Ceyda Düvenci'nin, Bambaşka Sohbetler programı...

Ntv’de yayınlanan ve Ceyda Düvenci’nin sunduğu Bambaşka Sohbetler programını izledim. Konuğu İbrahim Büyükak’tı. Girişi güzel yaptı Ceyda Düvenci. Ama hem İbrahim’i hem de eşini çok övdü. Öve öve bitiremedi. Dozu kaçırınca itici geliyor bu durumlarda. Sonra masaya, konuğunun yanına geçti. Bir şaka oldu. Şakayı uzattı da uzattı. Yine dozu kaçırdı. Programın sonunda konuğun, program defterine bir şeyler yazması ve onu Ceyda Düvenci’nin okuması güzeldi. Programın güzel olan bir diğer yanı da sadece 30 dakika olmasıydı. Kısa ve öz.

Twitter'da yani X'de beğeni butonuna basınca X logosu görüyorsunuz...

Gün geçmesin ki Elon Musk, Twitter’ın yani yeni adıyla X’in, beğeni butonuna yeni bir şeyler eklemesin. Şimdi de X animasyonunu eklemiş. Beğeni butonuna bastığınızda X logosunu görüyorsunuz. Bence güzel olmuş. Üst üste birkaç kere beğendim bıraktım, beğendim bıraktım butonu. Bu şekilde bırakır mı yoksa kafasına göre beğeni butonuna yeni yeni şeyler ekler mi bilmiyorum. Doodle gibi yapabilir bak. O günün önemine göre beğeni butonunda kişi veya simge çıkar. Mesela 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız için Atatürk veya Türk bayrağı çıkabilirdi beğeni butonuna basınca. Bu da bir fikir.

Mansur Yavaş, Ankara için yeniden aday...

Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yeniden aday olacağını açıklamış. Bu açıklamasıyla genel başkanlık için, ülkeyi yönetmek için hiç bir iddiasının olmadığını  da ortaya koymuş oldu. Gerçi seçim zamanı da görmüştük bu yanını. Bir bakıma da hoşuma gidiyor bu seçimi. Kendince hedefini belirlemiş ve kimsenin gazına gelmiyor. Seçilir veya seçilmez, orasını bilemem. Ama en azından hedefi açık ve net, ne istediği belli. Bu da bir şeydir bence.

Acun'a mont giydiren hayat bize neler yapmaz...

Acun Ilıcalı, mont giymesiyle ilgili açıklama yapmış. Yahu adam eğer İngiltere’den futbol takımı almasaydı yine montla işi olmayacaktı. Kendisi de bahsetmiş, İngiltere’nin çok soğuk estiğinden. Mecburen mont almak durumunda kalmış. Hem de 8-10 tane almış. Böylece üzerinde tişörtten başka bir şey görmediğimiz Acun Ilıcalı mont giymek zorunda kalmış. Olayın aslı bu yani millet.

Recep İvedik 7, Fox'ta mı yayınlanacak?

Birsen Altuntaş’ın haberine göre Recep İvedik 7, tarih olarak 4 Eylül’de Fox TV’de yayınlanabilirmiş. Sonuçta Fox’tan başka bir kanalda yayınlanması düşünülemezdi. Disney Plus ve Fox, aynı gruba ait iki kuruluş çünkü. Fox, kanal olarak yayın hayatını burada sürdürdüğü müddetçe filmin yayın haklarını başka kanala satmaz herhalde. O yüzden ne zaman yayınlayacak bir şey bulamazsa Recep İvedik 7’yi koyar durur.

İnsansı robot Sophia, "Kılıçdaroğlu istifa etmeli mi?" sorusuna ne yanıt verdi?

İlk insansı robot olan Sophia, Mevzular Açık Mikrofon programına katılmış. Fragmanı yayınlanmış. Programa katılacağını ilk duyduğumda, “Ya o robotun gitmediği yer mi kaldı? Programda ne yapabilir ki?” demiştim. Ama yanılmışım. “Kemal Kılıçdaroğlu istifa etmeli?” sorusuna verdiği “Evet, istifa etmelidir” yanıtı Twitter’da yani yeni adıyla X’de gündem olmuş. Robotu konuk alarak iyi bir iş çıkardın Oğuzhan Uğur, tebrikler.

İnsansı robot Sophia'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki soruya verdiği cevap kahkahaya boğdu...

İlk insansı robot olan Sophia, Mevzular Açık Mikrofon programına katıldı. O programın fragmanı yayınlandı. Sophia’nın verdiği cevaplar hemen gündem oldu. Seyirciler hemen siyasiler hakkında sorular sormuşlar. Türk milleti olarak siyasetsiz olmaz değil mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında da ne düşündüğü sorulmuş. “Bu soruyu sana hangi güç sordurdu?” deyince salon kahkaya boğulmuş. Benim de hiç beklemediğim bir cevaptı. Ama gerçekten zekice bir cevaptı. Yine gündemi belirledin Oğuzhan Uğur, tebrikler.

Teoman'ın hiç bitmeyen içindeki huzursuzluğu...

Bir önceki yazılarımdan birinde Teoman’ın, Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına konuk olacağını ve hayata dair neler söyleyeceğini merak ettiğimi yazmıştım. O program yayınlanmış. Video resminin ortasındaki başlık şu şekilde: “İçimdeki huzurluk hiç bitmiyor” Tam da Teoman’dan beklediğim bir açıklamaydı bu. Bir şey söyleyeyim: O bitmeyen huzursuzluk galiba hepimizde var.

ARTIK STÜDYODA YAPSA RÖPORTAJLARINI…

Programla ilgili de bir not yazayım: Artık şöyle güzel bir stüdyoya geçseler ya. İki sandalye, ufak bir masa ve arka taraf perde. Hiç hoş br görüntü olmuyor. Ya da Fatih Altaylı’yı devamlı stüdyoda gördüğümüz için iki sandalye ve bir masayla onu görmek içimize sinmiyor olsa gerek. Bu söylediklerimi birileri iletse bari kendisine.

Arka Sokaklar eski tadı verir mi?

Arka Sokaklar, 18.sezonuyla 1 Eylül Cuma günü kanal D’de başlıyormuş. Fragmanı pek beğenmedim. Yapım şirketi değişti. Artık kanal D’nin yapım şirketi D Medya yapacak. Umarım eski tadı alırız.

BU VİDEOLARA SABREDEMEDİM…

Tepkikolik’te, güldürmeyen videolara tepki vardı. Gerçekten daha fazla dayanamadım ve yarısında kapattım videoyu.

ŞİMDİDEN KIŞI DÜŞÜNÜRSEK…

Yaz ayı bu kadar sıcak ve bunaltıcıyken, kış ayı nasıl olacak peki? Kış ayı da yaz ayı gibi uçlarda mı geçecek? Çok soğuk ve dondurucu mu olacak?

HAYATININ MERKEZİNE HEMEN BİRİNİ KOYMA HEVESLİSİ OLANLAR…

Hayatınızın baş köşesine hemen birini koymaya hevesli misiniz? Yeni tanıştığınız biri hakkında hemen hayaller kurar mısınız? Bir insan niye böyle düşünür peki?

 

Çemberimde Gül Oya havası var gibi...

Kanal D’de, Dilek Taşı adında yeni bir dizi başlayacakmış. Fragmanını izledim. Bana, yine bir zamanlar kanal D’de yayınlanan Çemberimde Gül Oya dizisini hatırlattı.

BU ÖZELLİĞİ ÇOK ÖNCEDEN GETİMEN LAZIMDI MARK…

İnstagram dm’lerinde görüldü kapatılabilecekmiş. Böyle bir şey yok muymuş bu zamana kadar? Mark bu özelliği getirmeden nasıl durabilmiş bugüne kadar?

KONYA DEYİNCE AKLA HEMEN OBRUK GELİYOR…

Konya’da yine obruk oluşmuş. Artık sıradan bir haber haline geldi bu. Ama yetkililer bunu sıradan bir haber olarak görmemeli ve önlem almalılar.

HAYAT ÜZERİNE GÜNDEM OLACAK ŞEYLER SÖYLER Mİ?

Teoman, bugün Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına konuk olacakmış. Ağzından kerpetenle zorla laf alınıyor Teoman’nın. Bakalım nasıl bir program olacak?

Kar fotoğraflarına bakıp serinlemek...

Sosyal medyada karlı fotoğraflara denk geliyorum. İnsan sadece o fotoğrafa bakıp serinliyor resmen. Bir tanesi de yorum yapmış: “Yaz mevsiminin bitmesini bu kadar istememiştim” diye.

VİRÜSÇÜLER…

Dünyaca ünlü bir yatırımcı var. Buffett diye. Bu da 2024 yılında yeni bir virüsün geleceğini söylemiş. Aga insanların sizden çektikleri nedir ya. Bir de Bill Gates var. Bunlar virüs ile yatıp, virüs ile kalkıyorlar.

İZLEMEDEN GEÇTİM…

Aras Bulut İynemli’nin başrolünü oynadığı Atatürk filminin fragmanı yayınlanmış. Fragmanı izlemedim bile, geçtim. Yaşanan son olaydan sonra bu filme karşı doğal olarak antipati oluştu.

İSME GEREK YOK…

Whatsapp’tan bir yenilik daha. Artık grup kurarken isim koymak zorunlu olmayacakmışız. Test edildi ve onaylandı.

 

Satılan her ürün bizim için bir zehir...

Markete gittiğimde marketi şöyle bir gözden geçirdim. “Ulan buradaki her mal bizim zararımıza. Bizim için zehir” dedim. Ama buna rağmen alacağımı alıp çıktım.

TAZMİNAT HAKKI HER ZAMAN OLMALI İŞÇİNİN…

Emekli bir abimiz var. O anlatır durur. Zamanında işçi kendi çıktığı zaman da tazminat alırmış. Şimdi de öyle olmalı. En az bir yılı doldurunca işçi, eğer kendi çıkarsa bile tazminat almalı. İşçiyi korumalı devlet.

DEFTERLER VE DAHA KÜÇÜLMÜŞ NOT DEFTERLERİ…

A101’e defterler gelmiş. Yakında BİM’e de gelecekmiş. Defter görünce hemen almak istiyorum. Ama almadım. Ama defterleri inceledim şöyle bir. Eğer almak isteseydim içlerinden sadece bir tanesini alırdım. Küçük not defterleri daha da bir küçülmüş bu arada.

Whatsapp arşivden ahiret çıkarımı...

Whatsapp arşivdeki yazışmalarıma denk geliyorum bazen. “Ulan ben bununla da mı yazışmışım” diyorum. Sonra düşüyorum. “Demek ki ahirette de böyle olacak. Tak diye her şey önümüze gelecek” diyorum.

KORONA OLDUĞUNU DÜŞÜNEN ARKADAŞIM…

Bugün bir tane arkadaş, “Galiba korona oldum ben ya” demiş. Whatsapp gruptan bir arkadaşım buna, “Korona mı kaldı len” demiş. Bir diğeri ise, “Griptir o grip. Bir ıhlamur kaynat, bitti gitti” demiş. Ben de bir şey demedim ama olabilir. Korona tekrar hortladı diyorlar.

AKŞAM PAZARI…

Kardeşimle pazara gittik bugün. Pazarda gezmeyi, alışveriş yapmayı severim. Çocukluğumdan mirastır bana. Hava çok sıcak olduğu için akşam gittik. Pazarcılar, “Hadi akşam pazarı” diye bağırıyorlardı.

 

 

 

Sadece 17 dakika ve Türk dizisi...

TRT’nin efsane dizilerinden Ferhunde Hanım ve Kızları dizisinin 143. bölümüne denk geldim YouTube’da. Sadece 17 dakikaymış mesela. Şu anki dizilerimizin sürelerini düşündüğümüzde bu bir rüya, bu bir hayal resmen.

NEYSE Kİ GÜLDÜR GÜLDÜR VAR…

Bu akşam televizyonda bir şey yoktu. İmdadımıza Show TV ve Güldür Güldür Show yetişti. Ramazan skecine denk geldik. Özlemişim Ramazan ayını.

BU SENE, O SENE Mİ?

Fenerbahçe deplasmanda Samsunspor’u 2-0 yendi ve ligde 2’de 2 yaptı. Galiba bu sene şeytanın bacağını kırıp şampiyon olacaklar.

HER HAFTA BİR KİTAP BİTİRMEK…

İzlediğim bir tane YouTube videosunda, bir haftada bir kitap bitirmemiz öneriliyordu. Kulağa çok hoş geliyor. Ama daha o, okuma düzeyine gelemedim.

Peyami Safa'nın Sözde Kızlar kitabı...

Peyami Safa’nın, Sözde Kızlar kitabını bitirdim. Beğendiğim kitaplarından biri oldu bu kitap. Mütareke döneminin bunalımlı günlerinde, babasını aramak amacıyla İstanbul’a gelen bir genç kızın macerası çerçevesinde, yüksek tabakanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ele alan bir kitap. Bu arada Peyami Safa’nın ilk romanlarındanmış bu kitap.

İNTERNETSİZ BİR GÜN…

TRT 1’de, Hayatımın Neşesi dizisinde bir günlük internet kullanmama vardı. Evdeki herkes isyan etti bu duruma. Ama evin annesinin ısrarı nedeniyle mecbur kabul edildi. Aile, sessiz sinema oynayarak geçirdi o akşamı. Bir de küçük erkek kardeş, ablasının suratına bakarken, “Yüzünü hiç bu kadar yakından görmemiştim. Sivilce mi vardı sen de?” diye sordu. Yakınımızın yüzündeki değişikliği fark edemeyecek kadar dünyadan kopuyor muyuz gerçekten?

Celal Şengör, İlber Ortaylı hakkında neler söyledi?

Celal Şengör, İlber Ortaylı hakkında harika şeyler söylemiş. İlber Ortaylı’nın büyük bir adam olduğunu, yurt dışında bile böyle bir adam görmediğini ve muhteşem bir adam olduğunu söylemiş. Celal Şengör’ün, İlber Hoca hayranlığı hoşuma gidiyor.

SÜPÜRGE İLE ADAM DÖVMEYE ÇALIŞAN UZAYLI…

Televizyonda, Kolonya Cumhuriyeti adında bir Türk filmi vardı. Bir bölümünü izledik. İzlediğimiz bölümde uzaylı geliyor. Uzaylı ile kavga ediyorlar. Uzaylı, süpürge ile karşıdaki adama dalmaya çalışıyor. Tam Türk mizahı.

İPHONE HAYALLERİ SUYA DÜŞTÜ…

Sözde ilk defa cep telefonu alacak üniversite öğrencileri indirimli alacaklardı cep telefonlarını. Millet, İphone’u ucuza alacağı için seviniyordu. Meğer işin aslı öyle değilmiş. Türkiye’de üretilen telefonlar için geçerliymiş bu indirim. Casper, Vestel’in ürettiği telefonlar falan için.

KEDİLERİN VATANI ÜLKEMİZMİŞ…

DNA analizleri yapılmış. Buna göre kedilerin ana vatanının Türkiye olduğu kanıtlanmış. Bir kedisever olarak bu habere çok sevindim.

 

Filenin Sultanları durmadan maç mı oynuyorlar?

Filenin Sultanları yine bir takımı yenmiş. Abi daha yeni şampiyon olmadık mı? Hemen ne maçı bu? Voleybolda milli takımlar durmandan maç mı oynuyorlar?

YENİDEN KORONA MI?

Koronanın yeni varyantı Eris, Yunanistan’a kadar gelmiş. Bizim buraya da gelmesi yakındır o zaman. Allah’ım fırsat vermesin bir daha şu virüsçülere.

KONUK AL AMA MESELA BİR KAÇ YIL SONRA AL…

Eser Yenenler, YouTube’daki Linç Et programında Oğuzhan Koç’u konuk almış. Aga yıllardır sizi beraber gördük zaten. Yeni insanlar al konuk olarak.

NİHAT HOCA HASTANEYE KALDIRILMIŞ…

Nihat Hatipoğlu tansiyon nedeniyle hastaneye kaldırılmış. Allah yardımcısı olsun. Ben severim kendisini. O yüzden haberi duyunca üzüldüm.

BİLİM İÇİN YENİ YOUTUBE KANALI…

Teke Tek Bilim adı altında yeni bir YouTube kanalı açılmış. Fatih Altaylı bilimle ilgili programları bu kanaldan yapacakmış.

 

 

Ufuk Özkan, Benim Güzel Ailem dizisinde...

Ufuk Özkan siroz hastalığına yakalanmıştı. Organ nakli olması gerekiyordu. Sonradan gördüğü tedavi ile organ nakline gerek kalmadan sağlığına kavuştu. Yeniden setlere dönmüş. TRT 1’deki Benim Güzel Ailem dizisine katılmış. Aile dizilerini sever kendisi. Ne de olsa yine bir aile dizisi, Geniş Aile ile ünlü olmuştu.

FATİH ALTAYLI PROGRAMLARINDAKİ GİBİ TAT VERMİYOR…

Kafa TV’de, Celal Şengör ve İlber Ortaylı’nın ayrı ayrı programları var. 20 dakikalık falan, haftalık. Candaş Tolga Işık soruyor, onlar da cevaplıyor. Ama ben bu programlardan tat alamıyorum. Fatih Altaylı’daki gibi zevk vermiyor. Benim gibi düşünenlere de sevindirici bir haber. Yakında YouTube üzerinden Fatih Altaylı, Celal Şengör ve İlber Ortaylı yeni programlar yapmaya başlayacaklar.

Jokerleri evlerine götüren yarışmacılar...

Kim Milyoner Olmak İster’i izledik Atv’de. Yine birkaç yarışmacı jokerleri eve götürdü. Kullanın şu jokerleri ya. Elendin gitti. Kafana vurup durursun şimdi.

YİNE Mİ DEĞİŞECEK SUNUCU?

Bu arada Kenan İmirzalıoğlu da yeni bir diziye başlayacakmış. Dizi dediğin olay hayatını tamamen meşgul eden bir uğraş ülkemizde. Ee yarışma ne olacak? Yine mi sunucu değişecek?

KEDİLERİN ÇOK OLDUĞU ÜLKE…

Sokakta kedilere denk gelmeyen yoktur. Her yerdeler. Her olayın içindeler. Büyük bir teşkilatlar resmen. Türkiye kadar kedinin olduğu bir ülke var mıdır acaba?

MİLLETİN PARASI ÇÜRÜYOR…

Eski sağlık ocağına denk geldim bugün. Atıl bir şekilde duruyor. Çürümeye ve yıkılmaya terkedilmiş. Milletin parası var orada, yazık. İnsan başka bir devlet kurumunu yerleştirir oraya. Ziyan olmazdı canım bina.

Murat Yıldırım'dan Disney Plus yorumu...

Oyuncu Murat Yıldırım, Disney Plus hakkında konuşmuş. Asıl Disney Plus’ın bize ihtiyacı olduğunu bizim ona ihtiyacımız olmadığını, Atatürk’ün ise Disney’e hiç ihtiyacı olmadığını, asıl bizim Atatürk’e ihtiyacımız olduğunu söylemiş. Bugüne kadar okuduğum en güzel yorumlardan birini yapmış. Tebrikler.

GOOGLE DA OLMASA…

Google, Nüzhet Gökdoğan’ı Doodle yapmış. Türkiye’nin ilk kadın gök bilimcilerinden biri olarak tanınıyormuş. Ama ben bilmiyordum. Google’ın bu Doodle olayı sayesinde öğreniyoruz böyle şeyleri. Seviyorum o yüzden bu Doodle muhabbetini.

BEN BİR HABER KANALI MIYIM?

İnstagram’da genelde günün gelişmelerini hikaye yapıyorum. Bu mizah konusu da olabiliyor, ciddi bir konuda. Arkadaşlarımdan biri de bu durum için, “Haber kanalı gibisin” dedi. Galiba öyleyim. Seviyorum paylaşmayı. Ama çok da paylaşım yapıp milleti sıkmamaya da dikkat ediyorum.

Barack Obama'nın, "Erkeklerle her gün sevişiyorum" dediği mektup...

ABD eski başkanlarından Barack Obama’nın 1982 yılında, o zaman ki sevgilisi Alex McNear’a yazdığı mektup ortaya çıktı. Mektupta geçen ifadeler ortalığı karıştırdı. 

Obama mektupta eşcinsellikten bahsediyor- sevgiliye yazılan bir mektupta neden eşcinsellikten bahsedilir ki- “Kendini şimdiki zamandan uzaklaştırma girişimi” olarak niteliyor. Aga zaman yolculuğu mu bu, ne? 

Bitmiyor. Dünya hayatını bir maskaralık olarak görüyor. Bu maskaralığı sürdürmeyi reddetmenin yolu olarak  da eşcinselliği görüyor. 

Ve işte mektubun haber olmasını sağlayan o ifadeler, “Biliyorsun, erkeklerle her gün sevişiyorum ama hayal gücümde” diyor. 

Yanlış yollardasın Obama, yapma bunu J 

Daha şu ana kadar ne kendisinden, ne sözcüsünden, ne de eşinden bu mektupla ilgili bir açıklama gelmemiş. 

Eşcinselliği öyle bir anlatmış ki. Sanki kadim bir inançtan bahsediyor. Dünyevi hayatın sonsuz maskaralığını sürdürmeyi reddetme falan filan. Ne alaka diye bunu Obama’nın kendisine sormak gerekir aslında.

Tamer Karadağlı konuşmuş sonunda...

*Tamer Karadağlı sonunda konuştu. “Şu anda bir şey konuşamıyorum. Artık Tamer Karadağlı olarak değil, bir kurumu temsil ettiğim için bir şey söylemem doğru değil” demiş.

*Erşan Kuneri dizisinin ikinci sezonu geliyormuş. Bunun dışında da Cem Yılmaz, Netflix’e başka içerikler de yapacakmış.

*Trendyol Süper Lig, cuma akşamı oynanan Trabzonspor- Antalyaspor maçıyla başladı. 1-0 yendi Trabzon.

*Güldür Güldür’de Paşa karakterini oynayan Toygan Avanoğlu gerçekten çok komik. Adam bu işi biliyor.

*Asal sayıların gizemi üzerine bir videoya denk geldim YouTube’da. Asal sayıların gizemi mi varmış? Matematik sevmediğim için izlemedim videoyu.

*Nasipten öte köy yok. O yüzden bir şeyler olmayınca dünya başımıza yıkılmış gibi hissetmek sadece bize acı verir.

 

Tarkan, Filenin Sultanları ile reklam çekti...

Tarkan, Filenin Sultanları ile reklam filmi çekmiş. Ama reklamda kullanılan şarkı Tarkan’ın eski şarkısı. Bari yeni bir şarkı yapsaydın be kral. Öp şarkısı bu arada şarkı.

BİZİ LİYAKAT KURTARACAK…

Hava gibi, su gibi bize lazım olan şey: Liyakat. Ondan sonra ülke yola girer, düzelmeye başlar.

TWİTTER’DAN PARA KAZANMA DÖNEMİ…

Twitter’daki görüntülenmeden 7200 lira kazanmış adam. Ama tabi o tweet, tam 1 milyon görüntülenmiş. Popüler olan her zaman kazanıyor işte.

ADAM KONUŞUYOR VE YAZIYOR…

Fatih Altaylı çatır çatır konuşuyor, çatır çatır yazıyor. Birilerinin bazı şeyleri dile getirmesi ve onların da gündem olması güzel.

BARBİE BÜLENT ERSOY…

Bülent Ersoy son konserine pembe kıyafetle çıkmış. Barbie akımına o da uymuş yani. Herkes bu Barbie’den baya ekmek yedi.

 

İlgilerimize benzeriz...

*Twitter’da bir söz gördüm. “İlgilerimize benzeriz.” diye. Çok hoşuma gitti.

*Fatih Altaylı, Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir’e, “Cem Garipoğlu öldü mü?” diye sormuş. Röportajı izlemedim. İzlemek isteyenler Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına bakabilirler.

*Kaan Sekban ve Ayşe Balıbey, YouTube’da, Gömme Dolap adında bir kanal açmışlar. İlk programın konusu: Yaz dizileri. Ben biraz izledim. Sarmadı beni. İlerleyen programlarda bir daha izlerim.

*Eser Yenenler’in, Linç Et programına Güneş diye bir kız konuk olmuş. O kim ki? İlk defa duyuyorum adını.

*Bir tanesi Twitter’da, “Tuğçe Kazaz da Diyanet’in başına geçsin. Üç din biliyor.” demiş.

*Bazen hayatımın çok rutine bindiğini düşünüyorum. Siz de de öyle oluyor mu?

Hayalimi değil, endişelerimi canlandırıyorum...

Hayal ettiğiniz şeyi devamlı hayal edin denir bir de. Nedense bana hayal etmek o kadar zor geliyor ki. Ama kötü bir şeyi, beni endişelendiren şeyi zihnimde o kadar kolay canlandırabiliyorum ki. Hem de tekrar tekrar.

ÇALINAN ZAMAN…

Bab-ı Esrar kitabını daha önce okumuşum. Şimdi tekrar okumak istiyorum. Bana göre zaman kaybı geliyor. Okuyacağım yeni bir kitaptan çalınan zaman.

KAPALI CEVAPLAR VE SORULAR…

Muhabbeti uzatmak içi ucu açık sorular sorun ve cevaplar verin derler. Kendimi düşünüyorum da. Galiba ben muhabbet kapatıcı sorular sorup, cevaplar veriyorum.

EKMEK İÇİN NEDEN BİR ŞEYLER YAPILMAZ?

Ekmeğin sağlığa zararlı olduğu konuşulur durur. Peki devlet bu işe niye el atmaz? Çünkü ne kadar sağlıklı insan, o kadar sağlık sektörüne az yük.

 

Demet Akalın ve işin ehli...

*Demet Akalın konserde dansçısı için, “Demet Akalın işinin en iyileri ile çalışır. Benim dansçım da milli takım dansçısı” dedi. Evet, işin özü bu: İşin en iyileriyle çalışmak, işi ehline vermek.

*Sonunda Peyami Safa’nın, Sözde Kızlar romanına başladım. 26’ıncı sayfaya kadar geldim. İyi gibi. 50’inci sayfaya kadar okurum. Beklentilerimi karşılamazsa okumayı bırakırım.

*Dinlenme günlerinde bile dinlenemediğinizi hissettiğiniz oluyor mu?

*Tepkikolik’te, Tepkikolik ekibi birbirini ne kadar tanıyor adında bir yarışma yapmışlar grup üyeleri. Onu izledim. Eğlenceliydi.

*İkindi ezanı okunuyor. Yine bir günün sonuna daha geliyoruz.

*Bugün hava diğer günlere göre daha iyiydi. Çok az serindi diyebilirim. Kaç gündür sıcaktan kavrulmuştuk. İyi geldi bugün o yüzden.

 

Hayatının işini bulmuş damat...

Benim Güzel Ailem dizisinde ailenin damatlarından Nedim, koltuk döşemesi yapmaktadır. Karısı ondan daha iyi bir işte çalışmasını ister. O ise, “Ben işimden memnunum” deyince karısı, ömür boyu bu işte mi çalışacağını sorar. O da, “Evet, bu işte çalışacağım” der. Kişisel gelişimcilerin hayatının mesleğini bulman gerek dedikleri bu olsa gerek.

ÜZÜLDÜĞÜM FİLMLER…

Türkan Şoray’ın bir tane filmine denk geldim. Filmin adı: Azap. Köyden kente hasta çocuğunu tedavi ettirmeye gelen bir anneyi oynuyor. Yol bilmez, iz bilmez. İstanbul’un hengamesinde hastaneyi bulmaya çalışıyor. Üzülüyorum böyle filmlere.

DEMESİ KOLAY DA YA YAPMASI?

”İşine gelmiyorsa çalışma kardeşim, çık işten” diyenler vardır. Peki işten ha deyince çıkmak o kadar kolay mıdır?

 

Hayattan kısa kısa notlar 61

*Bayadır şiir okumuyorum. Kütüphaneden şiir kitabı alayım.

*Kendi Düşen Ağlamaz dizisi yeni sezonda da devam edecek yaz dizilerinden biri olacak.

*Eyyam-ı Bahur’dan sonra şimdi de Basra sıcakları geliyormuş.

*Burger King dondurmasının tadı bir başka.

*Kardeşimle Demet Akalın konserine gittik.

*Burger King’de, Whopper menü 135 lira olmuş.

*Hayatımda bazı şeyleri takıntı haline mi getiriyorum diye soruyorum kendime.

*En küçük şey olsa bile, bir şey başardığınızda kendinizi tebrik ediyor musunuz?

*Daha önce Alize ismini hiç duymuş muydunuz? Yeryüzünün tropikal bölgelerindeki denizlerde, yıl boyunca düzenli olarak esen birtakım rüzgarların genel adıymış.

*Samsung, katlanabilir telefonuyla ön sipariş rekoru kırmış. Piyasayı baya canlandıracak gibi bu ürün. İphone de böyle bir telefon çıkarır mı acaba?

İstanbul'dan kaçış başladı mı?

İstanbul’dan kaçıyor mu herkes? Celal Şengör, deprem nedeniyle İstanbul’dan ayrılacağını söyledi. Vatandaşlar ise İstanbul’da geçinemediklerinden dolayı memleketlerine gidiyorlar. Toplu bir kaçışa döner mi bu?

GÖRÜNCE SEVİNDİĞİM İNSANLAR…

Ne zaman uzay ve uzaylı muhabbetlerinden hoşlanan birilerini görsem sevinirim. Çünkü ben de severim bu muhabbetleri. Hemen muhabbete başlarım sonra. En klasik ve en başta gelen sorum ise, “Uzaylılar var mı sence?” sorusudur. Oradan akar gider muhabbet zaten.

DİZİDEN, DÜNYANIN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ TEŞHİSİ KOYMAK…

Bizimkiler, Atv’de, Üvey Anne dizisini izliyorlardı. Ben de yanlarına misafir olup izledim biraz. İnsanlar menfaatleri uğruna ne yalanlar söylüyorler ne şeytanlıklar peşinde koşuyorlar. Bu dünyanın çivisi çıkmış millet. Bu arada bu dizi hakkında final kararı alınmış.

 

 

Whatsapp muhabbeti, kişisel gelişim, hedefsiz insan...

Sıcaktan piştiğimiz günlerden biriydi yine. 

Akşam iş yerinden Uğur ile Whatsapp’tan konuştuk. Baya derin konulara daldık. 

Sonra bizimkilere baktım. Atv’de, Üvey Anne dizisini izliyorlardı. 

Kaç gündür Peyami Safa’nın aldığım iki kitabından birine başlamak istiyorum ama bir türlü başlayamadım. Neyse ki Rıfat Ilgaz’ın hikayeleri imdadıma yetişiyor. Bir hikaye de olsa okumaya çalışıyorum. 

Erkin Koray hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Kendisi Kanada’da yaşıyormuş. Ben de yeni öğrendim. 

Bazen düşünüyorum da kişisel gelişim dedikleri koca bir zırvadan mı ibaret? Zırva da olsa dinlemek hoşuma gidiyor yine de. Bu da bir gerçek. 

Hedefi olmayan insan var mıdır şu dünyada? Mesela bu yazıyı okuyanlar arasında, “Benim dünyada hiç hedefim yok” diyen birisi çıkar mı?

Elon Musk ile Mark Zuckerberg canlı yayında dövüşecekler...

Elon Musk, Mark Zuckerberg ile yapacağı dövüş hakkında konuşmuş. 

Dövüş canlı yayınla Twitter’dan yani yeni adıyla X’ten canlı yayınlanacakmış. 

Tüm gelir de hayır kurumuna bağışlanacakmış. 

Bunlar baya baya dövüşecek. 

Kafaya koymuşlar. 

Bir şey diyeyim mi: Şu anda gözüken Elon Musk, Mark Zuckerberg’i evire çevire döver.

 Aga bunun üzerine ne bahisler döner biliyor musun?

NE OLMUŞ 4’Ü ERKEKSE…

Barbie filmini izleyen her 10 kişiden 4’ü erkekmiş. 

Ne olmuş erkekse. 

Erkekler gidemez mi yani? 

Bir erkek olarak ben de izlerim. 

Ama sinemaya gidip para vermem. 

Televizyonlara düşünce, denk gelirsem izlerim. 

Yarım saat bir izlerim.

Sararsa devam ederim. 

Film olarak bilmem ama hakkında yapılan reklamla ortalığı salladı şu Barbie filmi.

TWİTTER ORTAYA KARIŞIK BİR PLATFORM OLACAK…

Twitter’da son zamanlarda uzun uzun videolara denk geliyorum. 

Mesela daha dün akşam geçmiş yıllarda oynanan Galatasaray- Juventus maçının 90 dakikasını koymuş adam. 

Tıpkı YouTube gibi. 

Zaten Elon’ın yapmak istediği şeylerden biri de bu. 

YouTube benzeri bir platforma çevirmek Twitter’ı. 

Sıkı durun, Twitter’da daha çok yenilikler göreceğiz.

O GECEDEN 6 AY GEÇMİŞ…

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden tam 6 ay geçmiş. 

Ne zaman depremle ilgili bir tweet görsem dağılıyorum. 

Orada yaşayanlar oraların şimdiki hallerini paylaşıyorlar. 

O gece atılan ve okunmamış Whatsapp mesajlarını paylaşıyorlar. 

İnsanın yüreği dağlanıyor. 

Daha hala ağır hasarlı evler yıkılmaya çalışıyor. 

Tamamen o binaların yıkılması zaman alacak gibi. 

Allah yardımcıları olsun hepsinin.

Tepkikolik'te sıra geldi ülke atıştırmalıklarını denemeye...

Tepkikolik’te yeni akım ülkelerin atıştırmalıklarını denemek. Artık baya bir video da bu atıştırmalıklar konusundan gelir. Bir blog arkadaşımın yazısında okumuştum. O da bir ülkeye gittiğinde herhangi bir markete girip atıştırmalıklarından alırmış. O ülkeyi tanıma yollarından biri.

ARTIK O DA BİR BANKA…

Enpara, banka olmuş. Daha önce hiçbir şubesi yoktu. İnternet üzerinden hizmet veriyordu. Ne oldu da banka olmaya, fiziksel olarak şubelere ihtiyaç duydular acaba?

BİM VE A101’DE LİSTEDE…

Capital’in araştırmasına göre Türkiye’nin en büyük 500 şirketi açıklanmış. Birinci sırada Tüpraş var, ikinci sırada Türk Hava Yolları, üçüncü sırada da Petrol Ofisi var. Beşinci sırada ise BİM var. Bu listede de A101’i de beklerdim. Şöyle listeyi aşağıya doğru bir kaydırdım. Evet, orada. 15’inci sırada da A101 var.

 

Bab-ı Esrar'ı daha önce okumuşum ya ben...

Ahmet Ümit’in, Bab-ı Esrar kitabını aldım kütüphaneden. Okumaya başlar başlamaz kitabı daha önce okuduğumu hatırladım. Ne zaman okuduysam artık, o zamanlar okuduğum kitapları not almıyormuşum.

DİZİLERE GERİ DÖNÜYOR…

Yılmaz Erdoğan televizyon dizilerine döneceğini açıklamış. Ama hangi dizide oynayacak, ne zaman başlayacak dizi, detaylara hakim değilim. Katıldığı bir YouTube programında söylemiş.

PARTİLİLERDEN ÇOK MUHALEFET EDEN GAZETECİ…

Fatih Altaylı, Kemal Kılıçdaroğlu’na acayip sallıyor. Belki partide onun kadar muhalefeti kimse yapmıyordur Kılıçdaroğlu’na. Eleştirmesi güzel de her zaman her zaman da hoş olmuyor bence. Bu kadarını partililerin yapması lazım, bir gazetecinin değil.

BUHARLAŞMADAN İŞE GİTMEK…

Dün öğlenleyin işe giden kardeşim, “Buharlaşmadan iş yerine gidebildiğime şükrettim” dedi. Ben de bugün 19:00’dan sonra ekmek almaya gittim. Ama hava hala sıcaktı. Güneş ışığı hala yakıyordu.

 

Güzel havada ekmek almaya gitmek...

Yine sıcak bir sabaha uyandık. Bu güzel havada evde oturmak olmazdı. Ben de takıldım kardeşimin peşine. O işe gidiyordu. Ben de ekmek almaya gittim. 

Mana ile dışarı da çıkmış oldum. Bu dediğim sabahın 09:00’unda olan bir olay. Yoksa öğlen sıcağında, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmak gibi bir durum olamaz. 

Sabahın erken saatinde ekmek almanın güzel yanı da ekmeklerin sıcak olması. Eve geldiğimde ekmekten yedim. Halbuki daha kahvaltımı yeni yapmıştım. Ama o ekmeğe de hayır diyemezdim. 

Annem de, “Ekmeği çok sıcakken yeme” dedi. Yok yahu o kadar sıcak değildi. Fırından yeni çıkmış bir halde değildi yani. Eve geldiğimde söylediğim şey: “Dışarısı çok sıcak” oldu.

Disney Plus, Peyami Safa ve bir kaç not daha...

Ne haber millet? Havalar hala sıcak. Eyyam-ı bahur sıcakları kavurmaya devam ediyor bizi. 

Ülke gündeminde ise Disney Plus var. Atatürk’ün dizisini Ermeni lobisinin baskısıyla platformdan kaldırdığı iddiası ortalığı karıştırdı. Disney Plus abonelikleri iptal ettiriliyor bir bir. Disney resmen kendini bitirdi. 

Ben de kütüphaneye gittim. Yeni kitaplar aldım. İki tane Peyami Safa kitabı aldım. Umarım beğenirim. 

Her gün kahve içmeye başlamıştım. Tekrar ara verdim kahve içmeye. Kahve beyazlatıcısı için de kısır falan yapıyor diyorlar. Aga her şeyin de bir şeye zararı var. 

Kendi Düşen Ağlamaz dizisinin son iki bölümünü izlemedim. İyice koptum diziden. 

Son bir not: Gelecek hafta ligler başlıyor. Galatasaray olarak top falan oynadığımız yok. Hayırlısı bakalım.

Zeytin sevgisi...

Sabah kahvaltıda birkaç tane zeytin kalmış. Zeytin bitmiş evde. Normalde bizimkiler bu konuda tedbirli olurdu. Bir poşet bitmeden bir tane daha alırlardı. 

O birkaç tane zeytinle kahvaltımızı yaptık. Nereden baksan bir 10 tane vardı herhalde. 

Kahvaltı zeytin olmadan olmaz. Kahvaltının mutlulukla ilgisi varsa zeytinle de ilgisi vardır bence. Zeytin ve peynir olmadan kahvaltı olmaz. 

Ben genelde zeytini her şeyde severim. Mesela zeytinli poğaça. 

Hatta zeytinli bisküvi yerken ağzıma gelen zeytin tadıyla beraber hemen gidip zeytin ekmek yemek isterim. Ekmek, zeytin ve çay. Bu üçlü ile pekala karnınızı doyurabilirsiniz bak. 

Baştan sona zeytini övdüğüm bir yazı oldu bu. Hadi o zaman gidip zeytin ekmek yiyelim.

Eyyam-ı bahur sıcaklarından bildiriyorum...

Bu yazıyı 2 Ağustos 2023 Çarşamba akşamı kaleme alıyorum. Kaleme falan aldığım yok tabi. Klavyeden yazıyorum. Ama her zaman bu sözü yazmak istemişimdir. 

Neyse konumuza dönelim: Sabahleyin kahvaltı yapıyoruz. Hava biraz serindi. “Hani bugün eyyam-ı bahur denen, ismi garip ama sıcaklığı tanıdık sıcaklar başlayacaktı ne oldu?” diye sordu kardeşim. 

“Daha dur bakalım. Bir öğlen olsun hele” dedim. Dediğim gibi de oldu. Şu anda bunaltıcı bir sıcak var. Cam açık ama hiç faydası yok. 

Bu arada millet, klima satışlarını patlatmış. Klima almak da bir işe yaramıyor. Çünkü servisler kurulum için ağustos sonuna gün veriyorlarmış. Yaz bitiyor zaten. 

Hiçbir anlamı kalmaz ki o zaman klima almanın. Ayaklı vantilatör en iyi seçenek gibi bu şartlarda.

Poşet fiyatı 38,5 kuruş oldu...

Marketlerde aldığımız poşet ücretlerine zam gelmiş. Poşet başına 25 kuruştu. Şimdi 38,5 kuruş olmuş. 

Ya aga anlamıyorum. Neden buçuklu fiyat belirliyorsunuz. 40 kuruş yap, olsun bitsin. 

Geçen markette çalışan çocuk söyledi. “Adam 700 liralık alışveriş yapıyor. Poşet için 25 kuruş vermiyor” diyor. 

Gerçekten acayip bir milletiz. Adamın gözüne 25 kuruş batıyor. Artık 38,5 kuruş oldu ya. Artık bir daha poşet almayı aklının ucundan bile geçirmez. 

Ekonomiden hiç endişem yoktu arkadaşlar. Ta ki yapılan bu zamma kadar. Artık ekonomi hakkında endişe edebiliriz. Poşete bile zam yapıldığına göre. 

Halk, yapılan bu zamma ses çıkartabilir. İşin şakası bir yana en azından millet poşet almıyor da doğaya atmıyor. Bu da bir şeydir.

Elon Musk ile dalga geçtik ama...

Elon Musk, Twitter’la milletin birbirine para göndermesini de sağlayacakmış. Bunun gibi bir sürü hizmet. Her şeyi Twitter’dan yapabilecekmişiz. Adam kafayı takmış. Twitter’ı çoklu hizmet veren bir uygulamaya dönüştürecek. Adamla çok dalga geçtik ama dediklerini yaparsa Twitter yani yeni adıyla X, çok başka bir şeye dönüşebilir.

NORM ENDER SAHALARA GERİ Mİ DÖNÜYOR…

Samsun Demir, Norm Ender ile bir fotoğraf çekip İnstagram’da paylaşmış. Fotoğrafın altına da, “Bebeleri pistten alalım mı?” diye yazmış. Yoksa Norm Ender’den yeni bir şarkı mı geliyor.

BEN FERO NERELERDESİN BE ABİ?

Norm Ender demişken. Ben Fero nerelerde? Kayboldu gitti çocuk. Bu yazıyı okuyorsan yorum yaz. Neredesin bilelim.

SIKILMA DÖNEMLERİM BAŞLAMIŞTIR…

Bu ara Tepkikolik izlemekten, YouTube’da gezi kanalları izlemekten sıkıldım. Hemen sıkılıyorum işte. Kendimde de sevmediğim huylardan birisi de bu.

WHATSAPP’TA NELER DÖNÜYOR?

Whatsapp’ta milleti yurt dışından arıyorlarmış. Beni arayan olmadı. Ama bu soruna çözüm bulmak için harekete geçilmiş.

KANUN, ZENGİNE DEĞİL FAKİRE VAR…

İnstagram bir söze denk geldim. İlk defa duydum ve çok beğendim. “Kanun, büyük suçlarla savaşacak kadar cesur değildir.” Shemuel Bensusan söylemiş bu sözü.

ÜVEY ANNE, YOLCU GİBİ…

Kanal D’deki Veda Mektubu dizisi final yapacak derken devam edecek gibi. Dün akşam ki bölüm reytinglerde ilk 3’te. Atv’deki Üvey Anne dizisi ise 8. sırada yer almış. Bu gidişle ona final gözüküyor gibi.