Canan Karatay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Canan Karatay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Canan Karatay, Liverpool taraftarıymış...

Canan Karatay’ın, Liverpool ile ne ilişkisi var? 40 yıl düşünsem bu ikilinin bir araya geleceğini düşünmezdim. Ama olayın aslı hiç de öyle değilmiş. Canan Karatay, yüksek ihtisasını Liverpool’da yapmış. Bu nedenle de Liverpool maçlarına çok gitmiş. Sadece gitmekle de kalmamış. Çok bağırmış. Marşını da, her şeyini de bilirmiş. Öyle demiş. Düşünsenize Canan Hoca’yı tezahürat yaparken. Tabi o zamanlar genç daha. Canan Hoca tıp alanında söyledikleriyle ters köşe yapan bir doktor. Ona biliyoruz. Ama bu sefer bizi, yani futbol izleyicisini de ters köşe yaptı. Sen çok yaşa Canan Hoca. Parti kur, oy verelim. Sen iste ekmeği keselim. Sen iste şekeri hayatımızdan çıkaralım.

Canan Karatay'dan, "Deli danalar gibi koşmayın" çıkışı...

*Zamanında radyocu olmak isterdim. Radyolara başvurmuşluğum da vardır. Ama olmadı. Böyle konuşurken Whatsapp gruptan bir arkadaş, “Benim radyoda tanıdığım var. İstersen konuşabilirim. Ama bir şey kazanamazsın doğru dürüst. Hobi olarak yaparsın” dedi. Ben de tamam dedim. Hiç olmazsa deneyimlemiş olurum. İçimde ukde olarak kalmamış olur.

*Bazı doktorlar kolesterolü hastalık olarak kabul ediyorlar. Bazıları ise kabul etmiyor. Niye böyle bir anlaşmazlık var ki?

*Canan Karatay yine bu akşam haberlerdeydi. “Yaz ayı geldi. Deli danalar gibi koşayım” demeyin diyor. Yaz ayında birden koşmaya yönelmek sakıncalıymış. Ama günde 20 dakika yürümeyi öneriyor bak. Hareket etmemizi söylüyor.

*Cüneyt Arkın konuk oyuncu olarak Cennet Mahallesi’nde oynamış. Şimdi denk geldim YouTube’da.

*Komşunun çocuğu geldi bugün. Kapının önündeki kedileri sevmeye. Kedi severken miyavlıyor, o da, “Et mi istiyorsun sen?” diyor :)

*Artık her yağmur yağdığında şu soru geliyor aklıma: “Bu sefer nerede sel olacak?”

*Çocuk yetiştirirken öğretilmesi gereken şeylerden biri de, laf taşımamak olmalı. “Bir arkadaşınla bir şeyler konuştunuz mesela. Bu aranızda kalsın evladım. Başkalarına bu konuştuklarınızı anlatmamalısın” denmeli.

*Twitter’da seçim anketlerine denk geliyorum. Bu anketlerle ilgili bir arkadaşım, “Sence bu anketler ne kadar güvenilir?” dedi. “Anketlere baktığımda, uçuk kaçık farklar yok aralarında. Hepsinin oranları birbirine yakın” dedim ben de. Ama şunu da unutmamak lazım: Anket şirketleri de yanılabilir.

 

Elmanın kurtlu olanı makbulmüş meğer...


     Tezgahlarda hep pasparlak elmalara gözüm kayardı. Kıpkırmızı olanına. Hiçbir yerinde pürüz olmayanına. Elma dediğin böyle olurdu. Hem, Pamuk Prenses’in elması bile öyle değil miydi? Kocaman, kıpkırmızı elma. Daha çocukluğumuzda aklımıza böyle kazınmıştı. Ama Canan Karatay çıktı. “O elma sadece masallarda olur” dedi. Bu benim öve öve bitiremediğim elmayı ilaçlı dedi. 

elma

“Sağlığa zararlı. Esas sağlıklı olan elma, kurtlu elmadır. Kurt, ilaçlı olan elmaya gelmez. İlaçsız yani insanın gözü kapalı yiyebileceği elmaya gelir” dedi. Anladık ki böylelikle, elmanın kurtlu olanı makbulmüş meğer. Elmayı sadece bir örnek olarak da görebiliriz. Gelişen teknoloji ile yiyeceklerimiz de doğallıktan çıktı. Hepsi hormonlu, hepsi zararlı, hepsi gdo’lu oldu.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/three-red-apples-on-wooden-surface-1510392/

Canan Karatay'ı, onun fikirlerine karşı olan doktorlarla beraber programa çıkarın...


     Canan Karatay’ın her söylediği olay oluyor. Onun söylediklerini gidip başka başka doktorlara soruyorlar. Onlar da verip veriştiriyor. Görünün tablo şu: Canan Hoca tek, diğer doktorlar hepsi. Bugüne kadar hiçbir kanal da niye bu iki tarafı bir araya getirmedi? Hep tek başına alıyorlar Canan Hocayı programlara. Tek başına almayın. Karşısına onun söylediklerine karşı olan doktorları koyun. 

Canan Karatay

     Acaba böyle bir şey oldu da hoca mı istemedi mi? Yoksa diğer doktorlar mı yanaşmadı? Yoksa hiçbir kanalın aklına böyle bir şey gelmedi mi? Karşılıklı bir program yapın. Birde öyle görelim hocamızın performansını. İki karşıt söylem çarpışsın. Millet de bir karar versin. En çok merak ettiğim ne biliyor musunuz? Canan Karatay kendisine çok güveniyor. Onun karşısındaki doktorlarda. Bu iki kendine güveni tam olan görüşün çarpışması.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/qL5_5doD4no

Notlarım #1...

     *Şort giyen hemşire vakasında olay iyice arap saçına döndü. Önce serbest bırakmışlar, şimdi yeniden tutuklamışlar. Olayın mağduru sinir krizi geçirmiş. Evden çıkamıyormuş. Anlayacağınız rezillik son sürat devam ediyor. Maalesef bu ülkede insan hayatının, psikolojisinin, yaşadıklarının bir önemi yok.
     *Bizim merkeze yeni sokak lambaları takılmıştı. Belki bunu daha önce yazmışımdır. Geçen gün akşam ekmek almaktan geliyorum. Baktım. Birisi yanıyor, birisi yanmıyor. Ama kimsenin umrunda değil. Bu ülkede hiçbir şey, kimsenin umrunda değil.
     *Bilgisayarım bozulmuştu diye yazmıştım ya birkaç gün önce. Bilgisayarcıya götürmeden önce bilgisayardan anlayan bir arkadaşım vardı. Son kez ona bir danışayım dedim. Telefondan yönlendirdi beni. Birkaç yere girdim. “Bilgisayarında bir şey yok. Sen tuşpedi kapatmışssın” dedi. Sonra F tuşlarına baktık teker teker. Tuşpedi açacak tuşu bulamadık. Kardeşimle oraya buraya basarken bir anda ok ekranda belirdi. Ve benimde yüzümde de kocaman bir gülümseme. Bilgisayarcıya boşa para vermekten kurtuldum. Ulan insanın bilgisayardan anlayan bir arkadaşının olması ne güzel. Teşekkürler kardeşim Bilal.
Şort giyen hemşire, magazin programları, notlarım, güncel
Aklımdan geçenleri notlarımda topladım

     *Bu magazin programları da iyice cıvıttılar. Eskiden de bunlar böyleydiler. O zamanlar izlemeyi bırakmıştım. Ama sonra sonra düzelttiler kendilerini. Hiç yoktan bazıları. Yine izlemeye başlamıştım. Ama dün izlediğim magazin programları tam bir faciaydı. Yine saçma sapan, terbiyesizce, daha önce hiç görmediğim, adını duymadığım kişileri sanatçı diye çıkartma, yetmedi haber yapma. Magazin düzeyi yerlerde yani.
     *Farkında mısınız? Her milli bayramda Atatürk ile ilgili ilk defa gün yüzüne çıkan görüntülerden bahsedilir. İnsanlarda büyük bir merakla bakar. Ama bakarsın ki o görüntüler, hiç de yeni değildir. Daha önce yayınlanmış görüntülerdir. Yahu bu konu hiç kimsenin dikkatini çekmiyor mu?
     *Hatırlar mısınız? Eskiden Herkül ve Zeyna diye iki tane dizi vardı. Ben ikisini de severdim ve izlerdim. Bir bölümde ya da bir filmde Herkül ile Zeyna aynı filmde yer almışlardı. Ve ikisi birbirlerine aşık olmuştu. Bu iki diziyi izlediğim zamanlarım güzel zamanlardı. Böyle çocukluktan ergenliğe geçiş yaptığım dönemlerdi galiba. Bu iki dizide Kanal D’de yayınlanırdı. Hatta Bizim Ev diye de bir dizi daha vardı diye hatırlıyorum. Bir adam, erkek kardeşi ile çocuklarına bakmaya çalışıyordu. Anneleri sanırım daha önce hayatını kaybetmişti. Esprili bir diziydi.
     *Canan Karatay hocamız bas bas bağırıyor, “Ekmek yemeyin, ekmek yemeyin” diye. Dün akşamdı herhalde. Bu sefer de Cnn Türk’teydi. Programda alt başlık olarak, “Ekmek yemeyin” diye yazıyordu. Bende hemen kesemiyorum. Azar azar bırakmaya çalışıyorum. Ama fazla bir yol aldığımı söyleyemem.