Gazeteyi kolumun altına koyup büfeden dışarı çıktım. Kolunun altında gazeteyle fotoğrafları çekilmiş yazarlar geldi aklıma. Karşıdan onlar gibi görünüyor olmak hoşuma gitti. İnsanlar bir yerlere gidiyorlardı. Kimi yaşlılar parkta oturmuş dinleniyor, kimi gençler kocaman kulaklıkları kulaklarında önümden geçiyorlardı.
Park biraz olsun büyüktü. Boş bulduğum bir yere oturdum. Her zaman boş olan oturma yerleri tercihimdir. Aldığım gazeteyi açtım. Ama gazeteyi böyle okumaya çalışmak zor oluyordu. Kolum yoruldu. En iyisi evde rahat rahat okumaktı.
Saate baktım. Otobüse 10 dakika vardı. Yavaş yavaş, sağa sola baka baka gidersem on dakikaya kadar otobüs durağında olurum diye düşündüm. Gerçekten de öyle oldu. Durağa geleli birkaç dakika olmuşken otobüs geldi ve bindim. Artık eve gidiyordum.