Yazın bile bacasından duman çıkan evler çizerdik...

İlkokulda resim derslerinde hep ev yapardık. Ama yıllar sonra bir capste farkettim. Her yaptığımız ev resminde, bacadan duman tüterdi. Şimdi düşünüyorum da. Demek ki evi hiç yaz ayını düşünerek yapmamışız. Benim yaptığım ev resmi her zaman aynıydı ama. Çift pencereli bir ev. Sonra bir kapı. Sonra tepeye sapsarı bir güneş. Sonra sayfanın aşağı tarafına bir dere. Derenin yanına da ağaçlar. Ağaçları yuvarlak yapmaya çalışırdım. Oda ağaçtan çok dondurmaya benzerdi. Baktım öyle olmuyor. Bu sefer gövdeden dallar çıkarırdım ardı ardına. En azından o yaptığım yuvarlak ve dondurmaya benzeyen ağaçtan daha fazla ağaca benziyordu. Ağaçların gövdelerini kahverengiye boyardım. Dallarını ise yeşile. İNSAN ÇİZMEYE ÇALIŞAN BEN İnsan yapmaya çalışırdım. Ellerini yaparken çok zorluk çekerdim. Bir türlü ele benzetemezdim. Tavuk kanatları gibi olurdu yaptığım eller. Hele ayakkabılar. Öne doğru bir şekil yapardım. Sözde ayakkabının alt tarafı. Am