*Sorunlarla yüzleşmek için yazmayı öneriyorlar ya. Bu açıdan
bakıldığında, yazmak biz insanlar için bir nimet. Aslına bakarsanız dünyadaki
her şey biz insanlar için bir nimet.
*Her yerden korona haberleri geliyor. Bizim komşular korona
olmuş. Vakalar yine artıyor. Herkes dikkatli olsun arkadaşlar.
*Dün akşam kardeşim, arkadaşlarıyla beraber kafeye oturmaya
gitmişler. Çaya 11 lira vermişler. Kardeşimle geçen hafta beraber gitmiştik
aynı kafeye. 10 lira vermiştik. Her hafta, her şeye zam geliyor artık.
*İki gündür kitap okuyamıyorum. “Gece kitap okuyayım bari”
dedim. Kitabı okurken uyukladım. Kitap mı beni okudu yoksa ben mi kitabı okudum
anlamadım.
*Bizimkiler taze fasulye yapmışlar. Bayadır böyle leziz bir
taze fasulye yememiştim.
*Bazen kedilerin miyavladıklarında sorunlarının ne olduğunu
anlayamamak çok can sıkıcı. En çok da bu gibi durumlarda söylerim, “Keşke
dilleri olsa da konuşsalar, dertlerini söyleyebilirseler rahat rahat” diye.
*Bazen baştan savma iş yapıyorum. Sonradan da çok pişman
oluyorum.
*Kardeşim böğürtlen toplamış. Daha bu sene böğürtlen
toplamak nasip olmadı bana.
*Papatya ekmeğini çok severim. Hele bir de tazeyse ve güzel
yapılmışsa. Yenmeye doyum olmuyor.
*Bu sefer Erdoğan, Putin’i bekletmiş. Bilinçli mi yaptı
bilmiyorum. Ama böylece daha önce bekletilmenin rövanşını almış oldu.
*Trakya’da ayçiçeği tarlalarını, “Çayır tırtılı” basmış. İlaçlama
falan yapılacakmış. Eğer önlenemezse yağ krizi yine kapımızda demektir. “Bunu
da Bill Gates yaptı” diyenler varmış. Bu işte de onun parmağı var mı bilemem. Ama
şu var ki, her taşın altından bu adam çıkıyor.