blog yazı tarzı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
blog yazı tarzı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Belli bir yazı tarzı tutturamadım...

*Belli bir yazı tarzını takip edeyim, hep öyle yazayım diyorum olmuyor. Bir akşam başka, diğer akşam başka yazıyorum.

*Arda Güler bu akşam ilk defa Real Madrid formasıyla sahada olacak. 11‘de başlayacakmış maça.

*Ak Parti’nin, İstanbul Belediye Başkan Adayı olarak Murat Kurum’un ismi geçiyormuş.

*Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan birkaç şiir okudum. Hoşuma gitmedi. Sevebileceğim bir şiire denk gelmedim kaç gündür.

*Kendimde sevmediğim huylarımdan biri: Kararsız olmam. Bu çok yoruyor beni.

*Birkaç gündür eskisi gibi Twitter’a girmek istemiyorum. Bir şeyleri beni itiyor ama ne olduğunu çözemedim.

*Hobi ile görevi birbirine karıştırıyorum. Olay zevk almaktan çıkıp işkenceye dönüşüyor o zaman da.

*Ali Koç bir daha Fenerbahçe başkanlığı için aday olmayacağını söylemiş. Eğer bu sene şampiyon olursa, ölesiye kadar Fener’in başında kalır.

Hayattan kısa kısa notlar #32

     Bazen kitap okumaya aylarca ara veririm. Ama bu ben de vicdan azabına sebebiyet veriyor. Çünkü okumazsam, yazmaya ihanet etmişim gibime geliyor.

OKUDUĞUM KİTAPTA, BLOG ÇIKTI KARŞIMA…

     Safran Sarı kitabını okurken bilin bakalım neye denk geldim. Bir bloğa. Kitaptaki karakterimizden biri, bloğuna yazı yazıyor ve Google’un uçsuz bucaksız evrenine bırakıyor.

NASIL YAZACAĞIM BEN?

     Nasıl yazacağıma bir türlü karar veremiyorum. Tek bir konu üzerine mi, bir yazıda- bu yazıda olduğu gibi- farklı farklı konulara değinen tarzda mı, tweet misali anlık duygularımı paylaştığım bir yazı tipi mi?

SEZEN AKSU KONUŞTU…

     Günlerdir, Sezen Aksu’nun 5 yıl önceki şarkısını konuştuğumuza inanamıyorum. Bu arada Sezen Aksu sonunda konuşmuş. Bu yaşananlar için şarkı yazmış ve 47 yıldır yazdığını ve yazmaya devam edeceğini söylemiş.

ELEŞTİRİN AMA HAKARET ETMEYİN…

     Gazeteci Sedef Kabaş, cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanmış. Eleştiri ile hakareti ayırmak lazım. Sonuna kadar eleştirin ama hakaret etmeyin, o ince çizgiyi geçmeyin. Hep bunlar siyasi ortamın iyice gerilmesinden oluyor. Artık eleştirmek kesmiyor tarafları. Hakaret etmek istiyorlar. Haykırmak istiyorlar. Şu gerilimli ortamdan bir çıksak.

OKUMA ZEVKİ VEREN GAZETE SİTESİ…

     Elimden geldiğince ve sıkılmadığım zamanlarda, köşe yazarlarını takip ediyorum. Tüm kesimlerin köşe yazarlarını okumaya çalışıyorum. Mesela, Sözcü’den birkaç yazar okudum bugün. Telefon üzerinden okurken, o kadar rahat okudum ki. Sözcü’nün sitesi çok iyi gerçekten. Okuma zevki veriyor insana.

Blogda yazı tarzımı buldum, galiba...

      Yılar yıllar sonra blogda yazı tarzımı buldum sanırım. Son yazı tarzım, dikkatimi çeken konulardan kısa kısa yazmak. Karışık olan blog dünyamda bu yazı tarzım ne kadar gidecek bakalım?


kişisel blog yazma tarzı
foto kaynak: unsplash.com


BİZDEN BİR ROMAN OKUMAK İSTİYORUM…

     Savaş ve Barış kitabını bitirdim ya. Sıkıldım kont ve konteslerden. Bunlar bizim kültürümüze uzak şeyler. Bizden bir roman okumak istiyorum. Suç ve Ceza’yı tekrar okumayı düşünüyordum ama şimdi kaldıramam onu.


BU ARALAR ÇOK KONUŞULAN İKİ DİZİ…

     Bu ara televizyon dünyası iki dizi ile yıkılıyor. Bir tanesi Tv8’in Kırmızı Oda dizisi, diğeri ise TRT 1’in Masumlar Apartmanı dizisi. Sosyal medyada her yerde, bu iki dizi ile ilgili paylaşımlara rastlamak mümkün. Tarihe not düşmek istedim. Yıllar sonrası için nostalji olur.