Benim hiç araba hevesim
olmadı. Yok, “Ehliyet alayım sonra araba alayım” falan. Tüm otobüsler benim be
abi. Böyle konuşmalarda falan konu ehliyete gelince hemen soruyorlar. “Sende ehliyet
var mı?” diye. “Yok” diyorum. Hemen, “Yaş kaç?” diye soruyorlar. “30” diyorum. “Kardeşim
sen geç kalmışın ya. İnsan bu yaşa bırakır mı ehliyet işini” diyorlar.
Sanki
bir erkekte olmazsa olmazlardan biri gibi ehliyet. “Olmazsa ne olur be kardeşim?”
dedim. Şu an ne cevap verdiğini hatırlamıyorum. Hala da hevesim yok. Ehliyet almam
gibi duruyor. Araba kullanmadım mı? Kullandım.
Birkaç kere. Belki de arabaya pek
hevesli olmamamın nedeni, çok az araba kullanmış olmamdır. Bu birkaç defa araba
kullanımlarımda da zevk aldım. Almadım değil. Ama o kadar. Devamı gelmedi. Bir kere
bu işe niyetlendim. Bir arkadaşım öğretecekti. Oda lafta kaldı. İş güç derken vakit
ayıramadık. Öyle kaynadı gitti.
Gerçekte pek araba kullanmasam da araba
kullanmaya hevesim olmasa da rüyalarımda baya baya araba kullanıyorum. Böyle bazı
zamanlar ayda bir oluyor bazen yılda bir. Rüyamda araba kullanıyorum. Rüyadan
sonra da, “Rüya tabirlerine bakayım” diyorum. Bu rüya tabirlerinden de bir şey
anlamıyorum ha. Açıp bakıyorsun hem iyi diyor hem de kötü.
Baktım birkaç kere
böyle tabirler gördüm. Daha da rüya tabirlerine bakmaz oldum. Burçlara da
benziyor bu olay. Abi ben aslan burcuyum. Hiç burcumun özelliklerini
göstermiyorum. Bu nasıl oluyor? O yüzden artık burçlarda ilgimi çekmiyor. Sloganımı
tekrar edip yazımı sonlandırıyorum: Tüm otobüsler benim abi.
Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/adult-auto-automobile-blur-376729/