çetin altan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çetin altan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Son ana kadar yazan bir yazar: Güngör Uras...


Güngör Uras

     Güngör Uras hayatını kaybetmiş. Kendisi sevdiğim bir ekonomi yazarıydı. Devamlı yazılarını takip ettiğimi söyleyemem. Denk geldikçe okurdum yazılarını. Ama daha çok Ntv’deki ekonomi programlarına bakmışlığım vardır. Hatta bir keresinde canlı yayını bir lokantadan yapmışlardı. Oradaki lokantacının ve yemeğe gelenlerin görüşlerini almışlardı. Taziye mesajlarından birinde son ana kadar kalemini bırakmadığı söyleniyordu. Bende böyle olmak isterim. Belki ünlü bir yazar olamayacağım. Belki de yazı hayatım bu blog ile sınırlı kalacak. Her iki şekilde de ömrümün son anına kadar yazmak isterim. Çetin Altan da son anına kadar yazmış. Hatta dünyanın en çok köşe yazısı yazan, yazarlardan olduğu söyleniyor. Bende böyle anılmak isterim. Yorumlarınızı hemen alttaki yorum bölümünden bırakabilirsiniz. Ayrıca İzleyiciler bölümünden de beni takibe alabilirsiniz.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/person-uses-pen-on-book-1061576/

Çetin Altan köşe yazılarını okuyamamak...

     Gazetelerde köşe yazılarını okuma merakım, yeni yeni başlamış. Önüme gelen gazetedeki köşe yazarlarını okuyorum. Hangi tür yazarları seviyorum ya da hangi tip yazıları seviyorum, kendimi keşfetmeye çalıştığım dönemler. O dönemlerde, Passaparola diye bir yarışma vardı. Metin Uca’nın sunduğu. Çok severdim ve izlerdim. Kim Milyoner Olmak İster’den sonra, gerçek bilgi yarışması olarak gördüğüm tek yarışmadır Passaparola. Sorulardan biri, Çetin Altan ile ilgiliydi. Milliyet gazetesindeki köşesinin adı sorulmuştu. Daha önce görmüş ve okumuştum. O yüzden, köşenin adının Şeytanın Gör Dediği olduğunu biliyordum. Yarışmacı da bildi. Soru rast gitmiş. Çünkü yarışmacı, o köşenin devamlı takipçisiymiş. Çetin Altan okuyucusuna sorulacak soruydu tam yani.
çetin altan

                                           EN UZUN SÜRELİ YAZAN KÖŞE YAZARI
     Dediğim gibi, daha önce okumuştum o köşeyi. Ama Çetin Altan yazısı, çekmemişti beni. O yarışmadan sonra, tekrar bir düşündüm. “Acaba yeteri kadar şans vermedim mi?” diye sordum kendime. Belki de çok iyi bir yazardan mahrum kalacaktım, hemen onu okumayı bırakmakla. O yüzden ne zaman elime Milliyet gazetesi geçse, hemen Şeytanın Gör Dediği köşesini açar ve yazılarını okumaya başlardım. Ama ilerleyen zamanla beraber, hiçbir şey değişmedi. Yazılarından hala tat alamıyordum. Sonuçta büyük bir yazar olabilir. Çok okunuyor olabilir. Ama bunlar hiçbir şeyi değiştirmedi. Ben sevmemiştim, sevememiştim. Bir özelliği daha vardı. Dünyanın en uzun süreli köşe yazan, köşe yazarlarından biriydi.
ÖNERİ YAZI: Yerli klasikleri daha çok sevdim...
                                          HER ŞEYE RAĞMEN OKUMAYI BIRAKTIM
     Bu özelliğini de duyduktan sonra, çok okumak istemiştim. Onu okumaya başlamamın en büyük nedeni de, bu özelliğini duymuş olmamdı. Çok imrenmiştim. Dünyanın en uzun süre köşe yazan, köşe yazarlarından biri olmak ne demekti? Her gün yazacak bir şeyler bulabilmek. Böyle bir düşünceyle başlamıştım okumaya. Tüm bunlara rağmen beni sarmadı. Bir daha okumamak üzere o köşeyi bıraktım. Ne olursa olsun. Ben beğenmedikten sonra, okuyamadıktan sonra hiçbir önemi yoktu. Şimdi ise devamlı takip ettiğim sadece beş köşe yazarı var. Kafama uyan, yazıları beni sıkmayan ve yazıları akıcı olan. Sizin belli bir süre okuyup, sonradan okumaktan vazgeçtiğiniz köşe yazarları oldu mu? Ya da hiç Çetin Altan okumuş muydunuz?
ÖNERİ YAZI: Kitap oburu musunuz?

Foto kaynak:Pixabay.com


Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com