Kişisel Blog Yazıları #64: Yazacak bir şey yoktu, yazdım...

Kişisel blog yazıları günlüğüne hoş geldin. Ben Cem.

Bugün aklıma yazacak bir şey gelmiyor. Böyle olduğu zamanlar benim de canım sıkılıyor.

Bir yazar, gün içinde yaşadığın şeylerden, yazacak bir şeyler çıkarmalı değil mi? Bazen bir şey çıkaramıyorum işte.

Bazen de aynı şeyleri yaşıyorum. Aynı şeyleri tekrar yazmaktan ben sıkılıyorum. Aynı şeyleri okumaktan, okur da sıkılmaz mı?

Böyle yazdım ama bir dakika. İlham geldi, ilham geldi. Şaka şaka. Bugün ne izledim diye düşünürken aklıma yazacak bir konu geldi.

Tarih Obası, YouTube kanalında Ceren’i izledim. Kitap okumak hakkında konuşuyordu.

İnsanların saatlerce sosyal medyada vakit geçirmekten dolayı dikkatlerinin dağıldığını, hiçbir şeye odaklanamadıklarını, kitap okuyamadıklarını ve kitap okumayanların aptal olacağını söylüyordu. O zaman gelecek nesiller, aptal olacak demek bu.

Kişisel blog yazıları serisinde her zaman kitap okumak ile ilgili görüşlere yer vereceğim. O yüzden Ceren’in söylediklerini sizinle de paylaşmak istedim. Aslında korkunç bir şeyden bahsediyor Ceren. Ama kimin umrunda derseniz. Kimsenin.

Saat 23.44 oldu. Bir günü daha bitiriyoruz. Yarın cuma. Haftanın son günü. Ondan sonra hafta sonu. Ondan sonra tekrar iş. Bir kısır döngü gibi.

Şunu da düşünüyorum aslında: Eğer bir işte çalışmasak, delirir miyiz? Çok saçma bir soru mu oldu bu? Saçma mı, anlamlı bir soru mu? Siz ne dersiniz?

Son dönemde kişisel gelişimcilerin yeni söylemi var ya: Kendinizi meşgul edin diye. Buradan aklıma geldi bu soru.

Kişisel blog yazıları serisine bu akşam da bu soru ile noktayı koyalım. Yarın akşama kadar kendinize iyi bakın. Görüşürüz.

*Önceki yazı: Kişisel Blog Yazıları #63: Bir gün daha, bir tuğla daha…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder