Güneşte patlamalar olmaya devam ediyor.
Benim uzayla, güneşler, gezegenlerle ilgili merakım vardır. Bu nedenle böyle
bir haber gördüğümde hemen okurum. Son okuduğum haberde böyle bir haberdi. Bu arada
haberin linkini de şuraya bırakıyorum. Detay öğrenmek isteyenler bakabilirler.
Güneş’te X seviyesinde bir patlama olmuş. X ne anlama geliyor peki? Patlamaların
en yüksek seviyesi anlamına geliyormuş. Bu X patlamasından 7 ve 8 Eylül’de de
olmuş. Bu patlamaların ilki güneş depremine neden olmuş. Bu deprem bildiğimiz
sallantı anlamında değil. Sismik dalgaların yayılması, güneş depremi olarak
adlandırılıyor. Peki bu sismik dalgalar bizi etkiler mi? Ne insan sağlığını ne
de iletişim araçlarını etkilemiyormuş.
güneş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güneş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güneşte patlamalar bizi etkiler mi?
Tags
güncel,
güneş,
güneş depremi,
güneşte patlamalar,
uzay
Yaz saati uygulaması ile tasarruf sağladık mı?
Bu akşam haberlerde izledim. Yaz saati
uygulaması, bize yarar sağladı mı? Bir elektrik odası- tam olarak
hatırlamıyorum şimdi hangi oda olduğunu- hesaplamış. Geçen yılın aynı dönemine
göre, yani saatler bir saat geri alınmış dönemine göre, israf içindeymişiz. Tasarruf
yapacağımıza, daha da artış olmuş. Ama hala bakanlık, bu uygulamanın devam
etmesi taraftarı gibi. En son değerlendireceklerini söyledikleri bir açıklama
yapmışlardı. Ama hala ses yok. Milli eğitim Bakanlığı ise, velilerden gelen
şikayet üzerine, ders saatlerini ileri almaya planlıyorlarmış. Ama bu sefer de
başka bir sorun ortaya çıkıyor. Ders saatleri ileri alınırsa, bu sefer
anne-babalar evden erken çıkacaklar. E bu
çocukları servise kim bindirecek? Yaz saati uygulaması, neresinden tutsanız
elinizde kalıyor.
GEZEGEN YİYEN
GÜNEŞ OLUR MU?
Hemen cevabı yapıştırayım: Evet, olurmuş. Yeni
bir gezegen bulmuşlar. Yani aynı zamanda da bir yıldız oluyor kendileri. Bu yıldızımız,
Dünya’mızdan, uzay ölçü birimine göre, 300 ışık yılı uzaklıktaymış.( Şu ışık
yılıdır falan gibi ifadeleri, tam bizim anlayabileceğimiz gibi, sade anlatan ne
bir konuşma dinledim, ne de yazı okudum be kardeşim. Buna bir el atılmalı)
Bizim Güneş’imizin nerdeyse ikizi gibiymiş kendileri. “E bunun ismi yok mu
kardeşim?” diyenler olabilir. Var kardeşim var, olmaz mı? HIP 68468 diye bir
isim koymuşlar. Yine kendilerince. Bu ne abi, bilmem neyin seri numarası gibi
bir şey. Kardeşim, şu gezegen isimlerini daha ilgi çekici bir şekilde koyun
bari ya. Çevresindeki gezegenleri yalayıp yutuyormuş kendisi. Ama burdan yola
çıkarak, hemen korkuya kapılmayın. “Ulan bizim Güneş’de hüp diye bizi içine
çeker mi?” diye? Şu anlık böyle bir bulgu yok beyler-bayanlar. Ama, aması var. Aynı
etki bizim gezegen içinde geçerli olabilir. Yani illa o gezegendeki Güneş,
gezegenleri yuttu diye, bizim Güneş’de bizi yutacak diye bir şey yok. Yani bilim
adamları, her gezegende aynı durum geçerli mi, anlamaya çalışıyorlar.
YA
MERKÜR’E NE OLACAK?
Merkür’ün işi zor be dostlar. Sabahtan akşama,
“Yok Merkür şöyle, yok Merkür böyle” deniyor ya. Elbet, bu ahların acısı
çıkacaktı. Simülasyon yapmışlar. Bilmem ne kadar yıllar yıllar sonra bizim
Güneş’imiz, Merkür’ü yutacakmış. Okuyanlar, okumayanlara yayabilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)