Akşam ezanı
okunuyor yine. Bir akşam daha oluyor. Sokaktan çocukların sesleri geliyor. Adım
adım yaz ayının sonuna geliyoruz.
BÖYLE İNSANLARA HAYRANIM…
Hiçbir zaman
hayallerinden vazgeçmeyen insanlara hayranım. Umutlarını kaybetmeyip, yine yola
devam edenlere hayranım.
BÖYLE İNSANLARI DA SEVMİYORUM…
Başkaları
hakkında bana gelip dedikodu yapan insanları sevemiyorum. Ve o tür insanlara
asla kendim hakkında bir şey söylemiyorum. Başkaları hakkındaki düşüncelerimi
de söylemiyorum tabi. Benden alıp onlara satar bu sefer de.
BENİM İÇİN MAKARNA, ÇUBUK MAKARNADIR…
Kardeşim çubuk
makarna yapmış. Çok da güzel olmuş. En sevdiğim makarnadır çubuk makarna.
YENİLİKLER İSTİYORUM AMA…
Hayatımda yeni
şeyler istiyorum. Belki de yeni bir iş. Sadece söylemekle olmuyor tabi. Şu sıralar
başka bir işe girme gibi şansım yok.
ÇÖP TENEKESİ NEREDE DURACAK TARTIŞMASI…
Bir tane komşu,
almış çöp tenekesini koymuş mahallenin öteki ucuna. Ondan sonra başkası gidip
aynı yerine getirecek. Yıllardır çöp tenekesi sorunu bitmedi gitti.
ROMANDAN ÖNCE HİKAYELERDEN GEÇMİŞ YAZARLAR…
Romancı olarak
bildiğimiz yazarların yolu hikayelerden geçmiş hep. Orhan Kemal, Sabahattin
Ali, Kemal Tahir ve daha bir çokları. Eğer bir gün kurgu yazarsam, hikaye
yazabilirim gibime geliyor. Roman yazmak çok büyük bir iş.
SADECE HAYATTAN YAZMAK…
Bazen güncel
olaylardan kaçmak istiyorum. Ne duymak, ne de onların üzerine yazmak istiyorum.
Bazen sadece hayattan yazmak istiyorum. Tıpkı bu yazıda olduğu gibi.