Pazar gunu yatis gunum oldu. Haftanin yorgunlugunu cikariyorum. Uykunun dibine vurdum. 11:00'de bi uyandim. Bi sosyal medyaya baktim. Bloga girdim. Okunma sayilarini kontrol ettim. Bi yarim saat sonra tekrar yattim. Saat 14:00 gibi annem uyandirdi. "Kalk oglum. Cayi yaptim. Kahvalti hazirladim" diye. Televizyonda Kanal D acikti. Buyur Burdan Bak'in sonuna denk gelmisim. Kalktim. Gectim sofranin basina. Hemen kumandaya uzanip zap yapmaya basladim.
TURK FiLMi iMDADiMA
YETiSTi
Kanallara baktim. Hic bir sey yok. Bu pazar gunu neden izlenecek seyler olmaz ki. Neyse ki kanal 7'de Gulsah Kucuk Anne vardi. Ona baktik. O f ilmde beni iki sey etkiliyor. Bir: Gulsah'in babasinin hapishaneye girdikten sonra, bir de annesinin araba kazasi gecirip hastaneye yatmasinin haberini almasindan sonraki, hickirarak aglayislari. Sabah sabah icimi dagladi. ikincisi ise: Filmin son sahnesinde Gulsah, insaatin tepesinde bilmem kac metre yukseklikte kaliyor. Babasi Fikret Hakan onune yatip kopru oluyor. Gulsah'da babasinin ustunden annesi Hulya Kocyigit'in kucagina gidiyor. Etkileyici bi sahne. izlememis olanlar google'dan aratabilir.
TS-GS MACiNiN YORUMLARiNi
OKUDUM
Dun aksam 23:00'de falan uyudum. Onun icin yorumlara falan bakamamistim. "Bakalim yorumcular Trabzonspor karsisinda Galatasaray'i nasil bulmuslar?" diye okumaya basladim kose yazilarini. Mehmet Demirkol ile Hakan Unsal, Hamza Hoca'nin oyun stratejisini begenmisler. Ridvan Dilmen ise begenmemis. Tabi herkes Erkan'in pozisyonunu konusuyor. Ne guzel be pazar gunu tatil. Ve ben kose yazisi okuyorum. Benim icin buyuk bir keyif.
ARiFE GUNU TATiLiM
BASLiYOR
Bu arada arife gunune kadar calisiyorum. Arife gunu itibariyle tatilim basliyor. Ben bir raf fabrikasinda calisiyorum. Ayni zamanda bu seneki kpss' ye hazirlaniyorum. ilk defa yazimi okuyanlar olabilir. Onlar icinde bu kucuk bilgileri de paylasmak istedim. E pazarimiz daha devam ediyor. Saat daha 17:24. Keyf i surmeye devam edelim o zaman. Paylasmaya deger bi seyler olursa, bi ikinci yaziyi da yazarim. Simdilik sevgiyle kalin.
Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com
Pazar gunu uykusu...
Pazar gunu tatil demek...
is aradigim zamanlar, benim icin pazar gununun bir onemi yoktu. Sali, carsamba gunu gibi bir gundu benim icin. Ama calismaya basladiktan sonra, pazar gunu, degerini ve onemini bir kez daha hatirlatti bana.
PAZAR DEMEK TATİL
DEMEK
Pazar demek tatil demek. Bu tatil gununde olabildigince dinlenmeye calisiyorum. Uyumanin dibine vuruyorum. Ama bu her zaman olmuyor. inadina gibi, sabah sekizde dokuzda uyaniyorum. Okul zamaninda da boyle olurdu. Hafta ici zar zor kalkardim. "Cumartesi, pazar on, on ikiye kadar yatacam derdim". Ama nerdee. Sabah yine sekizde dokuzda acardim gozleri. Ayni bu durum, calisma hayatimda da devam ediyor iste.
PAZAR GUNUNU UYUYARAK
GECiRMEK
Tamam, sabah sekizde uyaniyor olabilirim. Ama bu daha sonra uyumayacagim anlamini tasimiyor. Kalkip kahvalti falan yapiyorum. Televizyona bakiyorum. Oyle boyle saat 14:00 ya da 15:00 oluyor. Benim gozler yine kapanmaya basliyor. Yine bi yatiyorum. iki uc saatte oyle uyuyorum. Yani pazar gununu uykuya boguyorum.
PAZAR GUNLERi SAAT
UCUYOR
Siz de farkindasinizdir. Pazar gunleri saat ucuyor. Hemen ogle oluyor. Hemen aksam oluyor. Hafta ici isteyken boyle vakit akmaz. Gecen her dakika pazartesi sendromum basliyor. Cunku gecen her dakika pazartesiye akiyor. Su an aksam saat 19:13. Pazartesi sendromunu yasamaya basladim.
Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com