Kişisel blog yazıları günlüğüne hoş geldin. Ben Cem.
Bugün
aklıma yazacak bir şey gelmiyor. Böyle olduğu zamanlar benim de canım
sıkılıyor.
Bir
yazar, gün içinde yaşadığın şeylerden, yazacak bir şeyler çıkarmalı değil mi?
Bazen bir şey çıkaramıyorum işte.
Bazen
de aynı şeyleri yaşıyorum. Aynı şeyleri tekrar yazmaktan ben sıkılıyorum. Aynı şeyleri
okumaktan, okur da sıkılmaz mı?
Böyle
yazdım ama bir dakika. İlham geldi, ilham geldi. Şaka şaka. Bugün ne izledim
diye düşünürken aklıma yazacak bir konu geldi.
Tarih
Obası, YouTube kanalında Ceren’i izledim. Kitap okumak hakkında konuşuyordu.
İnsanların
saatlerce sosyal medyada vakit geçirmekten dolayı dikkatlerinin dağıldığını, hiçbir
şeye odaklanamadıklarını, kitap okuyamadıklarını ve kitap okumayanların aptal
olacağını söylüyordu. O zaman gelecek nesiller, aptal olacak demek bu.
Kişisel
blog yazıları serisinde her zaman kitap okumak ile ilgili görüşlere yer
vereceğim. O yüzden Ceren’in söylediklerini sizinle de paylaşmak istedim.
Aslında korkunç bir şeyden bahsediyor Ceren. Ama kimin umrunda derseniz.
Kimsenin.
Saat
23.44 oldu. Bir günü daha bitiriyoruz. Yarın cuma. Haftanın son günü. Ondan sonra
hafta sonu. Ondan sonra tekrar iş. Bir kısır döngü gibi.
Şunu
da düşünüyorum aslında: Eğer bir işte çalışmasak, delirir miyiz? Çok saçma bir
soru mu oldu bu? Saçma mı, anlamlı bir soru mu? Siz ne dersiniz?
Son
dönemde kişisel gelişimcilerin yeni söylemi var ya: Kendinizi meşgul edin diye.
Buradan aklıma geldi bu soru.
Kişisel
blog yazıları serisine bu akşam da bu soru ile noktayı koyalım. Yarın akşama
kadar kendinize iyi bakın. Görüşürüz.
*Önceki
yazı: Kişisel Blog Yazıları #63: Bir gün daha, bir tuğla daha…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder