Gece yarısına on var. Soğuk bir gazoz içtim. Bu sıcak yaz gününde iyi gitti. Sokaklar sessizliğe gömülmüş halde. Gecelerin en sevdiğim yanı da bu: Sessizlik. Bu sessizliği bozanlar ise, köpeklerin havlama sesleri. O da gecenin şanındandır. Olmazsa olmazı. Bundan yıllar önceydi. Bilecik’te yine bir gece yarısı. TRT Müzik miydi yoksa TRT 2 mi ne? Ama aklımda TRT kanalı olarak kalmış. Manga’nın, Cevapsız Sorular şarkısını dinliyordum. Bir yandan da dışarıyı izliyordum. Sokağı, evleri. Gelecekte beni nelerin beklediğini merak ediyordum. Ve yıllar sonra gene bir gece yarısı. Ama bu sefer blog yazısı ile kayıt altına alıyorum bu geceyi. O zamanlar blog yoktu hayatımda. Ve yine gelecekte beni nelerin beklediğini merak ediyorum.
Yıllar sonra bir gece yarısı yine...
Sıcak, varyemez ve ihanet...
Kütüphaneye gittim. Kafama göre bir kitap bulamadım. Hava çok fena sıcaktı. A101’e girdim. Hem bir şeyler aldım hem de biraz serinledim. Sonra da evin yolunu tuttum. Artık yaz sezonu. Televizyonlarda bir şey yok. Now’da, Sil Baştan Kaynanam diye bir Türk filmi vardı. Onu izledik. Hiçbir şey yokken izledik işte. Sonra Kemal Sunal’ın Varyemez adındaki filmine denk geldik. Kemal Sunal’ın efsane filmlerinden biridir. Biraz onu izledim. Sonra. Sonra gece 23.30 oldu zaten. Siyaset desen her zaman ki gibi karışık. Zaten Türkiye’de siyaset demek kaos demek. Ekrem İmamoğlu, ihanete uğradığını söylüyor. İhanet eden kim? Kemal Kılıçdaroğlu. CHP, karışık yani. Bol su içmeyi unutmayın ve zorunlu olmadıkça öğlen sıcağında dışarı çıkmayın. Görüşürüz.
Sokak kedilerini mamaya alıştırmanın zararı...
*İnstagram’da bir paylaşıma denk geldim. “Kediler bedavadan mama yemeye alıştılar. Hiç fare, yılan falan avlamaz oldular. Bu da sistemi bozdu. Kedilerin biraz aç kalmaları ve avcılık yapmaları lazım” diyordu. İlk defa böyle bir şey duydum. Ama çok mantıklı. Kediler de prenses oldular diyor yani.
*İnstagram’a,
retweet özelliği geldi. Hemen denedim birkaç tane. Ama herkesin göreceği ortak
bir alana düşmüyor. Sadece kendi ana sayfana, retweet diye ayrı bir sekme yapmışlar.
Oraya düşüyor. Yani, bakalım neleri retweet yapmış diye merak ettiğiniz kişinin
profiline girmeniz lazım. Şimdilik pek kullanışlı bir şey gibi gelmedi bana.
*Son
dönemde YouTube videolarında devamlı gördüğüm konu: Erkekler prenses oldu.
*Önemli
olan çok kitap bitirmek değil. Önemli olan günde 50 sayfa kitap okumak.
*Fatih
Altaylı, hapishaneye girdi ama yazdığı Silivri mektupları ile YouTube kanalı
aynı şekilde yoluna devam ediyor.
*Beyhan
Budak, Özlem Gürses’in YouTube kanalına konuk oldu. Kişisel gelişim adına güzel
bir sohbet oldu. İzlemenizi tavsiye ederim.
Fatih Altaylı'nın boş koltuk videosuna rekor izlenme...
Fatih Altaylı tutuklanıp hapise konduktan sonra YouTube kanalında yayınlanan videosunda sadece boş koltuğu vardı. İşte o boş koltuklu video rekor izlenmeye gidiyor. Şu ana kadar 1,2 milyon kişi tarafından izlendi. Videonun adı: Fatih Altaylı yorumlayamıyor.
HİÇ
KONUŞMADIĞI VE SADECE YÜRÜDÜĞÜ VİDEO…
Bu
video bana Cüneyt Özdemir’in hiç konuşmadan yürüdüğü ve çok izlenen videosunu
hatırlattı. Bu arada Cüneyt Özdemir demişken. Bugün YouTube kanalındaki videosunu
izledim. Fatih Altaylı’nın tutuklanması hakkındaki yorumunu merak ettim.
İSMİNİ
BİLDİĞİNİZ YAZARLAR DA BUNU YAŞAMIŞ…
İktidarlar
tarafından hapise atılan, sürgüne gönderilen yazarları, gazeteciler, şairlerden
bahsetti. Orhan Kemal, Nazım Hikmet, Can Yücel, Sabahattin Ali gibi yazarlar.
Yazdıkları oyunlar, kitaplar, yazılar nedeniyle hapise atılmışlar. Bu bir
kültür haline gelmiş. İktidarı eleştirdiğinde kendini hapiste buluyorsun işin
özü.
Patron Mutlu Son İstiyor filminden Kim Milyoner Olmak İster'e...
Star’da, Patron Mutlu Son İstiyor filmi vardı. Tolga Çevik ve Ezgi Mola’nın başrollerini oynadığı. Biraz onu izledik. Seviyorum bu filmi. Ne zaman denk gelsem izlerim o yüzden.
SENARYO,
YILMAZ ERDOĞAN’A AİTMİŞ…
Bu
arada filmin senaryosunu Yılmaz Erdoğan yazmış, yeni öğrendim. Aslında Star’ı,
Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’nin tekrarı vardır diye açtım ama baktım bu film
çıktı. Beğendiğim bir film olduğu için bu filmin yayınlandığını görmek hoşuma
gitti ve izlemeye devam ettim.
İKİ
HAFTADIR PLÜTON…
Sonra
Atv’ye geçtik. Kim Milyoner Olmak İster’e. Geçen hafta da Plüton ile ilgili
soru çıkmıştı, bu hafta da. Sunucu olarak Oktay Kaynarca’ya da alıştık be. İlk
başlarda hiç olmaz diyordum ama zamanla o da oturdu yerine.
Nihal Candan hayatını kaybetti...
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan, anoreksiya hastalığı nedeniyle 30 yaşında hayatını kaybetti. Kilo almamak uğruna yemek yemeği bıraktı ve sonuç. Çok yazık. Daha gençliğinin baharındaydı.
TEŞEKKÜRLER
ÖZGÜR ÖZEL’E…
Özgür
Özel, Ferdi Zeyrek’in kızını üniversite sınavı için okula götürmüş. Babasının
yerini elbette tutmaz. Ama destek, destektir.
BEKLENEN
SON…
Fatih
Altaylı gözaltına alınmış. Olacağı buydu. Çok fena, sert eleştiriyordu. Ortamı
biliyorsun be Fatih. Yorumlarını biraz ona göre yapsana.
PEK
SAADET GÖREMEDİM…
Atv’de
yeni başlayan Aile Saadeti dizisini biraz izledim ama ısınamadım. Ama Zerrin
Sümer’i gördüğüme sevindim. Uzun zamandır bir dizide görmüyordum kendisini.
HAYAT
DEVAM EDİYOR…
Birinin
bu çocuklara, üniversite sınavını kaybetmenin hayatın sonu olmadığını ve
hayatın bir şekilde devam ettiğini anlatmalı. Bir şekilde bir yerlere giriyor
ve çalışıyorsunuz. Diyeceksiniz ki çalışma şartları. Ülkede çalışma şartı şurtu
kalmadı ki zaten. Neyse konu uzun. Demek istediğimi anladınız siz.
Pasif gelir lazım pasif gelir...
Bu devirde sadece maaşa bağlı kalmadan başka gelir kaynakları oluşturmak lazım. Pasif gelir mesela. Bunun üzerine bir dünya video var YouTube’da. Bunun üzerine düşünelim derim.
KİMSEYE
BAĞIMLI OLMA…
Bir
tane kişisel gelişim sözünde kimseye bağımlı olmamak öneriliyordu. O zaman hiç
hayal kırıklığına uğramazmışız. Ya evet, çok kişisel ve bencil bir dünyada
yaşıyoruz ama bu yapılabilir mi, bilemedim.
BİR
İDDİA DA OLSA…
Fatih
Altaylı yüzünden işsiz kaldığını söyleyen bir gazeteciye denk geldim. Tabi tek
taraflı dinleyip hemen suçlayamam Fatih Altaylı’yı. Ama insan içinden ister
istemez, “Bu kadının söyledikleri doğruysa hiç yakıştıramadım kendisine” diyor.
VANTROLOG…
Yetenek
Sizsiniz Türkiye’ye bir vantrolog katıldı ve bir kuklayı konuşturdu. Sanki adam
konuşmuyormuş gibiydi. Harika bir şey ya.