Gülten Dayıoğlu’nu izledim.
Yazı atölyelerine
inanmadığını, yazarlığın doğuştan geleceğini söylüyor.
Yazmanın yürekten
kopup gelen bir şey olduğunu dile getiriyor. Çünkü kendisinde öyle olmuş.
Yazarlığın ben de
doğuştan geldiğine inanıyorum. Ama buradaki yazarlık derken neyi kastettiğimiz
önemli.
Şu an benim bu
yazıyı yazarken yaptığım gibi deneme yazarlığı değil tabi. Roman ya da hikaye
yazmak. Kurgu yapmak.
Yazı atölyeleri
insanlara teknikleri öğretebilir. Ama tutup da insana olmayan bir kabiliyeti
yükleyemez.
Ama yazar olma
sevdasıyla yanıp tutuşan birine bunu anlatamazsın. Bu gerçeği görmezden gelir.
Nereden mi
biliyorum? Çünkü ben de aynısını düşünüyordum.
Ama her şeye
rağmen bir insanda yazarlık yeteneği olmasa bile bunun peşinden koşması, emek
vermesi güzel ve hayranlık verici.