Ernest Hemingway, İstanbul'u anlatıyor...
Dillere destan şehir, İstanbul. İmparatorluklara başkentlik yapmış bir şehir. Kültürlerin merkezi bir şehir. Bunları, daha da çoğaltabiliriz. Çünkü İstanbul bir değil, bin özelliği kendisinde barındırıyor. O yüzden, ne dense az. Hala duyarız. Hem bizimkilerden, hem de yabancılardan, “Dünyayı gezdim. İstanbul gibisini görmedim” diye. Peki yazarlar, İstanbul’u nasıl anlatmış? Bahsettiğim herhangi bir roman ya da hikayede değil. İstanbul’a gelmiş, ziyaret etmiş, büyük yazarlar ne demiş, İstanbul hakkında? Evet, o büyük yazarlardan birine, Ernest Hemingway’e kulak vereceğiz. Hemingway’in anlattığı İstanbul, 1922’in İstanbul’u. Okuyacaklarınızı lütfen, bu tarihi göz önüne alarak okuyalım. Bugünkü İstanbul’a göre değerlendirmeye kalkarsanız, yazı büsbütün anlamsızlaşır o zaman. Yani, okuyucularımın dikkatine!!! HAŞLAMA PATATES SATILIRMIŞ O ZAMANLAR SOKAKLARDA Biliyorsunuz, sabah ezanlarımız bir başkadır. Her dinleyişte etkiler bizi. Saba