kütüphaneci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kütüphaneci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kütüphaneci vurdumduymazlığı bu olsa gerek...

   Bir kütüphaneci, kütüphaneye gelen kitapseverleri düşünmelidir. Şimdi niye böyle bir giriş yaptım? Anlatayım. Bundan bir hafta önce -galiba salı günüydü- kütüphaneden bir mesaj geldi. “Aldığınız materyalleri cuma gününe kadar teslim ediniz” tarzı bir mesajdı. Kütüphaneden ne alınır? Kitap. O zaman bu materyal ne alaka? Niye materyal diyorsun kitap değil de. Bu mesaj olayına akıl sır erdirebilmiş değilim. Aranızdan bu konuda bilgisi olan varsa, lütfen yorum bölümünde tüm okuyucularla paylaşsın. Neyse biz konumuza devam edelim. Üç kitap almıştım. Üçü de bitmişti. Bir sonraki gün olan çarşamba gittim kütüphaneye. Ama birde ne göreyim? Kapı duvar. Birkaç kere başıma böyle bir şey geldiği için önemsemedim.


kütüphaneci, yaşadıklarım, kitap değişimi


                                              KÜTÜPHANE KAPALIYDI
     Bu gibi durumlarda bir sonraki gün, kütüphaneci muhakkak yerinde olurdu. O yüzden, “Yarın gelir kitapları değiştiririm” dedim. Öbürsü gün tekrar gittim. Baktım yine kapı duvar. “Bu adam böyle yapmazdı. Acaba ne oldu?” dedim. Gittiğim saatte 16:00 ha. Yaz ayı normalde 17:00’de kapanıyor diye biliyorum. Çünkü tüm devlet daireleri, yazları 17:00’de kapanır. E kütüphanede bir devlet dairesi değil mi sonuçta? Adam belki bir yere gitmiştir diye bi 15-20 dakika bekledim. Beklerken canım sıkılmadı. Neyse ki telefonlar var. O arada bloğuma baktım. “Yorum var mı, bugün şimdiye kadar kaç okunma almış?” falan derken zaman aktı gitti. Ama adam gelmedi.
                                                  NEREDE BU ADAM?
     Bizim burdaki kütüphanede bir kütüphaneci çalışıyor sadece. Başka kimse yok. Yani kaç kere gidip geldim kütüphaneye. Başka bir çalışan olsa elbet görürdüm. Şimdi burası küçük bir belediye. “Tek çalışan yeter de artar bile” diye düşünmüş olabilirler. Böyle düşündüler diye eleştiremem adamları şimdi. Doğrudur, yani buraya bir adam yeter. Ama o adamın yaptığına bakın şimdi. Bir sonraki gün gittim, yine yok. O hafta öyle bitti. Pazartesi bir daha gittim. Ben tam kütüphanenin merdivenlerine yaklaşmışken 5-6 kişilik, 12-13 yaşlarında bir kız grubu, merdivenleri bir heyecanla çıktılar. Ama hevesleri onlarında kursaklarında kaldı. Çünkü kütüphane yine kapalıydı. Ben de çıktım yukarı. Kapalı olmasının nedenini bilip bilmediklerini sordum.
                            HALKI BİLGİLENDİRSEN BİR YERİN Mİ EKSİLİR?
     Onlar da bilmiyormuş. Hatta aylık bir edebiyat dergisi getirmiş kargo. Kapı kapalı olunca, hemen kapının önüne bırakmış. Şimdi anladığım kadarıyla, adam yıllık izne çıkmış. E bu ikinci hafta gelip bulamadığım. Tamam iyi güzel, izne çıkmışsın. Be mübarek adam, kapıya bir bilgilendirme kağıdı assana. “Ben yıllık izindeyim. Şu tarih itibariyle kütüphane tekrar açılacaktır” diye bir not düşsene. Gelen millet de, “Ne oldu da kütüphane kapalı?” diye merakta kalmasa olmaz mı? Biraz hassasiyet ya biraz. Şu insanlara değer verme işini ne zaman yapacağız artık? Ya da şöyle bir yol da izlenebilirdi. Madem bu adam iki hafta iznini kullanacak. O gelesiye kadar başka bir kütüphaneci, kütüphanenin başında duramaz mıydı? Bu çok mu zor bir şey?

Foto kaynak: https://www.flickr.com/photos/csmith/7138938305/sizes/o/

Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com