Gazetelerde köşe yazılarını okuma merakım,
yeni yeni başlamış. Önüme gelen gazetedeki köşe yazarlarını okuyorum. Hangi tür
yazarları seviyorum ya da hangi tip yazıları seviyorum, kendimi keşfetmeye
çalıştığım dönemler. O dönemlerde, Passaparola diye bir yarışma vardı. Metin
Uca’nın sunduğu. Çok severdim ve izlerdim. Kim Milyoner Olmak İster’den sonra,
gerçek bilgi yarışması olarak gördüğüm tek yarışmadır Passaparola. Sorulardan biri,
Çetin Altan ile ilgiliydi. Milliyet gazetesindeki köşesinin adı sorulmuştu. Daha
önce görmüş ve okumuştum. O yüzden, köşenin adının Şeytanın Gör Dediği olduğunu
biliyordum. Yarışmacı da bildi. Soru rast gitmiş. Çünkü yarışmacı, o köşenin
devamlı takipçisiymiş. Çetin Altan okuyucusuna sorulacak soruydu tam yani.
EN
UZUN SÜRELİ YAZAN KÖŞE YAZARI
Dediğim gibi, daha önce okumuştum o
köşeyi. Ama Çetin Altan yazısı, çekmemişti beni. O yarışmadan sonra, tekrar bir
düşündüm. “Acaba yeteri kadar şans vermedim mi?” diye sordum kendime. Belki de
çok iyi bir yazardan mahrum kalacaktım, hemen onu okumayı bırakmakla. O yüzden
ne zaman elime Milliyet gazetesi geçse, hemen Şeytanın Gör Dediği köşesini açar
ve yazılarını okumaya başlardım. Ama ilerleyen zamanla beraber, hiçbir şey
değişmedi. Yazılarından hala tat alamıyordum. Sonuçta büyük bir yazar olabilir.
Çok okunuyor olabilir. Ama bunlar hiçbir şeyi değiştirmedi. Ben sevmemiştim,
sevememiştim. Bir özelliği daha vardı. Dünyanın en uzun süreli köşe yazan, köşe
yazarlarından biriydi.
ÖNERİ YAZI: Yerli klasikleri daha çok sevdim...
HER ŞEYE RAĞMEN OKUMAYI BIRAKTIM
Bu özelliğini de duyduktan sonra, çok
okumak istemiştim. Onu okumaya başlamamın en büyük nedeni de, bu özelliğini
duymuş olmamdı. Çok imrenmiştim. Dünyanın en uzun süre köşe yazan, köşe yazarlarından
biri olmak ne demekti? Her gün yazacak bir şeyler bulabilmek. Böyle bir
düşünceyle başlamıştım okumaya. Tüm bunlara rağmen beni sarmadı. Bir daha
okumamak üzere o köşeyi bıraktım. Ne olursa olsun. Ben beğenmedikten sonra,
okuyamadıktan sonra hiçbir önemi yoktu. Şimdi ise devamlı takip ettiğim sadece
beş köşe yazarı var. Kafama uyan, yazıları beni sıkmayan ve yazıları akıcı olan.
Sizin belli bir süre okuyup, sonradan okumaktan vazgeçtiğiniz köşe yazarları
oldu mu? Ya da hiç Çetin Altan okumuş muydunuz?
ÖNERİ YAZI: Kitap oburu musunuz?
Foto kaynak:Pixabay.com
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com