Powered By Blogger

28 Ekim 2015 Çarşamba

TRT, özerk olmali...

     TRT 1, RTÜK'ten uyarı cezası almis. TRT Genel Müdürünün yerinde olsam, hemen istifa ederdim. "Benim dönemimde böyle bir şey oldu" diye.
      Bu ne demek ya. Koskoca devlet televizyonu TRT 1, nasıl uyarı cezası alabilir. Bu olacak iş değil. Bu karar, TRT'nin, tarafsız olmadığının tescillenmesidir.
      Benim başından beri söylediğim bir şey var ki: TRT, özerk bir kurum haline getirilmeli Tüm iktidarlardan bağımsız olmalıdır.
      Bu yapılmazsa, aynı haberi daha çok duyariz. Ama bu haber bizim için, sıradan bir haber haline gelmemeli.
      TRT, düştüğü bu durumdan bir an önce kurtarılmalı. TRT, iktidarların borazanı olmaktan çıkarılmalıdır.
      TRT uyarı cezası aldı haberini duyduğumda, kan beynime sıçradı adeta. Ama şuna da sevindim. RTÜK, TRT'ye uyarı verme kabiliyetine hala sahip. Bu durumu da pekala görmezden gelebilirdi.
      Bir hukuk devletinde olması gereken de budur. Devletin kurumları birbirinden, hukuk kuralları çerçevesinde, çatır çatır hesap sorabilmeli. Bu, toplum olarak, daha iyi bir yaşam sürmemizin ön sartidir.

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com


22 Ekim 2015 Perşembe

iğneada nükleer santralsiz kalsın...

    Üçüncü nükleer santral, Kırklareli'ndeki iğneada'da yapilabilirmis. Bakan açıkladı.
    Bahsedilen yer, dünyada parmakla gösterilecek bir doğal güzelliğe sahip.
    Ben anlamıyorum. Niye bu nükleer santralleri doğanın, kendini en güzel şekilde sergilediği yerlere yapıyoruz.
    iğneada'ya kadar, nükleer santral yapacak yer mi kalmadı?
    Bir açıklama yapan da yok. Kamuoyunda bu kadar tepki çekmiş. Cik, açıkla.
    "Biz, şu şu nedenlerle iğneada'yi seçtik" de. Açıklama yapilmayinca da olmuyor.
     Açıkçası benim, haberi duyunca moralim bozuldu, "Yine mi?" dedim içimden. "Yine mi, güzel mi güzel ormanlarimizdan biri gidecek?".
     Her zaman böyle olmuyor mu? Ne zaman bir şeyler yapilmaya kalkilsa, hemen doğa harikası neresi var, ora seçiliyor.
     Sanki Türkiye haritası açılıyor. "En güzel doğa harikası neresiymiş bakalım" deyip, göz gezdiriliyor. "Hah burası" deniyor en sonunda.
     Bence İğneada'dan vazgeçilmeli. En güzeli bu. Ama bu yapilmayacaksa bir yetkili ya da bakan, kameralar karşısına gecmeli. Bu tercihlerinin sebebini kamuoyuna ayrıntılı bir şekilde açıklamalı.


18 Ekim 2015 Pazar

TRT 1 parti reklami almamali...

     TRT 1 devlet kanalidir. Bu nedenle parasiyla olsa bile, herhangi bir partinin reklamini yayinlamamalidir.
     Devlet kanali her partiye ayni mesafede durmalidir. Ak parti reklamini yayinladi diye Ak partili olmus degildir. Ama reklami yayinlamamasi daha guzel olurdu.
     Zaten toplumda TRT 1 Ak partinin kanali diye bir algi var. Ak partinin TRT 1'e reklam vermesi, bu algiyi daha da guclendirir.
     Bu algiyi guclendirecek baska bir olay da: CHP ve MHP'nin reklamlarinin yayinlanmamasi. "Niye sadece Ak parti?" diye akillara soru takiliyor.
     Muhtemelen, CHP ve MHP reklam icin basvuruda bulunmamislardir.
     Bu konuda TRT'den aciklama yapilmali. Eger reklam icin teklif gelmediyse, "Ak parti disinda diger partilerden reklam istegi gelmemistir" denilmeli.
     Eminim bu tip bir aciklamayi bekleyen bir kesim var toplumda. Bu tip bir aciklamayi sorumlu yayincilik geregince yapmali TRT 1.
     Basbakan Ahmet Davutoglu cok hassas bir insan. Bu tip konulara dikkat eder. Ama yogun tempoda gozden kacirmis olabilir.
     Danismanlarinin bu noktada devreye girmesi gerekir. Eminim Ahmet Davutoglu toplumdaki hassasiyeti dusunerek, TRT reklamlarinin geri cekilmesi talimatini verecektir.

      Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com

16 Ekim 2015 Cuma

Suc ve Ceza kitabi degerlendirmesi...

     Suc ve Ceza kitabini sonunda bitirdim. Dunyanin en iyi romani dendigi icin heyecanla baslamistim okumaya.
     Ama bu heyecanim okurken de devam etmedi. Cunku yer yer sikinti basti.
    "Bu muymus dunyanin en iyi romani" laf ini bir ara cok kullandim. Hic bekledigim gibi degildi.
     Tabi cevirinin de begenmemem de payi olabilir. Ceviri aslinda iyiydi. Ya da standartti diyelim.
     Baska bi ceviriden okusam farkli olur mu? Begenir miyim? Bilmiyorum. Ama en azindan simdi olmaz.
     Kafam bos, vaktimin oldugu zamanlarda baska bir ceviriden okuyabilirim.
     Okumasam bi sey kaybetmez misim. Nedense bu yabanci klasikler sikiyor beni.
     Genelde yabanci kitaplari da kolay kolay sevmem. En son askerde okudugum Aklindan bir sayi tut guzeldi.
      Kitap akti bitti resmen. Ama Suc ve Ceza da boyle olmadi. Dolu dizgin okudugum bi kitap degildi benim icin.

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com
     
    


7 Ekim 2015 Çarşamba

Cuneyt Ozdemir tweet atmaya devam...

   Cuneyt Ozdemir, Kanal D'de, ana haber sunuyordu. Ne ara muhalif oldu, anlamadim. Oyle, pek muhalif olacak bi havasi da yoktu hani. Ogrencilere, kar tatili haberini verirken, "Bombayi patlatiyorum" diyen biriydi. Sen oralardan, muhalif ol. Olacak sey degil. Ilk, Kanal D haberi birakmasindan belliydi, bi seyler oldugu. Ben haberlerine de bakiyordum. Oyle olesiye, muhalif bi haber bulteni de yoktu acikcasi. Ayrica, reytingleri de dusuktu. Belli ki, ana haberden ayrilma nedeni, yaptigi haberler degil. Paylastigi tweetler.
          O TWEETLERE TiB ENGELi
     iste, bu tweetler nedeniyle, Cuneyt Ozdemir, yine gundemde. Telekomunikasyon iletisim Baskanligi (TiB), Cuneyt Ozdemir'in tweetlerini sakincali bulmus. Sakincali olan tweetleri gormedim. O yuzden, ne kadar sakincali bilmiyorum. Mahkemeye basvurmus, Telekomunikasyon iletisim Baskanligi. Hesaba, erisim engeli istemis. Mahkeme, bu istegi reddetmis. O tweetleri, sakincali bulmamis. Paylasilan tweetleri, ifade ozgurlugu kapsaminda degerlendirmis.
       BU ADAM NE PAYLASiYOR Ki?
    Cuneyt Ozdemir, ne paylasiyor ki, boyle mahkeme konusu olmus. ister istemez, merak ediyor insan. ilk f irsatta inceleyecegim. Bu kadar olay yaratan tweetler neymis.

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com


5 Ekim 2015 Pazartesi

Haktan Akdogan'dan muthis iddia...

    Haktan Akdogan, gecen cuma aksami Haberturk'te, Cansu Canan Ozgen'in konuguydu. Programdan,  onceden haberim vardi. Saat 23:00'de baslayacakti. Ama unutmusum. Kanallari zaplarken rastgeldim. Oyle bir zamanda acmisim ki. Gundemi sarsan iddiayi aciklarken. Akdogan'in iddiasina gore, bundan bi kac yil once Ege'de bir koye ufo indi. Ve o ufodan inen uzaylilari koyluler gordu. Bunun uzerine hemen jandarmaya haber verdiler. Fakat gelen kisiler jandarma degildi.
                 OZEL Bi BiRiM
     Hemen aklimiza gelen soruyu Cansu Hanim sordu, "Peki kimmis onlar?". Ozel bi birimden bahsetti Akdogan. Ozel kiyafetler giymisler. Uzaylilari alip goturmusler. Sanki hirsizi, katili alip goturur gibi. Hatta gotururlerken koylu, uzaylinin simsiyah gozleriyle kendisine baktigini soyluyor. Ve hala daha o koylu, o bakisi unutamamis. Bu anlatilanlar sanki bi Amerikan f ilmi degil mi? Bizimkiler boyle uzaylilar falan icin bi ekip falan hazirlayacaklar ha. Guldurmeyin beni demek geliyor icimden. Bizimkiler boyle seyler icin harcanacak paralari musriflik sayarlar. Ama oyle degil mi birader simdi.
                    SONUNDA
            BiZiM TOPRAGA DA
               AYAK BASTiLAR
     Uzaylilar bizim topragamiza basmadan olmazdi. Sonunda o da oldu. Bu anlatilanlar bunun kaniti. Acaba uzaylilar biz Turkler hakkinda ne dusunuyorlar. Hep soyleniyor ya. Arastirma falan yapiyorlarmis. Bizi arastirdilar da ne buldular acaba? Ama bizi sevmislerdir. Biz ne de olsa misaf irperver bi milletiz. Misaf irler uzayli olsa bile bunun degisecegini sanmiyorum. Onlarla hemen kankaya baglariz. Hemen kufur ogretiriz. Tipki turistlere yaptigimiz gibi.
             HiC UFO GORMEDiM
   Ben bugune kadar hic ufo falan gormedim. En fazla arkasindan beyaz bir iz birakan ucak gormusumdur. Onu da gormeyen yoktur zaten. Acaba ufo gorsem ne yaparim? Korkar eve kacarim herhalde. Belgesellerde goruyoz abi. Adam kaciriyor bunlar. Sonra orana burana igne falan. Delik desik ediyorlar her taraf ini. Neymis. Analiz yapacaklarmis. Bi kere ben igneden korkarim aga. O yuzden durup da hic kameraya falan alamam. Benden kimse bunu beklemesin. Toplumdan ozur dilerim gerekirse. Bu kamuya yonelik hayirseverligi yapamadigim icin. Ne yaparsin yusuf yusuf durumu. Uzaylilarin bizim guzel topragimiza ayak bastiklari icin sevincliyim. Bu milletin havasindan, suyundan nasiplensin adamlar. Simdilik bu kadar uzayli muhabbeti yeter diye dusunuyorum. Bi dahaki yaziya kadar sağlıcakla kalin.

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com
    


4 Ekim 2015 Pazar

Murat Boz, O Ses Turkiye icin ne kadar onemli?

    Bu aksam, O Ses Turkiye'nin yeni sezonu basladi. Bu sene kadroya,  yeniden Murat Boz dahil oldu. Su anda programi izliyorum. Murat Boz,  harika bi baslangic yapiyor diyebilirim. Ayrildigi sezon, sonlara dogru iyice tutuk, bitsede gitsek bi hali vardi. Ama bu aksam ki Murat Boz, bi harika. Bastan sona enerji dolmus. Morali, en ust seviyede. Programi cok ozlemis. Her hareketini, sozlerini isteyerek, icinden gelerek yapiyor. Oyle bir pozitif enerji yayiyor ki. insana kendisini izlettiriyor.
      O SES TURKiYE, MURAT BOZ'LA
                      Bi BASKA
    Murat Boz'dan, ilk baslarda pek de hoslandigimi soyleyemem. "Neden?" derseniz. Buna belli bir cevabim yok. Genelde, ilk olarak bi insandan hoslanmiyorsam, sonradan cok iyi anlasiriz. Bu arkadas secimlerimde boyledir. Murat Boz'da da, aynen boyle oldu iste. Gecen seneki program, o olmadan yavandi. Ebru Gundes ve Hadise ile cok iyi bir uyumu var. Zaten, bu programi izlettiren de o uyum. Yoksa ben,  oraya cikacak yarismacilar icin izlemiyorum. O yuzden, bu program Murat Boz ile bi baska.
            KiLiT iSiM:MURAT BOZ
    O Ses Turkiye'nin kilit juri uyesi bence Murat Boz'dur. Herkese takilmasi ve tartisma baslatmasi cok onemli. Tatli atismalar, genelde bu sekilde basliyor. Bu tavri, Hadise ve Ebru Gundes'e de buyuk kolaylik sagliyor. Onlarda, Murat'a takilacak konu bulmus oluyorlar. Zincirleme bi durum olusuyor yani. Gecen sene Murat olmadigi icin, programin temposu dusmustu. Mazhar Alanson ve Ozkan Ugur, onun yerini dolduramadilar. Bu program ne kadar devam edecekse, Murat Boz olmali. Tabi Hadise ve Ebru Gundes olmak kaydiyla.

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com


3 Ekim 2015 Cumartesi

Mars ve Nihat Hatipoglu nasil bir araya gelir?

    Sosyal medya, biz blogcular icin bulunmaz bi nimet. Konu sikintisi cektigimiz zamanlar, hemen sosyal medyaya basvuruyoruz. En fazla yararlandigimiz sosyal medya ise: twitter. Twitter'da ister siyaset, ister hayata dair, isterse de esprili paylasimlar bulabiliyorsunuz. E biz de buralardan, bloggerlar olarak ekmek cikariyoruz. Bu ekmeklerden biri de, Mars oldu. Mars ile Nihat Hatipoglu bir araya gelir mi? Turkiye'de yasiyorsak gelir.
      HOCAM MARSTAKi SU iLE...
   Nihat Hoca'ma, yine gundem yaratan bi soru sormus gencler. Demisler ki, "Hocam, marstaki su ile abdest alinir mi?". Bizim ulkemizde, inkar edilemez bir mizah yatkinligi var. Adamlar, nerelerden ne cikariyorlar. Sahsen, boyle bir soru, benim aklima gelmezdi. Belki de, yasadigimiz zorluklar bizi mizaha itiyordur. Ne dersiniz? Ben bu tur mizahi seviyorum. Cunku bu mizahta asagilama yok. Twitter'da, maalesef bu tur paylasimlarda var. Tek kelime ile igrenc buluyorum.
        MARSTA KiBLE MEVZU
    ikinci bir bomba soru daha sormuslar Nihat Hatipoglu'na, "Hocam, Marsta kibleyi nasil bulacagiz?". Tek kelimeyle harika. Hocam da, bu isin espri oldugunu anlamis tabi. Gencleri de kirmadan, "Mars' ta eger su varsa, abdest alinir" demis. Videosu var. izleyin derim. Kible konusuna gelince de, "Kible dunyada olur. Marsa cikta,  ondan sonra dusunuruz" demis. Nihat Hoca'yi bu yuzden seviyorum iste. Kimseyi kirmiyor abi. Devamli guler yuzlu. Su stresli ortamda, bi anlik gulumsememize neden oldu bu haber.

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com