Powered By Blogger

21 Ekim 2024 Pazartesi

Ali Poyrazoğlu'nun hayranlık veren yeniden başlama hikayesi...

YouTube’da gezerken Ali Poyrazoğlu’na denk geldim. 2023’ün Mart ayında Bloomberg HT’de, Aslı Şafak’la İşin Aslı programına konuk olmuş. O programda öğrendim ki Ali Poyrazoğlu’nun tiyatrosu yanmış. 20 Aralık 2022’de. Hiçbir şey kurtaramamışlar. Sadece tiyatro değilmiş yanan. İçinde kuklalar ve tablolar da varmış. Osmanlı kuklaları. Onları dünyanın dört bir yanından müzayedelerden almış. Müze açarak gelecek nesillere taşımak istiyormuş bu eserleri. Ama kadere bakın ki hepsi yanmış. Gel de insanın içi acımasın/yanmasın şimdi. 

Aslı Şafak, “Ağladınız mı?” diye sordu. Aslında saçma sapan bir soru olarak görülebilir. Adamın tiyatrosu yanmış. Bir şey kurtaramamış, ağlamaz mı? Ama Ali Poyrazoğlu’nun sanki hiçbir şey olmamış gibi hayata devam eden bir hali vardı. “Ağlamam mı? Bir gece boyunca içtim, ağladım. Telefondan kuklaların, tabloların fotoğraflarını okşadım” dedi. Yani yıkılmış adam. Dışarıdan göründüğü gibi değilmiş. 

Ama yeniden başlamış. Yangından sonra herkesler ellerinde olan kuklaları ona göndermeye başlamış. “Millet, benim yerime kukla toplamaya başladı” diyor. Sonradan yangınla ilgili araştırma yaparken okudum. Yangından sonra verdiği röportajda, “Dün yandı, bugün gelecek oyunun dekorunu yapmaya başladım” demiş. O noktada sıfırdan tekrar başlaması, sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatına/işine devam etmesi gerçekten hayranlık verici.

20 Ekim 2024 Pazar

Aşk Mabudesi filmi...

Sabah kahvaltıda 360 kanalında, Türkan Şoray ve Cüneyt Arkın’ın başrollerinde oynadığı Aşk Mabudesi filmini izledik. Daha önce ne kardeşim, ne de ben bu filmi izlememiştik. Ama senaryo bir yerlerden tanıdık geldi. Ediz Hun ve galiba yine Türkan Şoray’ın oynadığı başka bir filmden. Bu arada mabudenin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Tanrıça anlamına geliyormuş. Cüneyt Arkın, Türkan Şoray’a, “Benim aşk mabudemsin” diyordu filmde. Yani, “Benim aşk tanrıçamsın” anlamında diyormuş bu sözü. Bu arada Cüneyt Arkın filmde bir yazarı canlandırıyordu. Ama yazarlık Cüneyt Arkın’a gitmemiş. Yazarlık daha çok Ediz Hun’a yakışıyor Yeşilçam’da. Filmin tamamını izleyemedim. İşim vardı. Yarıda bırakmak zorunda kaldım. İlgilisine öneririm. Pazar günü bir film önerisi yapmış oldum böylece.

19 Ekim 2024 Cumartesi

Atatürk'ün savaşta bile okuduğu kitap...

Sonunda Efendi Dayının Kozalakları kitabını bitirdim. Kitabı beğendim. Bu kitap sayesinde yeni bir yazarla tanıştım. Metin Savaş. Bundan sonra başka kitaplarına denk gelirsem onları da okumak isterim. Şimdi kitap okumaya birkaç gün ara. Sonra yeni bir kitaba başlama. Yeni başlayacağım kitabı da yazayım: Beyaz Zambaklar Ülkesinde. Okumamış olan birkaç kişiden biri de benim herhalde. Atatürk’ün okunması önerdiği kitaplardanmış bu kitap. Atatürk’ün çok sevdiği diğer kitaplardan biri de Çalıkuşu. Ben de okumuş ve beğenmiştim. Bu kitabı o kadar beğenmiş ki, cephede savaşırken geceleri çadırında bile okurmuş. Anadolu’ya öğretmenlik yapmaya giden Feride’nin hikayesini anlatır Çalıkuşu. Savaş sırasında bile kitap okumak. Gerçekten hayranlık verici.

18 Ekim 2024 Cuma

Yalnızlık, eskisi gibi revaçta değil...

Vural Çelik, videolarından birinde yalnızlıktan dert yanmış. Evinin balkonunda, karşısında boş olan sandalyeyi göstermiş. Artık yalnızlık eskisi kadar kutsanmıyor. Belki de yalnızlık biz Türklere uyan bir şey değil. Elimdeki kitabı bitirebilirsem birkaç gün ara vermek istiyorum okumaya. Okuduğum roman üzerine düşünmek istiyorum. Millet olarak her zaman sorduğumuz bir sorudur: “Ne olacak bu memleketin hali?” diye. Ama şimdi bu soru çok can yakıcı bir soru oldu. Gerçekten ne olacak bu memleketin hali? Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’ye Hamza, Fatih, Evliya ve Gürhan geri döndü. Geri döndükleri bölüm, 178’inci bölüm. Yıllar sonra bu yazıyı okuyacak olanlara da not düşmüş olayım. Onlar gelince sezona, efsane olan iki skeç, Açın Kapıyı ve Mahalle Katkısı ile başladılar. İkisi de çok komik değildi.

Avrupa Yakası'nın Kubilay'ı, Seksenler'in Niyazi'si Vural Çelik hayatını kaybetti...

Akşam saat 20.00 gibi İnstagram’da gezerken son dakika haberi düştü. Avrupa Yakası’nın Kubilay’ı, Seksenler’in Niyazi’si Vural Çelik evinde ölü bulunmuş. Şok oldum. Daha ölecek yaşta değildi ki. Sanki ölüm yaşa bakıyormuş gibi. Ölüm nedeni daha belli değilmiş. Evinde ölü bulundu dediğine göre herhalde yalnız yaşıyormuş. Üzücü be. Daha 51 yaşındaymış. Efsane dizi Avrupa Yakası’nın senaristi ve oyuncusu Gülse Birsel de, “Kubilay’ımızı çok erken kaybettik. Çok üzgünüz” demiş. Kubilay’ın dışında bir de Gülenay karakterini de canlandırıyordu Avrupa Yakası’nda. O karakter de çok iyiydi. Arabesk şarkıları çok iyi söylerdi. Sesi çok iyiydi. Hayatımıza dokunmuş insanlardan biriydi. Kubilay’ın efsane gülüşü unutulmayacak. Allah rahmet eylesin.

16 Ekim 2024 Çarşamba

Hababam Sınıfı'nın Ahmet'e yaptıkları rezillikler deli ediyor beni...

Hababam Sınıfı Uyanıyor filmini izleyemiyorum. Sınıf olarak Ahmet’e yaptıkları şeyler deli ediyor beni. Ama Ahmet’e de gıcık olmuyor değilim. Aga bir kere yaptılar anlamadın, ikinci kere yaptılar anlamadın. Üçüncü de anla be Ahmet. Seni pis işleri için kullanıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar sonunda Ahmet mezun oluyor. Gitmeden de Hababam Sınıfı’nı fırçalıyor. Çocuklara göndermeye çalıştıkları şeyler de iğrenç. Ahmet o fırçayı atmakta o kadar haklı ki. O yıllarda liseyi bitiren öğretmen olabiliyormuş baksana. Ahmet liseyi bitirdi ve hemen atandı. Şimdi elini sallasan atanamayan öğretmene çarpıyor. Durduk yere nereden geldi aklına bu film derseniz. Durduk yere aklıma gelmedi tabi. Bu akşam Star’da yayınlandı. Bir şey bulamayınca devamlı yayınlıyorlar zaten.

Dubai çikolatası çılgınlığı...

X’te ve İnstagram’da, Dubai çikolatası diye bir çikolata görmeye başladık. Antep fıstıklı ve kadayıflı bir çikolata. Sosyal medyada gün geçtikçe paylaşımlar arttı ve sonunda Dubai çikolatası patladı. Hatta Ülker ve Bolçi markaları, Dubai çikolatası diye çikolata çıkardı. Tepkikolik’te izledim. Ülker’in çıkardığı Dubai çikolatasına tepki verdiler. Orijinal çikolata ile hiç alakasının olmadığını söylediler. İçlerinden biri Bolçi’nin çıkardığı çikolatayı yemiş. “O, daha güzeldi” diyor. Bu çikolata o kadar meşhur oldu ki. İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, bir pastanenin önünde kuyruk olmuş. Haberlere konu oldu bu durum. Tam 50 metreymiş kuyruk. Bu arada ben daha yemedim. Bir arkadaşım A101 ve BİM’e bakmış ama bulamamış. En azından Ülker’in çıkardığından yemek için. Deneyenler varsa yorumlarda buluşalım.