2017 yılı
için bloglarda, sosyal medyada, en güzel dilekler birbiri ardına sıralanıyor. Ben
şimdi onlara girmek istemiyorum. Neden derseniz? Tekrara düşmek istemiyorum. Ben
2017’ye farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Nasıl bakacağım peki? Şöyle ki: “2017
yılında bunlar olacak mı?” diye sordum kendime. Sorduğum bu soruları, sizlerle
de paylaşmak istedim. Mesela Avrupa Birliği’ne girebilecek miyiz? Şaka şaka. Bu
soruyu soranı döverler be. Adamlar almayacaklar belli. O yüzden bu soruyu
geçiyorum. Avrupa Birliği’ne giremeyeceğiz, orası belli. Ya peki Şangay
beşlisine? Bak bunda ümit varız. Başka bir soru daha. 2017’de yapılacak
referandumda, Cumhurbaşkanlığı sistemi %50’nin üzerinde oy alabilecek mi? Birde
siyaset dışı bir soru geldi aklıma. Bu sene Eurovision’a katılacak mıyız? Bu sene
katılacağımıza dair söylentiler vardı ama, son durum nedir bilmiyorum. Nasıl, 2017’ye
sorularla bakışım hoşunuza gitti mi? Ve bu sorulara cevaplarınız neler? Sizler
bu konularda ne düşünüyorsunuz?
YILBAŞINA
DONARAK GİRMEK
Ya, iyi güzel, yılbaşı akşamı bir şeyler
yiyip içiyoruz, tv falan bakıyoruz. Ama şu anda İstanbul’un bazı semtlerinde
elektrik yok. İnsanlar, herhalde yeni yıla böyle gireceklerini hiç
düşünmemişlerdi. Hadi geçtim yılbaşını da. Kombiler elektrikli. Eee, elektrik
yok. İnsancıklar soğuktan donuyorlardır. Haberlerde izledim, yaşlı bir çift, “Yorganı
çektik üzerimize, öyle yattık” dedi. Haberi yorumlayan da iyi yorumlamış, “İstanbul’lu
sadece dışarda değil, evinde de kat kat giyinip oturuyor” diye. Bakanlıktan yapılan ilk açıklama, yoğun kar ve tipi nedeniyle 60’dan fazla elektrik
direğinin yıkıldığıydı. Sonra sabotaj olabileceği ve araştırılma yapıldığı
açıklaması geldi. Aga, yaz ayı olsa sorun değil de. Şimdi kış ayı. Çoluk çocuğu,
bebeği olan vardır. E bunun yaşlısı da var. O yüzden, dilerim en kısa sürede
elektrik arızası giderilir ve insanlarda soğukta kalmaktan kurtulurlar.
YENİ YILA HEDEFLER
KOYMUYORUM ABİ
Bazılarımız, “2017’de şunları, şunları
yapacağım” diye hedef belirler kendine. Ben böyle hedefler belirlemeyi
bıraktım. Çünkü neyi hedeflersem, yapamıyorum abi. Hedeflediğim şeyin en
kötüsünü yaşıyorum. O yüzden kendime hedef koymuyorum. Kafamda illaki yapmak
istediğim şeyler oluyor. Ama onları hedef olarak koymuyorum kendime. Elimden geleni
yapıyorum. Ne kadarını yapabilirsem, “Kabulümdür” diyorum. Ohh, mis gibi. Böylelikle moralim de
bozulmuyor.