Powered By Blogger

2 Ağustos 2016 Salı

Niyazi Gül Dörtnala filminin değerlendirmesi...

     Niyazi Gül Dörtnala, benim için tam bir fiyaskoydu. Eğer para verip de sinemaya izlemeye gitseydim. Belki ilk yarı sonunda çıkardım. İlk yarı sonunda çıkmasam bile şuna emin olduğum bir şey var ki. O da verdiğim paraya yazık olacağı. Ata Demirer’den bu kadar kötü bir film beklemezdim. Demet Akbağ’ın performansı da düşüktü. E doğaldır. Bir film güzelse, ordaki karakterler daha bir öne çıkıyor. Eğer bir film kötüyse ordaki karakterler, başrol oyuncuları dahil, hepsi kötü bir performans sergiliyor. Film bir 15-20 dakika olunca anlaşıldı ki, gülme konusunda bir şey vaat etmiyor. “Artık hikayeye kaldık. Bari hikaye güzel olsa” dedim. 
niyazi gül dörtnala filminin değerlendirmesi

                                                    ÖMER LEVENT ÜLGEN HÜSRANI
     Maalesef hikayede güzel değildi. Yani koskoca Ata Demirer, sadece film yapmış olmak için film yapmış. Hatırladığım kadarıyla, çok kötü bir zamanda da vizyona sokulmuştu bu film. Şimdi anlıyorum niye yanlış tarihlerde vizyona sokulduğunu. Çünkü Ata Demirer’in kendisi de, bir şey beklemiyormuş bu filmden. Hele Ömer Levent Ülgen’in oyunculuğuna şaşırıp kaldım. Rolü böyle abarta abarta oynamış. Onu izlerken bir film değilde, bir tiyatro izliyormuşum hissine kapıldım. Muhakkak yönetmen istemişti bu şekilde oynamasını. Ama inanın, hiç mi hiç, o karakter gitmemiş filme. Normal bir kabadayı gibi davransaymış, yani daha doğrusu bir kabadayı gibi oynasaynış, daha iyi olurmuş. Yönetmen, resmen Ömer Levent Ülgen’in yeteneğinden faydalanmamış. “Bana bağırsan, abartı rol yapsan yeter” demiş.
                                                       MAHVEDİLEN BİR KARAKTER
     Ata Demirer, hatayı en başta yapmış. Niyazi Gül karakterini bildiğimiz, tanıdığımız ve sevdiğimiz şekilde, filmde yer almasına izin vermemiş. Niyazi Gül’den farklı bir karakter çıkarmış ortaya. Ama ortaya çıkardığı o karakter, bizim sevdiğimiz Niyazi Gül değildi. E öyle olunca da film, zar zor gidiyor. E yeni Niyazi Gül tutmamış. Tutmayınca bir evin temeli nasıl çökerse, burda da Niyazi Gül tutmayınca, bütün film çökmüş. Canım Niyazi Gül gibi espri, mizah dolu kahramanı kendi elleriyle mahvetmiş. Bu filme 5 üzerinden 1 benim notum. En kötü Ata Demirer filmi. Berlin Kaplanı da pek iyi değildi. Ama bunu izleyince, “Berlin Kaplanı çok çok iyimiş”dedim.

Foto kaynak:Pixabay.com


Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com

14 yorum:

  1. Sıcaklarda mı çektiler acaba :)))

    YanıtlaSil
  2. Ben yine de Recep İvedik filmlerine göre daha iyi bulmuştum ama tabi ki sinemada izlemeyi düşünmezdim.

    YanıtlaSil
  3. Böyle bir filmin varlığından bile haberdar değildim. Baya kopmuşum sinemadan da. Gerçi anlattığına göre bişey kaybetmemişim ama yine de sinir oldum kendime.

    YanıtlaSil
  4. Bende izlerken övgüye layık bulmadığım bir film olarak düşünüyorum. Türk sinemasında şöyle bir durum mevcut yalap şap yap servis et ne koyarlarsa bu tüketen bir genel izleyici var Kalite için uğraş verilmemekle beraber 1 ayda çek at tamam oldu demek sanırım türklere özgü diye düşünüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yavaş da olsa seyirci bilinçleniyor artık. Öyle yalap şap filmler izlenmemeye mahkum olacaklardır.

      Sil
  5. Beni de pek tatmin etmemişti film. Ata Demirer' i sevdiğim halde. Genel eleştirilerine katılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ata Demirer'i bende seviyorum. Ama bu filmi çok kötüydü.

      Sil
  6. Fragmanını izledikten sonra filmden iyi bir şey çıkmayacağını düşünüp izlememiştim ben.

    YanıtlaSil
  7. iyi ki sinemada izlememişim dediklerimden:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi ki izlememişsiniz. Yoksa paranız boşa giderdi :)

      Sil