Diriliş Ertuğrul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diriliş Ertuğrul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bu dizi işi Göktürk'lere kadar gider...

 

Tarihi dizilerimiz
foto kaynak: unsplash.com

     Önce Diriliş Ertuğrul sonra Kuruluş Osman en son da Uyanış: Büyük Selçuklu dizisi. Bizim daha dizileştirilmemiş bir sürü dönemimiz var. Bu dizilerle o yol açıldı. Tabi bunlardan önce Muhteşem Yüzyıl var. Onu da unutmamak lazım. Geçen gün kardeşime, “Bu dizi işi taa Göktürk’lere kadar gider” dedim. Sizce de öyle değil mi?



Engin Altan Düzyatan, neden istediği filmde oynayamaz?

    Engin Altan Düzyatan, Diriliş Ertuğrul’da oynadığından beri bir tartışma var. Bu adam, Diriliş Ertuğrul dizisinde oynadığı için, artık muhafazakar olmayan bir filmde bundan sonra oynayamaz gibi bir algılayış var. Adama, hani bazı ünlüler vardır. Namaza niyaza dönerler, o gözle bakıyorlar. Yahu, bu adamın ömür boyu bu dizide oynayacak hali yok. Elbette muhafazakar olmayan bir dizide ya da filmde de rol alacak. İşte biz millet olarak, bu gibi durumlarda, kendimizi çok kaptırıyoruz. Hani bir zaman Oktay Kaynarca’nın oynadığı Çakır karakteri ölmüş, onun için orda burda mevlüt okutulmuştu. Olayı çok sahipleniyoruz. Adam bir kere Diriliş Ertuğrul’u oynadı ya, artık hep ondan muhafazakar bir yaşam tarzı bekliyoruz.

engin altan düzyatan, diriliş ertuğrul, güncel, muhafazakar oyunculuk
muhafazakarlık ve oyunculuk

                                                  MUHAFAZAKAR OYUNCU
     Aslına bakarsanız Engin Altan Düzyatan, Diriliş Ertuğrul dizisinden öncede, öyle marjinal bir yaşam tarzına sahip değildi. Ben öyle magazine konu olmuş bir olayını hatırlamıyorum. Ama filmlerinde sevişme sahneleri vardı. Artık isteniyorki, filmlerinde ya da dizilerinde de muhafazakar bir yaşam tarzı tuttursun. Ama şu ortaya çıktı ki, en azından bu dizi bitinceye kadar, böyle sevişme sahnesi olan ya da muhafazakar yaşamın dışında bir filmde rol alamayacak. Çünkü baskı var üzerinde. İlk başlarda oda bunun farkına varmamıştı bence. Ama sonradan bir film projesi ortaya atıldı, yer yerinden oynadı. Sonra oda işin ne kadar ciddiye alındığını kavradı.
                                                    SADECE BİR DİZİ DEĞİL
     Bu hassasiyeti göz önünde tutacaktır. Bu dizi boyunca tepki alacağı hiçbir filmde rol almayacaktır. Ama ne zamanki bu dizi biter. Oda istediği projede yer alır. Üzerinde hiçbir baskı hissetmez. Yaşadığımız olaylara paralel olarak, dizi de öyle bir noktaya geldi ki. Adeta fenomen oldu. Milli duyguların zirve yaptığı bir dönemle kesişti. Adeta bu dizi, milli duyguların ekrana yansımış hali oldu. Hani bir laf vardır ya, “Futbol sadece futbol değildir” diye. Bu dizide ona benzedi. Bu dizi, sadece bir dizi değil. Bir yandan dizinin bu konuma gelmesi, bir yandan da dizi karakterlerini aşırı sahiplenmemiz nedeniyle Engin Altan Düzyatan, bir süre istediği projelerde yer alamayacak.


Çarşamba hangi diziye bakılacak?

      Genelde kardeşimle aynı şeyleri izleriz.Ama Çarşamba günleri hariç.O,yeni başlayan Poyraz Karayel’e bakmak istiyor.Bense Diriliş Ertuğrul’a.”Nasıl çözüm bulacağız”derken sağolsun kanallar bu konuda bize yardımcı oldular.Son iki bölümdür galiba,artık TRT 1,Diriliş Ertuğrul’un tekrarını yapmama kararı aldı.İlk etapta ben onu yanlış anlamışım.Baktım özeti yayınlıyor.”Hani özetsiz olacaktı?”diye sordum kendi kendime.

       Tabi duruma sonradan uyandım.Benim jeton biraz kareli biliyor musunuz?O yüzden geç düşüyor.Daha önce yine TRT mi yapmıştı yoksa başka bir kanal mı tam hatırlamıyorum.Yine bir dizi için tekrarsız diye çok reklam yapmıştı.”Tekrarı olmadığı için mecburen Diriliş Ertuğrul’a bakıyoruz”dedim kardeşime.Aslında internet paketim bitmese önemli değildi.O televizyondan istediğine bakardı.Bende netten bakardım.Ama maalesef net paketim bitti.Mecbur Çarşamba benim istediğim kanal açılacaktı.
       Kanal D’de sağolsun diziyi tutturacam diye durmadan Poyraz Karayel’i yayınlıyor.O da bize bu kararı almamızda yardımcı oldu.Kardeşim de uzlaşmacı bir tavır sergiledi şimdi hakkını yiyemem.”Kanal D zaten hep tekrarlarını yayınlıyor”dedi benim aldığım karara destek çıktı.Büyük bir sorunu da böylece çözmüş olduk.Her evde böyle tatlı televizyon kavgaları oluyordur.Peki siz evde nasıl çözüm yolları buluyorsunuz?


Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com

Yazarların bencillikleri...

     Güne takip ettiğim köşe yazarlarını okuyarak başladım.Köşe yazılarını her zaman belli bir sıraya göre okurum.İlk Haşmet Babaoğlu’nu en son da Hıncal Uluç’u.Zaten topu topu takip ettiğim köşe yazarı sayısı 5’dir.Ayşe Özyılmazel ünlü annelerin kızları hakkında konuşmalarını yazı konusu etmiş.”Anneler karışmamalı kızlarının hayatlarına”demiş.Bence de.İki sevgilinin arasında annenin ne işi var.Önemli olan ne olursa olsun çocuklarının yanında olmaktır gerisi hikaye.

     Okumaya başlamışken,”Devam edeyim”dedim.Günlükler kitabını okumaya devam ettim.Muzaffer Buyrukçu’nun kitabi.Kitapta nasıl yazarların,şairlerin birbirini çekemediğini okudum.Yükseklere koyduğumuz insanların ne kadar da bencil olduklarına şahit oldum.Mesela Rıfat Ilgaz,Can Yücel.Kitap beş yüz küsür sayfa.Ben daha üç yüzlerdeyim.Sonra da takip ettiğim bloglara baktım.Yeni yazı var mı diye,yoktu.
     Bu akşam Diriliş Ertuğrul gecesiydi.Ona baktım.Bu bölümde tempo resmen yerlerdeydi.Gitgide artması gereken bir tempo olması gerekirken tersine gitgide düşüyor.Bir de seyircinin gözüne sokar gibi kafa kesme sahneleri aldı başını gidiyor.Böyle olmamalı.Sanırım RTÜK uyarmış.Ama hiç uyarı almamış gibi yine bu akşam kanlı sahneler vardı.
    Ve gecenin sonunu da her zaman olduğu gibi Burada Laf Çok programı ile yaptım.Bu akşam Yeşil Deniz dizisinin oyuncuları konuktu.Bu akşamki programı pek beğenmedim.Bazı zamanlar harika programlar oluyor.Ama her gece de süper bir program olamaz ki değil mi?İşte bir gün böyle geçti.


Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com