Netflix ve eş cinsellik...

*Bir arkadaşımla konuştuk. Netflix’te ne zaman film izlese - türünden bağımsız olarak söylüyor- karşısına hep eş cinsel sahneler çıkıyormuş. Demek ki Netflix için söylenen şeyler de haklılık payı varmış.

*Real Madrid’e giden Arda Güler daha forma giyemeden sakatlandı. 4-5 ay sahalardan uzak kalacakmış. Nazar değdi çocuğa arkadaş.

*Latife Tekin’in, Ormanda Ölüm Yokmuş kitabına başladım. 50 sayfa okudum. Sarmadı beni, bıraktım.

*Komşulardan biri aşure dağıtıyormuş ev ev. Bize de getirdi.

*Markete gittiğimde bir adam telefonla evdekilere hangi dondurmalar var onu gösteriyordu. Pazar günü için dondurma keyfi zamanıydı anlaşılan. Ben de fotoğraf çekip atıyorum evdekilere. “İstediğiniz şey bu mu?” diye.

*Bugün Twitter, üçüncü sayfa haberleri gibiydi. Yurdun dört bir yanından silahla birbirlerini öldüren insanların haberleri vardı. Aga şu silah işine bir el atılmalı. Önüne gelene silah verilmemeli. El altından silah edinmenin önüne geçilmeli.

*Soğuk kahve bana göre değil. Belki de hep kötüleri denk geldi, bilmiyorum.

*Coca Cola, 45 lira olmuş. Zamlar roket takmış gibi.

*Telefonun hemen şarjının bitmesine sinir oluyorum. Ama telefon da haklı kardeşim. Elimizden düşmüyor ki.

*Oğuzhan Uğur, ortak olduğu GAİN platformunda dizi yapacakmış. Çok iddialı. “Dünyayı sallayacağız” diyor. Ben böyle kendinden emin ve biraz da sanki böbürlenme kokan açıklamalara soğuğum.

*Tüm bilinen kişisel gelişim klişelerinin karşısında bir video izlemek ister misiniz? Haluk Tatar’ın en aptalca 17 tavsiye YouTube videosunu izleyebilirsiniz.

Biz millet olarak ufo ve uzaylı haberlerini severiz...

Haluk Tatar’ın ufolar ve uzaylılar ile ilgili yaptığı canlı yayından bahsetmiştim. İlgisi olanların izlemesini tavsiye ederim. O yayında internette gazetelerin yaptığı haberlere de yer verdi. Bizim basından haberleri gösterirken, “Türk medyası ufo haberlerini çok sever” dedi. Evet, doğrudur. Çok sever. Çünkü halk olarak biz de çok severiz ufo ve uzaylı haberlerini. O yüzden bu tür haberler bizim medyamızda da çok yer alır.

BANA TEST YAP, KLASİK SINAV GİBİ YAPMA…

Bir firma bana anket gönderiyor. Yeni kullanmaya başladığım telefon operatörü. Memnuniyet anketi. Böyle anketleri severim. Anketi açtım. Benden görüşlerimi yazmamı istiyor. Arkadaş ben görüş yazmakla uğraşamam ki. Test gibi yap cevap vereyim işte.

FATİH ALTAYLI, YOUTUBE KANALINDA İLK KONUĞUNU AĞIRLADI…

Fatih Altaylı, Habertürk’ten ayrıldıktan sonra kendi YouTube kanalında kendi görüşlerini paylaşıyordu. Ama artık konuk ağırlamaya da başladı. İlk konuğu Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu’ydu. Dün de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı konuk etmiş. Kısacası Fatih Altaylı kaldığı yerden devam ediyor. Ama tabi bizim gözümüz Celal Şengör ve İlber Ortaylı ile yapacağı yeni programlarda.

İŞTE BÖYLE NET OL…

Ekrem İmamoğlu sonunda halkın, CHP genel başkanının değişmesini istediğini söylemiş. Bu da yetmez. Eğer kendin aday olacaksan onu da söyle. Kartlarını açık oyna. Genel başkanlığa da aday olduğunu açıkla.

PAKETE GİREN ÜRÜN ZARARLIDIR…

YouTube’da dolaşırken, enerji içecekleri dost mı düşman mı başlıklı bir videoya denk geldim. Tabi ki düşman. Pakete girmiş bir ürünün yararı olduğu görülmüş bir şey midir ki enerji içeceğinin yararı olsun. Bazıları beğenmeyebilir ama ben bu konuda tamamen Canan Karatay’a katılıyorum. Canan Karatay’ın bu konuda kırmızı çizgisidir bu. Pakete girmiş, sanayide işlenmiş bir ürün insan sağlığına her zaman zararlıdır. Benim de görüşüm budur.

KİŞİSEL GELİŞİM İÇİN KANAL ÖNERİSİ…

Serhat Yabancı diye bir kişisel gelişimci var. YouTube’da kanalı var. Daha önce hiç takip etmediğim ve haberdar olmadığım biriydi. Sağolsun bana Kitap Keşfim önerdi. Ben de onun önerisiyle izledim. Beğendim. Kanalını takibe aldım. Videolarını izlemeye başladım. Benim gibi kişisel gelişim videoları sevenlere öneririm.

Şeytanlaşan insan, yeni bir deneyim için yazmak ve gülümseten bir dizi...

İtiraf kitabına devam ediyorum. Artık yavaş yavaş finale geliyoruz. Bir insanın nasıl şeytanlaşabileceğini görüyorsunuz.

GÜLÜMSEYEREK İZLEDİĞİM BİR DİZİ…

TRT 1’de Kendi Düşen Ağlamaz dizisini izledim biraz. İzlerken insanın içini sıcacık eden bir yanı var.

BEĞENDİĞİM SÖZLER DEFTERİ…

Ben de beğendiğim sözleri yazmak için bir alıntı defteri mi tutsam diyorum. Bu fikri aklıma sokan kişi biliyor kendini.

SIKAN BİR VİDEO…

Tepkikolik’te, “Bu videoları sadece kardeşler anlıyor” başlıklı videoyu yarıda bıraktım. Galiba sıkıldım.

YENİ BİR DENEYİM YAŞAMAK İÇİN YAZMAK…

Beyhan Budak, hikaye yazmamızı öneriyor. İçinde fantastik olayların da olabileceği. Farklı bir deneyim yaşamamız için, içimizdeki yazma yeteneği varsa onu çıkarmamız için.

24 SAATTEN DAHA NE KADAR DÜŞEBİLİR?

Artık bir gün 24 saatten azmış. 24 saatin bize neden yetmediği belli oldu. İşin esprisi bu tabi. Ama bu saat azalmaya devam ederse ne olacak?

DOĞRU DÜRÜST BİR İSİM KOY BE ELON…

Elon Musk yine çocuğunun ismini değiştirmiş. X’li miksli bir şey koymuş yine. Farklı olmak için illa isimlerde de farklı olmak gerekir mi?

BİZ DE UZAYLILARI GÖRECEK MİYİZ?

Ufolar yine dünya gündeminde. Tabi doğal olarak uzaylılar da. ABD’li eski Hava Kuvvetlerinde çalışan biri, “Ufo ve uzaylılar var” demiş. Şu fani dünyada uzaylıları da görecek miyiz?

YANAKTAN ÖPÜCÜK…

Twitter’da, Kendi Düşen Ağlamaz için yorum yapmış biri: “TRT 1’de yayınlanan Kendi Düşen Ağlamaz dizisinde en fazla yanaktan öpücük görebilirsiniz” diye. Evet, doğru diyor. Açıkçası ben bundan memnunum.

İYİ GÜZEL DE BEN 05:00’TE KALKAMAM Kİ…

Başak Sayan, YouTube kanalındaki videosunda sabah 05:00’te kalkmanın önemini anlatıyordu. Anlattıkları mantıklı geldi. Ama ben o saatte kalkamam.

BÖYLE DEVAM GÜZEL İNSAN…

Beyhan Budak son sürat YouTube videolarına devam ediyor. Kendisini seven ve kanalını takip eden biri olarak bu durumdan çok memnunum.

HALUK TATAR’IN UZAYLI VE UFOLU VİDEOSU…

Haluk Tatar da uzaylılarla ilgili bir video yapmış. Canlı yayın. En başından bugüne ufo ve uzaylıları, kronolojik olarak anlatmış. Bazı yerlerinde de çok güldüm. Esprili de anlatıyor.

BAY KEMAL, KARAGÜMRÜK YANIYOR SÖYLERSE…

Yapay zeka ile Kemal Kılıçdaroğlu’na, Karagümrük Yanıyor şarkısını söyletmişler. Biraz dinledim. Gideri var, dinlenebilir.

MOĞOLİSTAN STARBUCKS…

Starbucks, ta gitmiş Moğolistan’a şube açmış. Her yer bitti de orası mı kaldı be insanlar. Oraların kültürünü de bozmayın yahu.

İLK DEFA KONUDAN KONUYA GEÇEN BİR VİDEO…

Evrim Ağacı YouTube kanalının ilk defa bir video da birden fazla konuya değindiğini gördüm. Deprem tahmini, uzaylı sinyali ve aspartam konularına değinmiş. Yaklaşık 17 dakikalık bir video.

BİR GÜN GERİYE KALACAKLAR…

Nietzsche’nin ölmeden önceki son görüntülerini izledim. Hüzünlendiriciydi. Bir gün bizden de geriye videolar, fotoğraflar ve yazılar kalacak.

BU HABERE ÜZÜLDÜM…

Tarık Akan ve Kemal Sunal, küs ayrıldılar diye bir haber gördüm. İnsanlar elbette anlaşamazlar. Ama bu büyük iki ismin kırgın ayrılmaları üzüyor insanı.

 

 

 

 

Sosyal medya gezmesi, sıcak hava, yatmadan önce yazısı...

Şöyle bir uzanmıştım akşam 19:00 gibi bir kalktım saat 22:00 olmuş. Bizimkiler TRT 1’de Benim Güzel Ailem dizisini izliyorlardı. Ben de biraz izledim onlarla beraber. 

Sonra kalktım geldim bilgisayarın başına. Twitter’da takıldım biraz. Biraz da İnstagram, biraz da blog. Sosyal medya sosyal, medya dolaştım yani. 

Herkes yattı ben ayaktayım. Son olarak bir şeyler yazıp öyle yatmak istedim. 

Hava çok sıcak bu arada. Bu sıcaklarda da doğru dürüst uyunmuyor. Balkanlar’dan falan biraz serinlik gelse o kadar güzel olacak ki. 

İskender Pala’nın, İtiraf romanına devam ediyorum. Umarım bu hafta bitirebilirim kitabı. Uzun süre aynı kitabı okuyunca sıkılıyor insan. 

Tatlı rüyalar, iyi geceler millet.

Elon Musk, kendini Mesih mi ilan edecek?

Twitter’da dolaşırken neye denk geldim. Cnn Türk’ün tartışma programlarından Akıl Çemberi'nin program sırasında çekilmiş bir fotoğrafına. Konuklar var. 

Ekranın ortasında kocaman bir X var. Yanında neyin simgesi yazıyor. Ekranın altında da başlık  olarak: Elon Musk kendini Mesih mi ilan edecek yazıyor. 

X harfi İngilizce’de, “Chrıst” yani Mesih kavramının simgesiymiş. 

Siyaset programında tartışacak siyaset konusu bitti de bu konulara girdiniz be insanlar. Zaman dolsun yeter ki. Bir de aynı kişiler devamlı program yaptıkça ister istemez farklı konulara da giriyorlar. 

Gelelim diğer bir konuya: Elon Musk’ın kendini Mesih ilan edecek iddiasını ilk defa duydum. Çok ilgi çekecek bir konu. 

YouTuberlar hemen bunun üzerine içerik üretirler. Ben de hemen Google ve YouTube’da ayrı ayrı arama yaptım ama böyle bir içeriğe hiç denk gelmedim. 

İşte içerik arayanlara balta girmemiş orman gibi bir alan.

Mobil uygulamada Twitter'ın logosu hala X olmadı...

Biliyorsunuz Twitter’ın yeni adı ve logosu değişti. Yeni adı X oldu ve logosu da siyah bir X harfi oldu. Daha mobil uygulamalarda kuş gözükmeye devam ediyor logo olarak. 

Ama bilgisayardan Twitter’a girdiğinizde yeni logoyu göreceksiniz artık. Siyah bir X olmasından dolayı logonun, tüm mavi renklerin de siyaha dönmesini bekliyordum ben. 

Tweetle yazan buton hala mavi mesela. Bunun da siyah olmasını bekliyorum. Bu şekilde logoyla daha uyumlu bir hal alacaktır. 

Bomba bir haber daha öğrendim. Artık Twitter’da roman gibi yazılar yazabilecekmişiz. Tam 25 bin karakter. Tabi bu Twitter’ın kuruluş felsefesine ters. O kadar uzun yazıyı kim yazar ve o yazıları da kim okur, orası da ayrı bir konu.

Twitter'ın yeni adı X oluyor ve logo değişiyor...

Gün geçmesin ki Elon Musk’ın, Twitter üzerinde yaptığı yeni bir değişikliğe şahit olmayalım. Ama bu sefer ki değişiklik öyle böyle değil. Platformun adını ve logosunu değiştiriyor adam. 

Twitter adı artık tarihin tozlu sayfalarındaki yerine alacak. 

Twitter’ın yeni adı X olacakmış. 

Hemen logo da hazırlanmış. Gün içerisinde hem isim değişikliği hem de logo değişikliği olacakmış. 

İsim ve logo değişikliği ile ne planlamaktadır, neyi istemektedir? 

Elon Musk bu işi ilk geldiğinde yapsaydı belki sempatiyle karşılanabilirdi. Ama peki ya şimdi? 

Kurcalamadık yerini bırakmadı uygulamanın. Tüm tuşlara bastı resmen. Şimdi de platformu kökten değiştiriyor. 

Twitter’ın kökünü kazıyor. Artık hayatımıza X ile devam edeceğiz. Bu arada bunu duyunca ilk yorumum şu oldu: “Elon, X’i yalnız bırakmaya çalışıyor.”

TikTok'un televizyonlara reklam vermesi...

Hiçbir sosyal medya uygulamasının televizyona reklam verdiğini hatırlamıyorum ben. Twitter ya da İnstagram’ın mesela. Ama TikTok reklam vermiş televizyona. 

Görünce şaşırdım. Hani daha dün çıkmış bir uygulama da değil. Dünyada isim yapmış, adı sanı olan, ilk 5’teki yer alan bir uygulama neden televizyona reklam versin ki? 

Reklamda ünlü biri oynamış. Bilinmedik bir isim oynatılabilirdi. Genelde telefon ve bilgisayar reklamlarında da öyle olur. Ama bunda Sertab Erener oynamış. 

Kısa ve sempatik bir reklam olmuş. Reklamın sloganı ise: TikTok, faydası çok. Her denk geldiğimde izlediğim reklamlar arasında. 

Sertab Erener de çok güzel ve sempatik oynamış. Bakalım bu reklamların devamı gelecek mi? Bu reklamlardan hedeflediği geri dönüşü alacak mı TikTok?

Haftanın üç günü TRT 1'deyiz...

Daha önce TRT 1’de hiç dizi izlemiyorduk. Hiçbir akşamımızda TRT 1 yoktu. 

Hep başka kanalların dizilerini izlerdik. Ama bu yaz farklı bir durum çıktı ortaya. 

Şu an, haftanın üç günü TRT 1’deyiz. 

Çarşamba günleri Benim Güzel Ailem dizisi var. Perşembe günleri Kendi Düşen Ağlamaz dizisi var. Cuma günleri ise Hayatımın Neşesi dizisi var. 

Hayatımın Neşesi dizisini biraz zoraki izliyoruz. Cuma akşamı bir şey yok. Mecburen ona bakıyoruz. 

Cuma akşamı için güzel bir dizi bulduğumuzda hemen kapının önüne koyacağız diziyi. 

Ama diğer iki dizi öyle değil. 

Severek izliyoruz efendim o iki diziyi. 

Yeni sezona kadar devam ederler mi, ederlerse geçen seneden devam eden dizilerle reyting yarışında neler yaparlar her beraber göreceğiz.

Threads çılgınlığı bitti mi?

Threads çılgınlığı sona erdi galiba. İlk zamanlar çıkmazdım Threads’tan. Şimdi günde bir kere ya giriyorum ya girmiyorum. Bu durum Mark için kötü haber.

İVME DEĞİL ÇIKIŞ…

Eser Yenenler, YouTube’da başladığı Linç et programı ile yukarı yönlü bir ivme yakaladı. O ne demek yahu yukarı yönlü bir ivme? Yatırım aracı mı bu? İyi bir çıkış yakaladı desek sektör açısından daha uygun düşer.

BARBİE, İLK GÜNDEN GALİP…

İlk günden Barbie, Oppenheimer’i gişede geçmiş. Yer gök bu iki filmden geçilmiyor. Tabi Barbie filminin reklamları daha fazla yer kaplıyor gökyüzünde. İlk günden böyle olması çok normal. İlk bir hafta bir geçsin bakalım.

SICAK HAVA DALGALARI BİTMİYOR…

Bugün de acayip sıcaktı. Daha da sıcak olacakmış. Bilmem bir yerlerden daha sıcak hava dalgası gelecekmiş. Bu dalgalar perişan ediyor bizi. “Esmiyor, esmiyor” diye ortalıklarda dolanıyoruz.

YAZIM DİLİ GÜZEL…

İskender Pala’nın yazım dilini beğendim. İtiraf kitabını okuyorum şu ara. Hem bölümlerin 10-13 sayfa arası olması da okumayı kolaylaştırıyor.

BENİM İÇİN İRAN EŞİTTİR SAFRAN DEMEK OLDU…

Şeyma Yolda’nın, İran videolarına izledikten sonra artık İran deyince aklıma safran gelecek.

YENİ BÖLÜMLERİNİ BEKLEYECEĞİM BİR DİZİ DEĞİL…

TRT 1’de, Hayatımın Neşesi dizisini izledim biraz. İlk bölümüne göre daha bir iyiydi. Ama özellikle oturup izleyeceğim bir dizi değil.

HEY GİDİ SERDAR ORTAÇ…

Serdar Ortaç, Pare Pare diye şarkı çıkarmış. 10 günde 791 bin kişi izlemiş YouTube’da. Nerede o eski günler? Zamanında Serdar Ortaç yeni şarkı çıkarınca yer yerinden oynardı.

SEVMEDİĞİMDEN, EN SEVDİĞİM BÖLÜMLERE…

Tepkikolik YouTube kanalında daha önce yemek videolarını beğenmiyordum. Şimdi en sevdiğim bölümler arasına girdi yemekli bölümler.

 

Kim Milyoner Olmak İster'deki, aşk nedir sorusu?

Kim Milyoner Olmak İster’deki, Aşk nedir sorusunu gördünüz mü? İşte o soru.

Kenan İmirzalıoğlu sordu, “Aşk nedir?” diye.

İşte şıklar:

A-Yalanla eş anlamlı bir kelimedir

B-İki heceli bir kelimedir

C-Fransızca kökenli bir kelimedir

D-Üç harfli bir kelimedir

Hadi şimdi sorunun cevabını vermeye.

Cevabınızı verdiyseniz kaldığımız yerden devam edelim. Yarışmayı izlerken denk gelmedim bu soruya. Sosyal medyada gündem olmuş ben de oradan gördüm. Böyle bir soruyu gördüğümde afallardım ben de. Acaba şaşırtmaçlı bir soru mu diye. Sorunun cevabı D şıkkı. Yani, üç harfli bir kelimedir.

Yarışmacı ise cevabı verdikten sonra şöyle dedi: “Açıkçası soruyu çok soyut anlamda düşündüğüm için dedim bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.”

Kenan İmirzalıoğlu ise, “Yoksa sendeki aşkın anlamını mı aradın?” diye sordu.

Yarışmacı, “Evet, bulamadım” dedi.

 

İnstagram'a, photoshop özelliği geliyormuş...

Gün geçmesin ki herhangi bir uygulamaya yeni bir özelliğin geleceği haber olmasın haber sitelerinde, Twitter’da, orada burada. Son olarak İnstagram’dan yeni bir haber geldi. İnstagram’a, photoshop özelliği gelecekmiş. 

Fotoğraf düzenlerken bundan sonra ek bir uygulama kullanmadan direk İnstagram üzerinden fotoğrafı düzenleyebilecekmişiz. Güzel haber bak bu. Fotoğraflardan istemediğin yerleri silmeye ne dersin? İşte bu photoshop özelliği ile fotoğrafta istemediğin şeyleri hokus pokus yapıp kaldırabilecekmişsin. Hadi yine iyisiniz köftehorlar. 

Fotoğraf düzenleme ustası olacağız bu gidişle. Alın size yeni bir iş kolu. Hikayeler bölümünde simge olarak görecekmişiz bu arada. Ama daha ne zaman uygulamaya geçeceği bilinmiyormuş. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa gibi bir şey. Tabi şimdilik.

İtiraf kitabına başladım, Üvey Anne dizisi, Celal Şengör Anlayamazsın söylüyor...

*Bir arkadaş İnstagram’dan video attı. Videoda kedi, buzdolabından çıkmak istemiyor. Sahibi ne kadar çıkarmak istese de o çıkmıyor. Bu sıcaklarda o kedinin yerinde olmayı kim istemez ki? “Onun kadar küçük olsak biz de çıkmak istemezdik oradan” dedi arkadaş.

*İskender Pala’nın, İtiraf kitabına başladım.

*Üvey Anne dizisini izlemeye dayanamıyorum arkadaş. İçinden kötülük geçen insanlara dayanamıyorum artık.

*Üvey Anne dizisinden bir sahne. Çocuk, kızı bir esnaf lokantasına götürüyor. Önce çorbalar geliyor. Gelen çorbalar ne?  Mantar çorbası. Yahu ezo gelin olur, mercimek olur, domates çorbası olur. Mantar çorbası ne? Ezo gelin sorarım eğer yoksa mercimek çorbası yerim. O da yoksa çorba yemem.

*Celal Şengör’e bu sefer Anlayamazsın şarkısını söyletmişler yapay zekayla. Bence çok güzel olmuş. Dinlemesi zevkli.

*Benzin 33 lira olmuş. Adam diyor ki, “Ben oy verdim. Şimdi seçim olsa tekrar oy vermem iktidara” diyor. Yemeyin bizi arkadaş. Böyle diyenlerden korkacaksın.

*Siyasete girmişken. Bir tane YouTuber’ın videosunu izledim. Bu çocuk Bay Kemal’e oy vermiş biri. Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesine rağmen genel başkanlığını bırakmamasına, “İyi ki cumhurbaşkanı olmamış” diyor. Seçmenin geldiği nokta burasıdır.

*Fatih Altaylı, Twitter’dan kendisine laf çakanlara cevap vermeye çalışıyor. Bırak cevap verme. Dikkate alınmamak en büyük azaptır onlara. Bırak istedikleri kadar ulusunlar.

*Şeyma Yolda’nın İran videolarına devam ediyorum. Hala bitmedi. Sıradaki izleyeceğim videosu ise, Zerdüştlerin cenaze törenlerini yaptıkları yerler.

 

Elon Musk, Twitter'da ne yapmak istiyor?

Gün geçmesin ki Elon Musk’ın, Twitter ile ilgili alacağı yeni bir kararı duymuş olmayalım. Son gelen haberlere göre Twitter Blue abonesi olmayanlar, kendisini takip etmeyen kimseye mesaj atamayacakmış. 

Gün geçtikte çemberi daraltıyor Elon. Gün gelecek ve para vermeden Twitter’ı kullanamayacağız. Adamın hedefi bu, yaptıklarına bakacak olursak. 

“Az da olsa bana para vereceksiniz” diyor. “Yoksa size Twitter aleminde adım attırmam” diyor. Eğer gün gelip öyle bir şey olursa Twitter kullanmayı bırakırım. 

Alternatif platformlara yönelirim. Mesela daha geçtiğimiz günlerde hayatımıza giren Threads var. Bu uygulama da belki gün gelip paralı olacak. Ama o zamana kadar seneler geçer. Kim bilir Twitter benzeri kaç uygulama daha çıkar?

TRT 1'in reklamsız dizi yayınlaması...

TRT 1’de, Benim Güzel Ailem ve Kendi Düşen Ağlamaz dizilerini izliyoruz. Diziler bir başlıyor, reklamsız gidiyor. Artık sıkılıyor insan. Sonra bir reklama giriyor. En az 20 dakika reklam. Yani bir ayarı yok. 

Diğer kanallar yeni başlayan dizilerin ilk bölümlerini reklamsız yayınlıyorlar tamam. Ama TRT 1, bu reklamsız dizi yayınlama olayını dizinin diğer bölümlerinde de uygulamaya kalktı. Bu iki dizi ne kadar güzelse, yapılan bu uygulama da bir o kadar kötü ve rahatsız edici. 

Bir an evvel bu duruma bir el atılmalı. Tamam, reklamı kimse sevmez. Ama reklamsız da olmaz. İnsan belli bir noktaya kadar konsantre izleyebilir. Sonradan algısı düşer ve sıkılır. Yani sevdiğimiz bir dizi olsa bile yine de sıkılırız.

Celal Şengör'e ilahi söyletmişler...

Son günlerde Twitter’da yeni bir akım başladı. Yapay zeka ile olmadık kişilere olmadık şeyleri okutuyorlar. Mesela Şenol Güneş ile Ümt Özdağ’a, Anlayamazsın şarkısını okutmuşlar. Yapay zeka kişilerin seslerini kullanarak şarkı yapıyor. Sanki gerçekten onlar söylemişler gibi. 

Bu akşam da Celal Şengör’ü gördüm. İlahi okutmuşlar adama. Bismillah ilahisini. Yapay zeka baya da benzetiyor sesi. Kendisi bunu görse ne derdi acaba? Çok iyi mizah. Nereden geliyor akıllarına böyle şeyler. 

Birkaç arkadaşıma hemen attım bunu. “Bakın bakın Celal Şengör’e ilahi söyletmişler” diye. Böyle makara şeyleri severim. İnce düşünülüp yapılan mizahı daha da çok severim. 

Yapay zekayı eşeledikçe daha neler çıkacak bakalım. Heyecanla bekliyorum. Mizah açısından bekliyorum yani. Mizahta nasıl kullanacaklar yapay zekayı diye.

Oğuzhan Uğur, GAİN'de neler yapacak?

Oğuzhan Uğur, dijital içerik platformu olan GAİN’in yönetim kurulu üyesi oldu. Peki Oğuzhan Uğur, GAİN’de hangi içerikleri üretecek, neler yapacak? Bu sorunun cevabını Twitter hesabından verdi.

“An itibarıyla GAİN platformunun yönetim kurulu üyesiyim. Bu unvan beni daha olgun ve yaşlı hissettiriyor ama çok sevdim. BabalaTV son sürat içeriklerine devam ederken, GAİN ile de yeni sezonda sizlere muazzam diziler, pek iddialı filmler ve uzun soluklu içerikler sunmak için kolları sıvadık.

Amacımız bu yerli platformun dünyada konuşulan ve takip edilen bir mecra haline gelmesi” dedi.

GAİN ile ilgili de kısa bir bilgi vermek gerekirse. Güzel Ahlak İyi Niyet kelimelerinin baş harflerinden adını alan GAİN, 2019 yılında açıldı. Terapist, Ayak İşleri, Metot ve Dayı gibi projelerle adını duyurdu.

Ahmet Ümit'in kısa polisiye hikayeleri...

Ahmet Ümit’in, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir kitabını okuyorum. Kısa kısa hikayelerden oluşan bir kitap. 5-6 sayfada olayı anlıyoruz ve hemen katile ulaşıyoruz. 10-12 sayfalık hikayeler de var tabi. 

“10 sayfalık polisiye hikaye mi olur ya?” demiştin ilk. Ama sonra hikayeleri okudukça olduğunu gördüm. Şimdi de diyorum ki, “Sadece bir polisiye olay için 150-200 sayfa okunur mu?” diyorum. Anlayacağınız bu kısa hikayeler kolaycılığa alıştırıyorlar beni. 

10 sayfada hemen katili buluyorsunuz. Bu arada Ahmet Ümit okumayı özlemişim. Bir ara sıkılmıştım. Bu kitaptan sonra da okumadığım kitaplarından birini alacağım okumak için. 

Hikayeleri okurken insana basit geliyor. “Ben de yazabilir miyim acaba?” diyorsunuz ama boşuna. O 10 sayfalık hikayenin altında yılların yazarlık birikimi var ne de olsa.

Elon Musk ağzını bozdu...

Elon Musk ile Mark Zuckerberg arasındaki çekişme devam ediyor. Bu çekişme mahalle kavgasına döndü. En azından Musk son attığı tweet ile mahalle kavgasını başlatmıştı oldu.

“Zuckerberg bir gavat” diye tweet atmış Elon. Hani mahallenin kabadayı delikanlıları olur ya. Ona benziyor Musk. Zuckerberg ise mahallenin okuyan çocuğu. Kavga/dövüş bilmeyen, işi gücü dersleri olan ve parlak bir öğrencilik kariyeri olan o çocuk.

Zuckerberg’in son uygulaması olan Theaders, Musk için bardağı taşıran son damla oldu. Zira uygulama Twitter’ın aynısı. Twitter’ın ilk hali denebilir. Çok sade Twitter denebilir. Daha dm bile yok yani. O kadar sade yani.

Uygulama çok tuttu. Kısa sürede 100 milyon kullanıcıya dayandı. Böyle olunca da Musk küplere bindi tabi. Daha önce de Musk, kafes dövüşüne çağırmıştı Zuckerberg’i. Adam hıncını ille döverek alacak yani.

Özkan Uğur hayatını kaybetti...

MFÖ grubunun Özkan’ı Özkan Uğur hayatını kaybetti. Bir süredir kanser tedavisi görüyordu kendisi. 

Aslında bu kanserle olan üçüncü mücadelesiymiş. Daha önce iki kere bu savaşı kazanmış. Onlardan hiç haberim olmamıştı. 

Lenfoma kanseri böbreklere vurmuş son olarak. Böylece hayata gözlerini yumdu. 

Özkan Uğur deyince benim aklıma Gora filmindeki Garavel Usta karakteri gelir. Sonra Cennet Mahallesi dizisindeki karakteri gelir. O Ses Türkiye’de jüri üyeliği yaparken İbrahim Büyükak’ın onu taklit etmesi gelir. 

MFÖ grubunun içinden kendime en yakın onu görürdüm. Grup dışında kendisi de şarkılar çıkarmıştır. Bunu da sevmişimdir. Kendi başına bir şeyler yapmasını. 

Haa bir de Arog’daki, “Güzel sözmüş bu, not et bunu” repliği de unutulmazdır benim için.