Erdal Demirkıran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Erdal Demirkıran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Erdal Demirkıran'dan Cahit Hoca hikayesi...


Bir şeyi başarmak istiyorsan özgüvenin olacak. Özgüveni olan bir kişi nasıl başarıya ulaşmış bir örnek vereceğim size. Daha doğrusu Erdal Demirkıran verecek. Geçenlerde yeni bir videosuna rastladım. Videonun başında Kadir Çöpdemir ile harika bir sohbetleri var. Bu arada şu Kadir Çöpdemir gibi olmak isterdim. Olaylara bakışı, yaklaşımı. Onun gibi bir mizah yapım olsun isterdim. 

Erdal Demirkıran'dan Cahit Hoca hikayesi

Bu son videoda Erdal Demirkıran’dan Cahit Hoca hikayesini dinleyeceksiniz. Ve kendisine özgüveni olan bir matematik hocasının nerelere gelebileceğini göreceksiniz. Ben ilk izlediğimde, “Bu Cahit Hoca kim ola ki?” dedim. Ama videonun sonunda cevabımı aldım ve hayretler içinde kaldım. Bahsettiğim videoyu buraya bırakıyorum. Bi izleyin bakalım. Siz ne diyeceksiniz?

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/silver-and-black-dynamic-metal-microphone-53462/

Erdal Demirkıran'ın anlattığı kişi ben değilim...


     Erdal Demirkıran’ın videolarından birini izledim. Videoda diyor ki Demirkıran, “Dünyada yediği döner ekmeğin son lokması ile içtiği ayranın son yudumunu birbirine denk getiren başka bir millet yok”. Ama bir dakika. Ben yediğim döner ekmek ile içtiğim ayranın son fırtını birbirine denk getirmiyorum ki. Ben döner ekmeğimi yerim, ayranımın kalan son birkaç fırtını öyle içerim. O zaman ben bu milletten biri olmuyorum muyum? Ben o zaman dahi olmuyor muyum?

döner ekmek

     Hakikaten la. Millet son lokma ile son fırtı birbirine denk getirirken ben niye getiremiyorum? İşin özü: Erdal Demirkıran’ın videoda anlattığı o kişilere ben dahil değilim. Şunu da farkettim: Sadece döner ekmek ve ayran konusunda değil, çoğu şeyde beklenenin dışında davranışlar sergiliyorum. Neyse, bu da başka bir yazı konusu.

Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/american-background-beef-big-236487/

Erdal Demirkıran sözleri bize neyi anlatıyor?

     Geçenlerde izlediğim bir videodaki Erdal Demirkıran sözleri beni düşündürdü. Bilmiyorum, hiç Erdal Demirkıran ismini duydunuz mu? Duymadıysanız buraya tıklayın. Ya da Erdal Demirkıran’ı sever misiniz? Ben şahsen seviyorum kendisini. Konuşmalarını zevkle takip ediyorum. Bu adam sadece anlatmıyor. Anlattıklarını da yaşıyor. Bana çok inandırıcı geliyor. Eğer daha önce hiç Erdal Demirkıran izlememiş olan varsa, bu yazıyı okuyanlarınız arasında. İlk fırsatta Google’a Erdal Demirkıran yazıp aratın ve harhangi bir videosunu izleyin. Hatta şunu da yapabilirsiniz. Yazıyı daha da iyi yorumlamak için. Yazıyı okumayı burada bırakın. Hemen Google’dan bir Erdal Demirkıran videosu açıp, izleyin. Kendisini biraz tanıyın. Sonra tekrar bu yazıya gelin. Eminim tanıdığınız biri üzerine yazılan bir yazıyı okumak, hiç tanımadığınız biri üzerine yazılan bir yazıyı okumaktan daha iyidir.

Erdal Demirkıran, Erdal Demirkıran sözleri, izlediklerim


                                          KUMANDA KAPAĞI ÖRNEĞİ
     Duyduğumda beni etkileyen Erdal Demirkıran sözleri neydi peki? İzlediğim videoda öncelikle Erdal Demirkıran biz Türk’lerin öne çıkan özelliklerinden bahsetti. Verdiği örnekler pratik düşünmemiz üzerine idi. Hatta bir kumanda örneği vardı ki. Benim en çok hoşuma gidenlerden bir tanesiydi. Yurt dışında bir evde, bir adam, kumandanın kapağı kırıldığı için, kumandanın pillerine, elleriyle yuvalarına bastırarak kumandayı kullanıyormuş. Bunu gören Erdal Demirkıran, “Ya böyle yapacağına pilleri bantlasana” demiş. Bunun üzerine adam Erdal Demirkıran’a bakmış, “Sen bir dahisin” demiş :) Daha bunun gibi çok komik olaylar anlatıyor kendisi.
                            DAHİYİZ. PEKİ NİYE GERİ KALDIK O ZAMAN?
     Bu örneği ve bunun gibi birkaç örneği anlattıktan sonra spiker sordu, “Peki bu kadar zekiyiz de. Neden ülke olarak gerideyiz?”. Bu soruyu soran spikere, “Helal olsun sana. Tam aklımdaki soruydu” dedim içimden. Bu soruya şöyle yanıt verdi, “Diyelim bir yere bir sekreter alınacak. Gelen sekretere diyorlar ki, ‘Arada çay yapar mısın?’, ‘Tabi yaparım’ diyor kız. ‘Gün içinde bi şuraların tozunu alır mısın peki?’, ‘Tabi, tabi yaparım’ diyor kız. Onu yapar mısın? Yaparım. Bunu yapar mısın? Yaparım. Ama Avrupa’lı öyle mi? (Tam bu noktada elindeki kalemi alıyor ve masaya vurmaya başlıyor) Mesela senin görevin bu kalemi buraya vurmak. Başka bir görevin yok. İlerleyen zamanla beraber ne oluyor? Adam o işin profesyoneli, en iyi yapanı oluyor. İşte biz bu noktada yanlış yapıyoruz” dedi. Dinlediğim bu Erdal Demirkıran sözleri bence çok doğru bir teşhisti.

Foto kaynak:www.samsunkenthaber.com

Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com