Kişisel Blog Yazıları #68: Ayazlı bir gece yazısı...

Kar yağışı durdu ama fena ayaz var. Ayaza çekiyor derler bizim burada.

Kişisel blog yazıları serisi yoluna devam ediyor. Hoş geldin.

Yılbaşı haftası olduğu için dizilerin yeni bölümleri yok. Bu akşam normalde kanal D’de, Uzak Şehir dizisini izlerdik. Ama onun yerine Derinlerdeki Dehşet diye bir yabancı film koymuşlar.

Kanalların genelinde yabancı filmler var zaten. Atv’de, Jackie Chan’in ilk defa gördüğüm, Kızıl Hare adındaki filmi vardı. Onu bıraktık en son. Hiç yoktan iyidir. Ama ne yaşlanmış Jackie Chan be.

Beşinci Kuşak kitabına devam ediyorum. Artık son sayfalara doğru yol alıyorum. Sonu nasıl bağlanacak bakalım.

Düzce’de ve 10’dan fazla ilde okullar tatildi bugün. Kardeşime dedim, “Okullar tatil de sizin iş niye tatil olmuyor?” diye. “Biz, okul değiliz” diyor. Maksat muhabbet olsun işte.

Bir kız arkadaş, şimdiden üzümleri hazırlamış. Yılbaşı gecesi masanın altına geçip dilek tutacakmış. Geçen seneye kadar yoktu böyle bir şey. Yoksa vardı da benim mi haberim yoktu? Size sorayım: Daha önce var mıydı böyle bir şey?

Hidden Figures- Gizli Sayılar adındaki filmi izledim. Son 20 dakika kala kapattım. Sıkıldım. Yarın son kalan 20 dakikayı da izlerim.

Yapılan bir araştırmaya göre son 10 yılda, insanların yeni yıl heyecanı azalmış. Ne bekliyordunuz ki? Zombi saldırısı ve uzaylıların gelmesi dışında her şey oldu.

Kişisel blog yazıları bu akşam da bitti. Yarın akşam görüşürüz.

*Önceki yazı: Kişisel Blog Yazıları #67: Gündemden aklımda kalanlar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder