Yazıyı
okumaya başlamadan önce bir uyarıda bulunmak isterim sizlere: Eğer hala
Hokkabaz filmini izlemediyseniz, yazıyı okumamanızı tavsiye ederim. Çünkü ciddi
miktarda filmden ipuçları içermektedir. Sonra film keyfim bozuldu demeyin.
Filmin
en başında testere ile kadın kesme sahnesinde kadını birazcık da olsa
kesiyorlar. Soluğu hastanede alıyorlar. Burada seyirciye verilen intiba ne
oluyor? Bu sihirbazların bir şeyden çaktıkları yok. Ona göre ha, demek değil
mi? Bu bir kenarda dursun.
Sonra turneye çıkacaklarını öğreniyoruz. “Eyvahh
bunlar daha kaç kişinin canını yakacaklar?” diyorsunuz. Gelini kutuya sokup, kutuya
kılıç sokma sahnesinde, “Bari kıza bir şey olmasa” diyorsunuz. Tüm gösteri
bitiyor. Kızın artık kutudan çıkması lazım. Bakıyorlar ki kız yok.
|
foto kaynak: internethaber.com |
Daha sonra
kız sapa sağlam çıkıyor karşımıza. Kız kendi kaçmış. Yani bizim sihirbazlarda
herhangi bir sorun yok. Yani işi bilmeme, ellerine yüzlerine bulaştırma gibi
bir durum yokmuş. Tamam, güzel.
Sonra kızın nerede olduğunu bulmak için düğün
evindeki kadınlara hipnoz yapıyor İskender. Yani Cem Yılmaz. Oradaki yaşlı
kadınlardan biri ölüyor hipnoz sırasında.
Sonra anlaşılıyor ki hipnozdan
ölmemiş, kalp krizinden gitmiş kadıncağız. Ama kalp krizini tetikleyen neydi? Hipnoz
değil miydi? Burada seyirci allak bullak oluyor. Yahu bu adamlar sihirbazlıktan
anlıyorlar mı, anlamıyorlar mı?
İSKENDER’İN
GÖZLÜK TAKMAK İSTEMEMESİ…
Hem
İskender, hem de yardımcısı Maradona dokuz numara gözlük kullanıyorlar. Doğru dürüst
önlerini göremiyorlar gözlüksüz. Ama İskender ısrar ediyor gösteri sırasında
gözlük takmamak için. Abi bu neyin ısrarıdır? Göremiyorsun işte tak. Bizim insanımız
böyle. Bende öyleyim. Burada İskender’den çok bu anlayışımıza kızıyorum. Kendimizdeki
durumu bir türlü kabullenemiyoruz.
FATMA’NIN
DOLANDIRMASI…
Hokkabazın
kaybettiği gelin Fatma. İstemediği bir adamla evlenmek istemediği için o
gösteri sırasında o kutudan kaçıyor. Sonra bizimkilerin arabasına binip onlarla
beraber seyahat etmeye başlıyor. Bizim İskender ve Maradona’da hemen kıza
yavşıyorlar. Biz erkeklerin has huyu zaten. Sahne sahne anlatmak istemiyorum
şimdi.
Fatma’ya inanıp güveniyorlar. Oda bu güvenin karşılığı olarak onları
dolandırıyor. Biz erkeklerin ikinci huyu. Hemen kıza inanıp güvenmek. Ne isterlerse
yapmak. Ondan sonra İskender triplere falan giriyor. Fatma’nın dolandırdığını
öğrendiğim anda, “Lanet olsun” dedim. Böyle insanlara yazıklar olsun.
Daha
yazacak şeyler ama bu kadar yeter. Yazı daha da uzamasın. Benim filme puanım 5
üzerinden 3’tür. Hadi bakalım. İzleyenlerle beraber tartışalım bu dediklerimi.