Bazı kitaplar vardır. Okuyupta anlayamadığınız. Siz bu tür
kitaplarla karşılaştınız mı? Ben karşılaştım. Yine de anlamak için inat ettim. Birkaç
gün kenara bıraktım. Sonra tekrar okudum. Ama nafile. Sonuç yine değişmedi.
Anlayamadım. Kitap dediğin anlaşılması zor bir konu olmamalı. Okuyan şıp diye
anlamalı, ne demek istendiğini. Benim birinci baktığım şey: Yalınlık, yalınlık
ve yine yalınlık. Kimse kusura bakmasın da. Eğer bir kitabı anlayamıyorsam,
bırakırım. İsterse dünyanın en çok okunan kitabı olsun. Bana hitap etmedikten
sonra, neyleyim dünyanın okumasını. Şimdi size okuma hayatımdan okuyupta
anlayamadığım, iki kitap örneği vereceğim. Bakalım benim gibi bu kitapları
anlayamayanlar var mı?
TUTUNAMAYANLAR’A
TUTUNAMADIM
İlk sıramda Oğuz Atay’dan Tutunamayanlar
var. Bu kitabı iki kere okumaya çalıştım. İki kere dediğim, hemen bir iki gün
sonrası da değil. Bir iki yıl sonrası. Akışı kaybetmemeye, olaylar arasında
bağı koparmamaya çalışıyorum. Kitabın ilk sayfasından itibaren, avını kollayan
aslanlar gibi dikkatle okuyorum. Ama an geliyor ki. Yine kaybetmişim. En sonunda
sinirleniyorum, “Ya ne anlatıyor bu adam?” derken buluyorum kendimi. Tutunamayanlar üzerine çok
yazılar okudum. “Oooo yok böyle” diyor biri. Bir başkası, “Ooo yok şöyle”
diyor. Ballandıra ballandıra anlatıyorlar. İnsanın içinde bu kadar övgüden
sonra, ister istemez okuma isteği uyanıyor. Zaten bu kadar övgüyü duyduktan
sonra, okumaya kalkışmıştım ya. Sanırım Tutunamayanlar, benim için anlaşılmaz
kalacak.
DEVLET
ANA DA LİSTEDE
İkinci sırada Kemal Tahir’in Devlet Ana
romanı var. Şimdi bu kitabı okuduğum, Tutunamayanlara göre baya zaman oldu.
Aklımda kalanları paylaşacağım sizlere. Tutunamayanlar
gibi olduğunu söyleyemem Devlet Ana’nın. Anlaşılır bir kitap. Ama yoğun eski kelime kullanımı var.
Yavuz Bahadıroğlu’nun da Osmanlı hakkında kitabı var. Osmanlı’nın Doğuşu:
Merhaba Söğüt diye. Onda hiç böyle bir sıkıntı yaşamadım. Belli bir noktadan
sonra bu durum can sıkıcı bir hal alıyor. Yoruyor insanı. İnsan okurken yorulur
mu? Yoruluyor işte. Bunda da çok olmasa da, olaylar arasındaki geçişi
kaybettiğim anlar oldu. Sizler Tutunamayanlar ve Devlet Ana hakkında ne
diyorsunuz peki? Bunların dışında sizlerin eklemek istediğiniz kitaplar var mı?
FOTO KAYNAK:Pixabay.com
BLOG LİNKİ:yasamdanyazilar.blogspot.com
Halk için sanat diyoruz yani. Ben de o görüşteyim.
YanıtlaSilAma kimi zaman olmuyor, ısınamıyor insan bazı kitaplara. Göreceli bir kavram bir kitap yada film herkes için iyi olmayabilir. Bu ne yazarı kötü yapar, ne de okuru.
Bide dil konusunda köklü değişimler yaşayan ve yaşamaya da devam eden bir milletiz. Ona sahip çıkamadığımız için bir hayli sorunlar yaşanıyor.
Kalemine sağlık güzel bir yazıydı. :)
Aynen. Ben beğenmedim diye Tutunamayanlar kötü bir kitap olmuyor. Sadece bizim frekanslarımız uymadı işte :) Dil konusuna hiç girmeyelim. O ayrı bir yazı konusu eder. Hatta sen bu konu üzerine güzel de yazarsın Serhat. Yorum için teşekkürler:)
SilBazı kitapları okurken çok sıkılırım.
YanıtlaSilHiçbir sürükleyiciliği yoktur yada anlamsız gelir.İnat edip okur bitirirdim eskiden. Şimdilerde ise bana bu şekilde hissettiren kitaplarla hiç vakit kaybetmiyorum. Bırakıyorum bir kenara. Okunacak çok daha güzel şeyler var diye düşünüyorum. Tabi bu benim düşüncem. Aynı kitap herkeste farklı duygular uyandırabiliyor.
Bende zorlamıyorum artık senin gibi. Bırakıp başka bir kitaba geçiyorum. Yorum için teşekkürler
SilOlmaz olur mu Cem elbette var :) Dur sırayla gideyim Tutunamayanlar'ı bende okuyamadım. Hayır okuyup ta sevdiğini söyleyenlere de (çevremdekiler için diyorum kimse üzerine alınmasın) bakıyorum çok basit şeyleri dahi anlayamayan insanlar. Kitabı nasıl anladı acaba diye düşünüp yeniden elime alıyorum ama cıkk yok gitmiyor. Devlet Ana'yı okumaya yeltenmedim bilemiyorum. Geleyim okuyamadığım kitaplara Orhan Pamuk ve tüm kitapları..Israrla da aldım hemen hemen tüm kitaplarını ama yok olmuyor. Bir tek Kar'ı okumuştum zorlaaa dersen ki ne anladın tek kelime çıkmaz. Yıllar evvel üç Maymun Ödül aldığında da aynı şaşkınlığı yaşamıştım. Oysa çok güzel filmler vardı o sene.. O zaman da demiştim benim görebildiğim neyi gördüler acaba diye.. Çok var böyle anlam veremediğim film ve kitap. Yine çok konuştum:) Sevgiler,
YanıtlaSilBu samimi ve içten yorumların çok güzel :) Renk katıyor yazılara. Yorum için teşekkürler :)
SilOkumuş olduğum Türk yazarların hepsini anlayarak ve severek okudum. Hikayesel anlatım kitapları seçtiğim için okurken kitaba gömülüyorsun. Ama şöyle bir şey var ki 4 -5 yıl önce elime Dostoyevski-Delikanlı kitabı geçti. Okuyorum, anlamıyorum kenara bırakıyorum. 5 dk sonra okuma isteği geliyor tekrar okumaya başlıyorum. Neden böyle bir duruma düştüm bilmiyorum ama sıkıldığım kitabı okumam ki anlamadığım kitabı hiç okumam. Bu farklıydı :).
YanıtlaSilDemek ki herkesin hayatında bir defa olsa da böyle anlamadığı bir kitap oluyor :) yorum için teşekkürler
SilBu biraz da insanın moduna bağlı olan bir şey. Mesela bazı kitaplar yanında çay ister bazıları kahve bazıları sigara... yani bazıları hüzün ister bazılarında kafan boş olması lazım gelir. E bazen kafan dolu olur açarsın kitabı dağıtmak için. :)
SilBen genelde çayı tercih ediyorum :)
SilBide kahve ile dene :D
SilYeni deneyimlere her zaman açığım :) Denerim
Sil