Kitap okuma faaliyetlerimi askıya aldım. Yine
sıkılma dönemim geldi. Bazen böyle oluyorum. Hiç kitap okumak istemiyorum. Aslında
roman okumaktan sıkıldım desem daha doğru olur. Kütüphaneden roman dışında
kitaplar aldım. Sadece düşünce yazılarından oluşan. Mesela İsmet Özel’in
Faydasız Yazılar kitabı. Anlatımı sade değildi. “Ne demek istemiş” dediğim
yerler oldu. Artık ne dediğini anlamaya çalışmaya bile sabrım yok. Aldığım gibi
geri verdim kitapları. Şimdilik kitap okuma defterini kapattım. Canım tekrar
kitap okumak çekene kadar.
foto kaynak: unsplash.com |
Gündelik hayat ifadesini Haşmet Babaoğlu’nun
yazısında okudum. Bu ifade çok hoşuma gitti. Bir ara hayata dair yazılar yazan (tıkla ve oku) blogları okumayı sevdiğimi söylemiştim. Şimdi bunun yanına şunu da ekliyorum:
Gündelik hayat üzerine yazan blogları okumayı da seviyorum.
Cnn Türk’ün alt yazıları o kadar yavaş
akıyor ki. İnsanın bir sonraki kelimenin gelmesini beklemeye tahammülü olmuyor.
Tamam, çok hızlı akmasın yazılar ama bu kadar da yavaş olmasın. Bunun bir orta
yolunu bulun.
Gülben Ergen 7 Şubat tarihinde yeni bir
şarkı çıkarmış. Bu Benim Hayatım şarkısı. Şu anda bu şarkıyı dinliyorum Youtube’da.
Şu ana kadar sadece 2.766.183 kişi tarafından izlenmiş. Çok komik bir rakam. Eğer
bir Youtuber şarkı çıkarmış olsaydı, daha o gün iki milyonu geçmiş olurdu. Ondan
sonra Youtuberlara laf atıyorlar. Tıklamalar sahte falan diye. Normal
şarkıcılar ile Youtuberlar arasında bariz bir fark var. Bunu kabul edelim.
Öneriyorum: Aslında biz okuyan bir millet miyiz?