Pazar
kahvaltısı ayrı bir güzeldir. Sabah belli bir saatte kalkmak gibi bir
zorunluluğun yoktur. İstediğin kadar uyursun. Gerçi fazla da uyuyamazsın. Çalışırken
bugün için, “Pazar günü saat 11:00-12:00’ye kadar yatacağım” dersin. Ama bu
genelde gerçekleşmez. Saat 09:00’da ya da en fazla 10:00’da gözler açılır. Bir daha
da kapanmaz. Uyuyamazsan bile yatak keyfi yaparsın. Rahat rahat gerinirsin. Evde
hayat başlamıştır. Televizyon açılmıştır. Sen yine de yataktan kalkmak
istemezsin. Yataktan bir süre daha gözlersin dünyayı. Yataktan televizyona
bakarsın. En son kahvaltı sofrası kurulunca artık, “Hadi kahvaltıya” denir
sana. Günün güzelliği ve harika hazırlanmış kahvaltı sofrası iyice iştahını
açar. Gidersin bir güzel yüzünü yıkarsın.
EKMEK
ALMAYA GİTMEK
Pazar kahvaltısı için anlattığım bu
senaryo, birinci senaryodur. Birde evde ekmek kalmamıştır. Ekmek alınması
lazımdır. Kim alacak? Tabi ki sen. Ama o pazar günleri ekmek almaya gitmek bile
ayrı bir güzeldir. Hele ki bu yaz gününde. Moralin yüksek, keyfin yerinde bir
şekilde çıkarsın evden. Mahallenin bakkalına gidersin. Bakkallarda genelde
kahvelerin yanında olur. Kahvelerin önünden geçersin. Kahveler doludur. Kimi yerde
yaşlılar, kimi yerde gençler vardır. Muhabbetlerine bir bardak çayları eşlik
eder. Ne güzel huzurlu bir tablodur bu. Bakkala gittiğinde hemen ekmek dolabına
yönelirsin. Dolabın kapağını açarsın. Bakarsın ki ekmeklerin hepsi tazedir. Sanki
ekmekler bile, gününü daha da güzelleştirmek istemektedirler.
TAZE
EKMEĞİN SESİ
Bakkala girersin. Bakkal ekmekleri poşete
koyar. Tam çıkacakken, “Kardeşim lokumdan alsana” der. Lokumu sevmediğinden, “Teşekkürler”
dersin. Ama Bakkalcı ısrar eder, “Lütfen al dostum. Çocuğum oldu da o yüzden
dağıtıyorum” der. Bunları söylerken gözlerinin içinin de gülümsediğini
görebilirsin. “Allah analı babalı büyütsün” dersin. Lokumdan bir parça alayım
derken, üç parça yapışmış gelir. .Diğerlerini bırakayım tek parça alayım
derken, “Olsun dostum olsun. Hiç ayırmaya çalışma. Senin nasibin öyleymiş” der.
Gününe bir güzellik daha katar. Taze ekmeklerle eve gelirsin. Sıcacık çaylar
koyulmuştur bardaklara. Geçersin yerine. Ekmeği koparırken, tazeliğini belli
eden o muhteşem sesi duyarsın. Ve ailecek başlarsınız güzel bir kahvaltıya. Güzel
bir pazar kahvaltısı mutluluktur.