Kişisel Blog Yazıları serime hoş geldin. Ben Cem. Bir günü daha seninle paylaşmaya geldim. Zor bir halde uyandım yine. Bıraksalar birkaç saat daha mışıl mışıl uyurdum. İş dediğimiz bu olayı kim çıkardı ya. Neyse ki bugün iş o kadar da yoğun değildi. Darısı yarının, yani cuma gününün başına.
Kanal
D’de, Mandıra Filozofu filmi vardı. Onu izledik. “210 günün kaldı Cavit Bey”
repliği hala kafamda dönüp duruyor. İnsan işe kendini kaptırıp, hayatı
kaçırmamalı. Kefenin cebi yok.
Bir
arkadaşım da yazdığı şiiri göndermiş bana. Okudum. Güzel yazmış. “Güzel olmuş”
dedim. “Belki ben de bir şiir bloğu açarım” diyor. Açsa sevinirim de açmaz.
Sadece muhabbet olsun diye söylüyor işte.
Evrende
yalnız mıyız? Bunun üzerine bir YouTube videosu izledim. 25 dakikalık bir
video. 5 dakikasını anca izleyebildim. Videonun sonunda da cevabı vereceğinden
emin olmadığım için zamanımı boşa harcamak istemedim.
Peki
evren bu kadar büyükse herkes nerede? İşte insanlık olarak aradığımız soru bu.
Nerede bu millet? Nerede bu uzaylı alemi?
X’te,
Murat Dalkılıç’ın çıkış şarkısı Kasaba’ya denk geldim. Klipte Murat Boz da
oynuyordu. Murat Boz’u görünce aklıma nedense Soner Sarıkabadayı ile düet
yaptıkları İki Medeni İnsan şarkısı geldi. Hemen Youtube’tan açıp dinledim
şarkıyı. O şarkının çıktığı yıllar güzel yıllardı.
Evet,
yarın cuma ve haftanın sonu günü. Bu moralle girelim yataklara.
Yarın
akşam burada olursan kişisel blog yazıları serisinin yeni yazısını
okuyabilirsin. Uslu bir çocuk olursan Şirinler’i bir gün görebilirsin gibi oldu
bu da.
*Önceki
yazı: Kişisel Blog Yazıları #56: Sadece yazmış olmak için…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder