Kar yağışı durdu ama fena ayaz var. Ayaza çekiyor derler bizim burada.
Kişisel
blog yazıları serisi yoluna devam ediyor. Hoş geldin.
Yılbaşı
haftası olduğu için dizilerin yeni bölümleri yok. Bu akşam normalde kanal D’de,
Uzak Şehir dizisini izlerdik. Ama onun yerine Derinlerdeki Dehşet diye bir
yabancı film koymuşlar.
Kanalların
genelinde yabancı filmler var zaten. Atv’de, Jackie Chan’in ilk defa gördüğüm,
Kızıl Hare adındaki filmi vardı. Onu bıraktık en son. Hiç yoktan iyidir. Ama ne
yaşlanmış Jackie Chan be.
Beşinci
Kuşak kitabına devam ediyorum. Artık son sayfalara doğru yol alıyorum. Sonu
nasıl bağlanacak bakalım.
Düzce’de
ve 10’dan fazla ilde okullar tatildi bugün. Kardeşime dedim, “Okullar tatil de
sizin iş niye tatil olmuyor?” diye. “Biz, okul değiliz” diyor. Maksat muhabbet
olsun işte.
Bir
kız arkadaş, şimdiden üzümleri hazırlamış. Yılbaşı gecesi masanın altına geçip
dilek tutacakmış. Geçen seneye kadar yoktu böyle bir şey. Yoksa vardı da benim
mi haberim yoktu? Size sorayım: Daha önce var mıydı böyle bir şey?
Hidden
Figures- Gizli Sayılar adındaki filmi izledim. Son 20 dakika kala kapattım.
Sıkıldım. Yarın son kalan 20 dakikayı da izlerim.
Yapılan
bir araştırmaya göre son 10 yılda, insanların yeni yıl heyecanı azalmış. Ne bekliyordunuz
ki? Zombi saldırısı ve uzaylıların gelmesi dışında her şey oldu.
Kişisel
blog yazıları bu akşam da bitti. Yarın akşam görüşürüz.
*Önceki
yazı: Kişisel Blog Yazıları #67: Gündemden aklımda kalanlar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder