek ne kadar da akıllıca bir iş yapmış YouTube değil mi? Kimse 10 dakikalık videoları izlemek istemiyor. Hemen olsun ve bitsin videoları kesiyor artık herkesi. 30 saniyelik ya da bir dakikalık.

*TV8’de, Çarkıfelek var. Cem Davran sunuyor. Hiç seyirci yok. Onun yerine pandemideki gibi alkış efekti koymuşlar. Onun da sesi o kadar kısık ki. Varla yok arası. Cansız bir program. İzlerken sıkıldım.

*Sora diye bir yapay zeka çıkmış. Verdiğin komuta göre anında sana video üretiyormuş. Baya da kaliteli videolar. Herkes bunu konuşuyor bu ara.

*İnci Taneleri için ilk bölümden sonra çok yavaş aktığını ve devam etmeyebileceğini söylemiştim. Yanlış analiz yapmışım. İzlediğim birkaç dizinin arasına girdi şu sıra. Bu ne kadar devam eder göreceğiz

 

 

İnsanlar neden sürüyü takip eder?

*İnsanlar neden sürüyü takip eder? Carl Gustav Jung’ın bu soruya cevabı şöyle olmuş, düşünmenin zor bir zanaat olduğunu ve bu yüzden çoğu insanın sürüyü takip ettiğini söylemiş.

*Umberto Eco, bir insanın asıl üniversitesinin kişisel kitaplığı olduğunu söylemiş. Kendi kütüphanesinde 40 binden fazla kitap varmış ve ölümünden sonra Bologna Üniversitesi’ne bağışlanmış. Belki saçma ve klasik bir soru olacak ama. Acaba bu 40 bin kitabın hepsini okumuş mudur?

*Bir arkadaşım korku evine gitmiş. Çok eğlenmiş. Adrenalin tavanlarda gezmiş. 7-8 kişi gitmişler. Bir arkadaşı bayılmış. Sonra kendine gelmiş ve yine de devam edeceğini söylemiş. Sonunda oyunu bitirmişler. “Benim için atraksiyon budur. Yoksa Nevşehir’deki balon turu değil” diyor. Nevşehir’e tatile gitmiş. Konu atraksiyon falan yaşamaktan korku evine gelmişti.

*Bir dükkana bir şey almaya gittim. İstediğim şeyin hazırlanması 15-20 dakika sürecekti. Tam oturup beklemeye başlamıştım ki siparişi verdiğim kişi, “Çay içer misiniz?” dedi. “Evet, içerim” dedim. Çay teklifi yapma zorunluluğu yoktu. Ama ne oldu? Çay teklifi yaptı ve müşteri olarak benim gözüme girdi.

*Emeklilere verilecek olan bayram ikramiyesi 2 bin liradan 3 bin liraya çıkartılmış. Gerçekten muazzam bir zam olmuş.

*D&R’a gittim bugün. Futbolcuların hayatını anlatan kitaplar gördüm bol bol.

*Bir arkadaşla belediye başkan adaylarının seçim afişleri hakkında konuştuk. “Boydan çekilen fotoğraflara ben bir anlam veremiyorum. Ne gereği var” diyor. Boydan çekilen fotoğraflarla oluşturulan seçim afişleri biraz itici geliyor bana da. Alışık olmadığımız için herhalde.

*TÜİK’e göre %52’imiz mutluymuş. Ben başka bir ülke de mi yaşıyorum acaba?

*Hani Kızıl Goncalar ilk başladığında yer yerinden oynamıştı. Hani İnci Taneleri başladığında yer yerinden oynamıştı. Şimdi ne oldu? Millete tartışmaya konu lazım. O yüzden en ufak şeyler köpürtülüyor.

*Markette sıra beklerken, bir kadının parası çıkışmadı. Hemen onun arkasındaki kadın, “İsterseniz ben verebilirim 5 lirayı” dedi. Sonra ben sıradayken bir şey bakmak için biraz sıradan çıkmış gibi oldum. Gelen bir adam sırayı gösterdi. “Sizin sıranızdı ben geçmeyeyim sıranıza” der gibi. Bunları görünce sevindim ve şaşırdım.

Mars'a neden gitmek istedikleri anlaşıldı...

*Kıyametin sadece Dünya için kopacağını zannedenler varmış. Mars’a falan gitmeyi de o yüzden çok istiyorlarmış.

*Ramazan ayına az kaldı. Ramazan pidesi yemeye hazır mısınız?

*İstanbul belediye başkanlığı için yapılan bir ankette Murat Kurum iki puan önde çıkmış.

*Laptopu çok kolay bir şekilde televizyona bağlayabiliyormuşuz. Neler var be.

*İnci Taneleri’nde Azem, iki kadın arasında mı kalacak yani?

*Yusuf Güney’in söylediğine göre üç gün aç kalınırsa, sadece su içilip elma ve hurma yenirse algılarınız açılıyormuş.

*Kader, gayrete aşıktır sözünü her zaman çok sevmişimdir.

*Şu ana kadar Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığında kötü bir performans sergiliyor.

*Çok kibar olursanız da insanlar sizi kullanırmış. Ciddiye almazlarmış. Olaya gel.

*Hindistan veya bir Afrika ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor muyuz sizce?

*Serdar Ortaç sarhoşken Tarkan’a küfür etmişti. Ayıldıktan sonra özür dilemiş. Kameralar önünde. Serdar Abi sen böyle gidersen bu özürlerin sonu gelmez bak. Benden söylemesi.

*Granül kahve içmeye başladıktan sonra 3’ü 1 aradalar çok tatlı gelmeye başladı bana.

*Emekliler bayramda 10 bin lira bayram ikramiyesi bekliyor. Bu hayal gibi bir şey.

*Şu ülkede herkesin birbirini düşman olarak görmesinden bıktım.

*En çok şube A101’de varmış. Arkasından BİM geliyor. Üçüncü de ŞOK marketlermiş. Yani sonuçlar şaşırtıcı değil.

*Bizim buranın yerel haber sitelerini takip ediyorum İnstagram’dan. Bizim buralarda da ne olaylar oluyormuş. Hep üçüncü sayfa haberleri. Her şeyden haberdar olmak hiç de iyi bir şey değil aslında.

*Mine Kırıkkanat, Elif Şafak’a açtığı intihal davasını kazandıktan sonra bir tweet atmış. Kimin attığını görmemiş olsam, “Tam bir AKP’li tiviti bu” derdim. Mine Kırıkkanat’tan hiç beklemezdim.

*Hulki Cevizoğlu’ndan da beklemezdim mesela. Yıllarca Ceviz Kabuğu programını izledik. Ama yıllardır izlediğimiz o programlarda damardan bir sağcı olduğunu görememişiz.

*Bu ülkenin her yerinde, her noktasında sadece şiddet var. Önce buna bir el atılmalı, önce bu sorun çözülmeli. Niye önüne gelen herkes birbirini öldürüyor niye?

*İşin kötü yanı ne biliyor musunuz? Böyle giderse işin ehli insan kalmayacak.

 

Yusuf Güney'e göre Kenan Işık, astral boyutta kayboldu...

Şarkıcı Yusuf Güney, Kenan Işık hakkında konuştu. Bitkisel hayat ne demek biliyor musun? Bitkisel hayatın özü: Astral boyutta kaybolmaktır. Ben Kenan Işık’ın, astral boyutta kaybolduğunu düşünüyorum. Çok net söylüyorum: Bu işin ilmini, üst düzey ilmini bilen bir medyum, Kenan Işık’ı geri getirebilir dedi.

YENİDEN SHOW PROGRAMI…

Hülya Avşar kendi YouTube kanalında, “Bir Hülya Avşar Sohbeti” adında programa başlamış. Programın ilk konuğu da Sinan Ergin. Bilinenin aksine çok su içmenin sağlıktan çok satış amaçlı pohpohlandığını söylüyor Sinan Ergin.

ELON MUSK HAKKINDA ÖĞRENDİĞİM BOMBA BİLGİ…

Elon Musk hakkında bomba bir bilgi öğrendim. Hani Mars’a gidip koloni kurmaktan bahseden Musk’tan bahsediyorum. Roket şirketi olan ve boyna uzaya insan gönderen Musk. Bugüne kadar hiç uzaya gitmemiş. Çok garip değil mi? İnsan bir tur da kendi biner gider. Nasılsa şirket senin, roketler senin değil mi?

BİR ADAM BATIYOR…

Serdar Ortaç yine Tiktok’ta canlı yayın açmış. Ama sarhoş, ama ne söylediğini bilmez halde. Tarkan’a küfretmiş. Adam ne hallere geldi be abi. Yahu şu adama yardımcı olarak, destek olacak birileri yok mu yakınında? Adam resmen batıyor. Göz göre göre batıyor.

POLİS DEĞİL Kİ O…

Bugün çok konuşulan konulardan bir tanesi de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin Ankara Etimesgut ilçesinin belediye başkan adayı Erdal Beşikçioğlu hakkında söyledikleriydi. “Ona bakınca ben, bir Ankara sevdalısı, suçlulara göz açtırmayan kahraman Türk polisini görüyorum” sözleri bugün dilden dile dolaştı. Polis derken? Rol gereği polisti güzel abim rol gereği.

PROGRAMA GEL…

İyi Parti İstanbul Belediye Başkan Adayı Buğra Kavuncu’nun konuk olduğu Mevzular Açık Mikrofon programından ilk görüntüler geldi. Bakalım nasıl bir performans sergilemiş?

MEMLEKET MEVZULARI…

Oğuzhan Uğur yeni bir kitap çıkarmış. Ben ilk kitabı sandım. Meğer bu dördüncü kitabıymış. Yazarlık dünyasına da çoktan el atmış yani. Son çıkan kitabının adı: Memleket Mevzuları. 192 sayfa. 106 lira.

REFORMİST…

Ali Şeriati’nin sözlerine denk geliyordum devamlı. Kimmiş diye araştırdım. Ne Sünniler kabul ediyor, ne de Şiiler. Dinde reformist yapanlardan görülüyor.

 

Selçuk Tepeli nasıl yorum yapacak diye bekleniyorsa...

Selçuk Tepeli, Now’da ilk ana haber sunmaya başladığında pek alışamamıştım. Farklı gelmişti. Ama zamanla onun haber sunma tarzına da alıştım. Artık bir haber için yapacağı yorumu merakla bekliyorum. Zaten birinin yorumunu merak ediyorsanız o kişi işini iyi yapıyor demektir.

KARDEŞİMİ SİNİRLENDİREN DİZİ…

Demet Evgar’ın, Show TV’de yeni başlayan dizisi Bahar’ı izlemiş kardeşim. “Dizi beni çok sinirlendirdi” diyor. Dizinin ilk başına denk geldim. Yine bir aldatma durumu var. Artık her dizide bu aldatmalardan gına geldi arkadaş. “Niye sinirlendirdi seni?” diye sormadım kardeşime. Çünkü saçma sapan ve iç acıtıcı şeyleri duymak istemedim.

LİDER SIKINTISI…

Bu gidişle Trump, yeniden ABD Başkanı olacak gibi. Dünyada gerçekten bir lider sıkıntısı var.

 

Cem Yılmaz da neşesini kaybetmiş...

Gazeteci Özlem Gürses, Cem Yılmaz’ın yeni başlayan gösterisine gitmiş. Türkiye gibi Cem Yılmaz’ın da neşesini kaybettiğini gözlemlemiş.

BU YALANI SÖYLEMİŞ OLABİLİR MİSİN?

Biz Türklerin en çok kullandığı yalanlardan biri de, “Telefonum sessizdeydi” yalanıymış. Aranızda bu yalanı hiç söyleyen oldu mu?

BENİM BÖYLE BİR HEDEFİM YOK…

Uzaya çıkma hedefin var mı? Galiba bu soru YouTube’ta bir videonun başlığıydı. Benim böyle bir hedefim yok. Panik atak var ben de daralırım ve bunalırım.

YİNE ÇİN, YİNE ZARAR…

Çin kestanesi muhabbeti çıkmış şimdi de. Uzmanlar uzak durulması gerektiğini söylüyorlar. Bir şey Çin’in olup da, uzak durulmaması gereken bir şey yok mu? Hep dünyaya zarar mı bunlar?

 

Fox TV, Now oldu...

*Fox TV, bu akşam ki ana haber bülteni sırasında adını Now olarak değiştirdi. Sönük bir ad değiştirme oldu.

*Alper Gezeravcı, Cumhurbaşkanı ile bir araya gelmiş. O meşhur, bir anda havaya yükseldiği anı anlatmış cumhurbaşkanına.

*Demet Evgar, yeni dizisi “Bahar” ile bu akşam Show TV’de olacak.

*Erdal Beşikçioğlu yapılan ankette ikinci sırada çıkmış. Birinci ile arasında sadece iki puan varmış. Şaka maka Etimesgut’a gerçekten belediye başkanı olabilir.

*Telefonum sessizdeydi yalanı. Türklerin en çok kullandığı yalanlardan biriymiş.

*Gökhan Zan, İşçi Partisi’nden Hatay Belediye Başkan adayı olmuş.

*Merve Boluğur, Linç Et’e konuk olmuş. Eser ile daha önceden tanışıyorlarmış. Merve’nin biraz devreler yanmış gibi geldi bana.

 

Türk edebiyatının büyük ismi Füruzan hayatını kaybetti...

Türk edebiyatının büyük yazarları arasında yer alan Füruzan, 91 yaşında hayatını kaybetti. Ölüm haberini şair Elif Sofya, “Füruzan sonsuzluğa gitti” diyerek paylaştı. İlk öykü kitabı, “Parasız Yatılı” ile ünlenmiş. Bu kitabı ile 1972 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazanmış. Hayatını kaybetmesi nedeniyle bugün sosyal medyada sözlerine yer verildi. En çok paylaşılan ve benim de hoşuma giden sözü, Gidiyor musunuz? Güle güle. Kapıyı iyice kapayın. Sizden üşüdüm. Bu arada 1970’li yıllarda en çok dikkat çeken üç yazardan biridir. Ve bu üç yazar birlikte anılırmış. Diğer iki yazar ise: Sevgi Soysal ve Adalet Ağaoğlu’dur. Soy ismini kullanmamış, sadece ismi ile tanınmıştır. İlk fırsatta “Parasız Yatılı” öykü kitabını okumak istiyorum.

İnci Taneleri, Gönül Yarası'ndan alıntı mı?

Murat Soner, İnci Taneleri dizisinin Gönül Yarası filminden alıntı olduğunu iddia etti. Bu konuda şu ana kadar Yılmaz Erdoğan’dan bir açıklama gelmedi. Gönül Yarası’nı izlemiş olanlara soruyorum: Sizce de alıntı mı?

ALPER GEZERAVCI, DÜNYA’YA DÖNDÜ…

Uzaya giden ilk Türk olan Alper Gezeravcı, Dünya’ya döndü. Gidişi, Uzay İstasyonu’nda geçirdiği günleri, nasıl mizah konusu olduysa dönüşü de Twitter’da bolca mizaha konu edildi.

ECE ÜNER’İN YENİ KANALI SÖZCÜ TV…

Ece Üner, Tv100’de akşam haberlerini sunuyordu. Ama yaptığı bir açıklamayla Tv100’den ayrıldığını duyurdu. Aynı zamanda yeni kanalını da açıkladı. Artık yeni kanalı Sözcü Televizyonu’nda olacak. Show TV’den ayrıldıktan sonra bir yerde kök salamadı. Bakalım Sözcü TV’de kalıcı olabilecek mi?

Yılmaz Erdoğan'a göre iyi bir skeç yazmanın yolu...

Çok Güzel Hareketler’in aile skeçlerinden birini izledim. Yılmaz Erdoğan skeci yorumlarken, “Şakayı Kripton’da değil evin içinde aradığımızda böyle güzel skeçler ortaya çıkıyor” dedi. İyi bir skeç yazmanın püf noktası işte.

KİŞİSEL GELİŞİM KARŞITI DEĞİLİM…

Kişisel gelişime karşı mıyım? Hayır, değilim. Aksine kişisel gelişime çok inanırım. Kişisel gelişim için de Beyhan Budak, Hikmet Anıl Öztekin’i takip ederim.

NE VOTKASI ARKADAŞ?

Enflasyon sepetine votka eklenmiş. Sanki her evde, her gün votka içiliyor. İnsanın aklı almıyor bunları.

İŞÇİLERİN NE GÜZEL GÜNLERİ VARMIŞ…

Eskiden iş yerinden kendin de ayrılsan kıdem tazminatı alırmışsın. Şimdilerde ise ancak bir gerekçen olacak. Askerlik, doğum gibi. Ben işimden memnun değilim. Ayrılmak istiyorum. Yok, o zaman alamazsın. İşçinin hakları hep elinden alınmış. Bununla ilgili Çok Güzel Hareketler’de bir skeç izledim. Adam atılıp, tazminat almak için binbir şaklabanlık yapıyor. İşçinin düştüğü haller işte.

GÖRÜNTÜLÜ MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ…

İlk defa görüntülü olarak bir müşteri temsilcisi ile görüştüm. Heyecan yaptım. Kız gerçekten işini bilen biriydi. Gömlekli falan. Tam kurumsal. İki dakikada işi hallettik.

Tepkikolik'ten, Youtube habercilerine tepki videosu...

Tepkikolik izlemeye ara vermiştim. Çünkü sıkılmıştım. Ama yavaş yavaş tekrar özlediğimi fark ettim. YouTube habercilerine tepki videosunu görünce de bu araya son vermenin zamanının geldiğini düşündüm. Videoda tepki verilen haberciler: Cüneyt Özdemir, Fatih Altaylı, Özlem Gürses ve Nevşin Mengü’ydü. Genelde gençler güzel tepkiler verdiler videolara. Zaten hiç biri de, “Şu haberciyi sevmiyoruz” demedi. Sadece kendilerine daha yakın olanları söylediler. Mesela Melina daha önce Cüneyt Özdemir’i çok takip etmezmiş. Ama Kahramanmaraş depremleri sonrası başta Hatay’a gitmesi ve oradan canlı yayınlar yapması etkilemiş onu. O günden sonra takip etmeye başlamış. Bu arada dikkat ediyor musunuz? Popüler olan haberciler hep muhalif olanlar. Son olarak sıkı bir takipçileri olmasam da denk gelince izlerim bu habercileri YouTube’da.

 

Cüneyt Özdemir'den, Yaralı Şehir Hatay belgeseli...

Cüneyt Özdemir, Yaralı Şehir Hatay belgeseli çekmiş. İlk fırsatta izleyeceğim. Bu ara belgesel çekimlerine yöneldi Cüneyt Özdemir. Artık yeni bir şeyler denemek istiyor.

ASLINDA FİLM DEĞİLMİŞ…

Şahan Gökbakar ile Seda Türkmen’in başrollerini oynadığı Erdal ile Ece filmi hakkında bir şey öğrendim. Normalde film olarak yapılmamış. Dizi olarak yapılmış. Ama sonra herhangi bir platformla anlaşamamışlar galiba. O yüzden film yapmışlar. Dizinin üç bölümünü, film olarak yayınlayacaklarmış. Bu iş tutarsa yeni bir akım başlatabilir. Sonuç hüsran da olabilir tabi.

HEDEFLER BÜYÜK…

İstifa eden ya da görevden affını isteyen eski Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın babası Erol Erkan, gelecekte kızının ilk kadın cumhurbaşkanı olacağını söylemiş. O zaman bu demek oluyor ki Amerika’ya gitmeyecek Hafize Gaye Erkan. Burada Ak Parti’den siyasete devam o zaman.

ÖĞRETMEN FİLMİ ÖNERİSİ…

İnstagram’da bir tane öğretmen filmi önerisine denk geldim. Filmin adı Hıçkırık. Hint filmi. İlk fırsatta izlemeyi düşünüyorum. Öğrencilerine dokunan ve onları başarılı bir öğrenci haline getiren öğretmen filmlerini her zaman sevmişimdir.

KENDİNE HAS BİR KOMEDYEN…

Komedyen Ali Congun, Şehir Eliti adındaki gösterisini YouTube’da yayınladı. Ben biraz izledim. Her zaman ki gibi güzeldi. Eğer siz de yeni bir komedyen tanımak isterseniz bu gösteriyi izleyebilirsiniz.

SAKAL KARARI…

Beyhan Budak’ın son videolarında sakal bırakmaya başlaması dikkatimi çekti. Sanırım o da kendi içinde farklı kararlar almış. En azından sakal konusunda.

 

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin birinci yılında son durum...

Bugün 6 Şubat. Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. Hala kaldırılamayan enkazlar var. Resmi rakamlara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 50 binlerde. Ama geçenlerde bir programa katılan Ak Parti İstanbul Belediye Başkan Adayı Murat Kurum ağzından 130 bin rakamını kaçırdı. Sonra toparlamaya çalıştılar. Ama iş işten geçti. Bu ülkede herkes biliyor hayatını kaybedenlerin sayısının 50 bin olmadığını.

Bir yıl içerisinde bilmem kaç bina yapılıp sahiplerine teslim edilecekti. Bahsedilen rakamın yarısı ev ancak teslim edilmiş. Sorun bu değil tabi ki. Evler bir şekilde olur. Önemli olan bu yeni yapılan evlerin sağlam yapılmış olması. Geç olsun, güç olmasın.

Bir de zihniyetimizin değişmesi lazım. Hem halk olarak hem de devlet olarak. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş başından geçen bir olayı anlatmıştı. Adamın üç katlı evi varmış ve hasarlı çıkmış. Buna rağmen adam yıktırmam demiş. “Ölürsem ölürüm sanane” demiş. Buyur buradan yak.

Devletin de imar affı gibi ölümcül afları da çıkarmaması lazım. Bu komple bir bilinçlenme durumu. Böyle bir bilinç oluşturabilirsek Japonya’daki gibi biz de de yıkımlar ve can kayıpları olmaz.

Hala enkazlardan cesetlerin çıkması ise canımı yakıyor. Belki ailesinin kayıp diye aradığı birisiydi, belki de tüm ailesi hayatını kaybetmişti. Zor durumlar zor. Allah bir daha yaşatmasın. Hepsine Allah rahmet eylesin.

Sosyal medyadan takip ettiğim, depremde kolunu, bacağını kaybetmiş insanlarımız var. Yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Allah onların da yardımcısı olsun.

 

 

Mevzular Açık Mikrofon'a konuk olarak katılacak belediye başkanları açıklandı...

Yerel seçimler yaklaşırken Oğuzhan Uğur, Mevzular Açık Mikrofon programıyla yine ekranlarda olacak. sosyal medyasından yaptığı paylaşımla kimlerin konuk olacağını duyurdu. Erdal Beşikçioğlu, Tanju Özcan, Buğra Kavuncu ve Azmi Karamahmutoğlu konuk olacak isimler. Tabi şimdilik. İlerleyen günlerde yeni konukların duyurusunu da yapabilir. Ekrem İmamoğlu tekrar çıkar da Murat Kurum çıkar mı bilemedim.

Pazar gününden notlar...

Düşkünler kitabını okumaya başladım. Şimdilik iyi gidiyor.

Kanal D’de, İnci Taneleri dizisinin tekrarı vardı. Biraz onu izledim.

Akşam Atv’de, Kim Milyoner Olmak İster vardı. Biraz da onu izledim. Edebiyat soruları her zaman olduğu gibi favorimdi.

Sessiz bir pazardı. Evde kalınan bir pazardı. Hafta içi çıkıp bir şeyler yapmış olmasam bugünü de dışarıda değerlendirmeyi düşünebilirdim.

Yeni bir hafta başlıyor. Yine işe güce dalınacak ve hayatın hır gürüne kaptırılacak.

Sosyal medyada bir yazı vardı. İşi bıraktıktan sonra fiziksel ve ruhsal olarak düzeldiğini yazıyordu paylaşımı yapan. Gerçekten iş hayatı hem fiziksel olarak hem de ruhen bizi bitiriyor mu? Ama hangi işte stres yok ki? Güle oynaya çalışılan ve stressiz olan bir iş var mı ki?

Kızılcık Şerbeti dizisinde senaryo değişikliğine gidilecekmiş. Zira Settar Tanrıöğen hala yoğun bakımda.

Arka Sokaklar ise Kahramanmaraş depremlerinin yıl dönümünde Hatay’da dizinin bir bölümünü çekmişler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem bölgesinde yaptığı konuşmada, muhalefetten bir belediye başkanı seçilirse hükümetin yardım etmeyeceği anlamına gelen ifadeler kullanmış.

Mario Levi’nin, İstanbul Bir Masaldı kitabı 800 sayfaymış. Bir aileyi anlatıyormuş. Okuma hızım çok yavaş olsa da bu tür tuğla gibi olan kitaplar ve aileyi anlatan kitaplar her zaman ilgimi çekerler.

Uzaya giden ilk Türk olan Alper Gezeravcı’nın, dünyaya dönüşü yine ertelenmiş.

TRT 1’de, Bir Sevdadır diye bir dizi başlamış. Beş dakika izledim ve içim karardı. Ya şöyle diziler yapma be TRT.

 

Hayatımızın işi, çocukluğumuzda saklıymış...

*Çocukken en çok ne yapmaktan hoşlanıyordum? Eğer bunu bulursam, hayatımın işini de bulabilirmişim. Kişisel gelişimciler öyle diyor.

*Deep’ten duyduğuma göre simit için, “Fakir sucuğu” diyorlarmış. İlk defa duydum böyle bir şeyi.

*Ali Koç, haziran ayında başkanlığı bırakacağını açıklamış. Galatasaraylı olarak sevindim buna. İşi gücü kötülüktü çünkü.

*Büyük umutlarla Merkez Bankası Başkanlığına getirilen Hafize Gaye Erkan, dün gece başkanlıktan affını istedi. Ben de güveniyordum kendisine. Ama babasının Merkez Bankası’nda kafasına göre at koşturması hayal kırıklığıydı benim için.

*3 Şubat’tayız ama dışarıda günlük güneşlik bir hava var.

*Yılmaz Erdoğan’ın, İnci Taneleri dizisinin ikinci bölümü yayınlandı ve ikinci bölümüyle de reytinglerde birinci oldu.

*Dün, 360 kanalında Sen Bir Meleksin adındaki Türk filmine denk geldim. Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun’un başrollerini oynadığı. Harika bir filmdir.

*Atomik Alışkanlıklar kitabından birkaç sayfa dinledim. Gerçek hayat ile başlaması kitabı güvenilir kılıyor.

*Hayatı boşa mı harcıyorsun? Şimdi alın bu soruyu, ne yaparsanız yapın.

*Kardeşlerim dizisinde artık daha da acı görmek istemiyorum. Yavaş yavaş hikayeyi tatlıya bağlayın ve bu sezon bitirin diziyi. Seyirci olarak yoruyor beni artık acılar.

*Bazı siyasetçilerin yüzünde, içinde bulundukları kibri görebiliyorsunuz. O kadar iticiler ki.

*12 Şubat’ta Fox isim değiştirerek Now olacakmış.

*Ekrem İmamoğlu seçimi kaybederse nasıl bir tutum içinde olur? Hile yapıldığını mı söyler yoksa rakibini tebrik mi eder?

 

 

 

Başka Biri Olmanın Romanı...

Sadece arka kapak yazısına bakıp aldığım Başka Biri Olmanın Romanı güzel çıktı. Yazarı Mahmut Coşkun. İlk defa duyduğum bir yazar. Zaten iki kitabı varmış. Agah adında bir üniversite hocamız var. Özgürce düşünmeyi ve kendi fikirleri ile var olmayı öğrencilerine öğretmeye çalışan bir hoca. Aile kavramına da bakış açısı çok enteresan bu hocamızın. Peki öğrencilerine kendi fikirleri ile var olmayı öğretebildi mi? Aile dediğim kuruma olan farklı bakış açısı neydi? Bunlar da kitapta.

ALPER GEZERAVCI UZAYLI GÖRDÜ MÜ?

Uzaya giden ilk Türk olan Alper Gezeravcı açıklama yapmış. Şu ana kadar herhangi bir uzaylı ile karşılaşmadığını söylemiş. Kendisiyle yapılan röportajları izledim. Orada yaşadıklarını anlatırken gerçekten bir heyecanla, bir hevesle anlatıyor. Ben bu halini çok sevdim.

SQUİD GAME’İN İKİNCİ SEZONUNDAN İLK GÖRÜNTÜLER…

Daha bugün arkadaşım Faruk ile Squid Game dizisi hakkında konuşmuştuk. Akşam eve geldim. Sosyal medyada dizinin ikinci sezonundan bir kesit yayınlandığını gördüm. Bu sefer izlemeyi düşünmüyorum. İlkini herkes çok bahsetti diye izlemiştim. Gerçi hikayesi de ilgi çekiciydi yalan yok. Ama ruhum ikinci bir sezonu kaldıramaz.

GEZMEYE GİTMEK YA DA GİTMEMEK…

Bir arkadaşım veya kardeşim beni gezmeye çağırdığında gitmek istemiyorum. “Şimdi kim kalkıp gidecek?” diyorum. Ama gezmeye gittiğimde de “İyi ki gelmişim” diyorum. Tıpta ya da bilimde bunun bir adı var mı acaba?

Mario Levi'nin ölümüyle öğrendiğim kitabı...

Yazar Mario Levi hayatını kaybetti. Onu anmanın en iyi yolu kitaplarını okumak olacaktır. İstanbul Bir Masaldı kitabı en sevilen kitaplarından biriymiş. Ölümü nedeniyle bunu öğrenmiş oldum. İlk fırsatta okumayı düşünüyorum.

GÜNLÜĞÜNÜ YANINDA TAŞIYAN KIZ…

İnci Taneleri dizisinde Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı Azem karakteri bir kıza özel ders vermeye gidiyor. Kızımız ders almaya pek hevesli değil. Azem ise onunla iletişim kurmaya çalışıyor. Günlük tutup tutmadığını soruyor. Kız ise günlük tuttuğunu ve her zaman yanında taşıdığını söylüyor. Şak diye çantasından çıkarıyor. BİM ve A101’lerde satılan not defterlerinden günlük yapmış kendine. Günlük tutmak isteyen tutuyor yani. İlla çok özel defterlere ihtiyaç yok.

ÖMER HAYYAM’IN RUBAİLERİ…

Ne zaman Ömer Hayyam’ın rubailerine denk gelsem etkiler beni. Bir insan dörtlükleriyle bu kadar etki yapabilir mi? Eğer konuştuğumuz kişi Ömer Hayyam ise yapar. Zamanında onun gibi rubailer yazmaya çalışmıştım. Devamını getirmedim ama. Öylece kaldı zamanın birinde işte.

ŞARJ KABLOSU BİLE ATEŞ PAHASI…

İphone telefon şarj aletinin kablosunu sorduk. 600 lira dediler. Sadece kablosu bu. Fiş yeri de bozulsaymış yandıydık demek ki.

UYKUSUZLUK SORUNU…

Bir arkadaşım da benim gibi birkaç gündür uykusuzluk çekiyormuş. Akşam olsa da uyusam modunda bir gün geçirdi bugün.

EKSİ PUAN ALINAN DAVRANIŞ…

Bir arkadaşıma İnstagram’dan bir kız yazmış. Aynı iş yerinde çalışıyoruz. Baya oluyor ama. Niye yazışmaya devam etmediğini sorduğumda, kendisinin yazması hoşuna gitmediğini, zor kızlardan hoşlandığını söyledi. Yani bir kızın tanışmak için yazması ve konuşmaya hevesli olması biz erkekler tarafında eksi puan alıyor.