Powered By Blogger

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Gazeteci tutuklandı, basın özgürlüğü yok yaygarası...

     15 Temmuz darbe girişiminden sonra, paralel yapıyı çökertmek için operasyonlar yapılıyor. Gözaltına alınan ve tutuklananlar arasında gazetecilerde var. Sosyal medyada bu gazetecilerle alakalı yorumlar okuyorum. Siz de okuyorsunuzdur. Neymiş efendim? “Gazeteciler gözaltına alınamazmış, tutuklanamazmış. Bu basın özgürlüğüne aykırıymış”. Özellikle dışardan bu yönde eleştiriler geliyor. Kusura bakmayın da. Gazetecilerin ne özelliği var. Oda her vatandaş gibi, yaptıklarından sorumlu. Eğer bir gazeteci bir suç işlediyse, FETÖ denen örgüt ile bir bağlantısı varsa, hak ettiği cezayı alacaktır. Gözaltına da alınacak. Tutuklanacak da. Cezaevine konulacak da. Suç işleyen kim olursa olsun. Cezasını çeker. Kimsenin ayrıcalığı yok. Bu ne feryat figan anlamıyorum.
gazeteci tutuklandı, basın özgürlüğü yok yaygarası

                                           AVRUPA’NIN ÇIKARINA GÖRE DEMOKRASİSİ
     Öyle bir hava yaratıyorlar ki. Gazeteciler gözaltına alınınca ya da tutuklanınca, demokrasi sanki batıyor. Yahu ne alakası var. Adam suç işlemiş suç. Şimdi suç işlemiş bir gazeteciyi tutuklayınca da, basın özgürlüğü sorunu var denilebilir mi bir ülke için. Hele dışardakiler, yaygarayı basıyorlar. Hiç, bu gazeteci suçlu mu, değil mi diye sorgulamak yok. Onlar, at gözlüğü takmışlar gibi. Bir gazeteci tutuklanıyorsa, bu basın özgürlüğü olmadığının göstergesidir kafasındalar. Türkiye’yi böyle baskı altına almaya çalışıyorlar. Nedense, Avrupa’nın bu demokratlıkları, bize gelince işlemiyor. Bize gelince demokratlık anlayışları, kesere dönüyor. Hep kendilerine yontuyorlar. Yani hak için, hukuk için konuşmak yok. Hep kendi çıkarları için konuşmak var.
                                                 YAŞIN YANINDA KURU DA YANMASIN
     Şimdi sen böyle yaparsan. Benim bir Türk vatandaşı olarak, senin söylediklerine ve söyleyeceklerine, hiç güvenim kalır mı? Bakın. Haklı endişeleri anlayabilirim. Bu zaten, her akşam tartışma programlarında dile getiriliyor. Hem de köşe yazılarında. Hani, yaşın yanında kuru da yanmasın meselesi. Çünkü bu Balyoz ve Ergenekon davalarında böyle şeyler yaşandı. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer misali, bu sefer bu konularda dikkat edildiğine dair emareler var. Daha dün haberlerde izledim. Sekiz yüz küsür er, serbest bırakılmış. Bu er meselesi, o akşamdan beri herkesin dilinde olan bir konuydu. Tatbikat bahanesiyle dışarıya çıkarılan erlerin, herhangi bir ceza almaması konusunda, toplumda büyük bir hassasiyet vardı. İşte o erler, tekrar sorgulandı. Ve bu işle bağlantısı olmayanlar tespit edilip, serbest bırakıldı. O yüzden, gazeteci tutuklandı diye kimse yaygara yapmasın. Bir gazeteci suçluysa yargılamadan kaçamaz. Ve gazeteci olması da bir şeyi değiştirmez.

Foto kaynak:pixabay.com

Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com

     

6 yorum:

  1. İki yüzlülükten gözleri dönmüş. Açık açık batı burada da savaş çıkarmaya çalıyor. Başaramadılar, başaramaayacaklar. İnsanlar, gazeteci, milletvekili, hakim savcı ve ya akademisyen olunca şuç işleyemiyorlar mı? Herkes hainliğinin bedelini ödeyecek. Başkaları ne derse desin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar da dışardan müdahale etseler Şükür ki bu millet oyuna gelmiyor. Bu ülke bir Suriye, bir Irak olmayacak Allah'ın izniyle. Gazeteci olmak suç işlemeyi özgür kılmaz. Adil bir şekilde herkes yargılanıp cezasını çekecek. Değerli yorumun için teşekkürler.

      Sil
  2. Şimdi millette şu algı var. Erdoğan'ı desteklemeyeni "VATAN HAİNİ" ilan ediyorlar. Yüzeysel bakıldığı zaman Erdoğan hakkında kötü yazan gazetecileri düşünceleri ve yazdıkları yüzünden tutukluyorlar. Ama asıl olan o değil. Farkında değiller.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte adil yargılama yapılarak cezalandırılmaları, bunun böyle olmadığını gösterecektir diye düşünüyorum.

      Sil
  3. Adil yargılama diye bir şey var mı Cem kardeşim?Gerçekten bunun açıklamasını detaylıca yaparsan sevinirim.Ne bu işlerden ne anlarım, ne de eskiden dosttular, şimdi düşman oldular falan da fikrimi bağlamaz.Genel bakışım çerçevesinde anladığım tek şey, belki yaşım ve bugüne kadar seyrettiklerimden giderek hiç bir durumdan memnun ve tatmin olmadığım.Sanırım ülkeyi yönetmek dışında karman çorman oldurulmuş her şey, toptan hesap dürme gibi gizli kapaklı hesaplar.Çok afedersin bizler, yani cumhur'Ortada sıçan'oyunundaki fareler gibiyiz.Sadece önümüzü göremez olduk ki hiç hak etmedik bunu.Hiç bir derdimiz yokmuş da bir tek buymuş gibi harıl harıl bir temizlik.
    Daha geniş çaplı temizlik!!! ise ne zaman olur, benim merakım bu. Artık benim hiç bir kuruma güvenim yok.Gazetecilik de kolay iş değil yani.Her kesimde yancılar(kime neye göre?)olduğu gibi onlarda da olabilir.Bu geri kalan dünyaca sorunu unutturur mu?Bir Feto gider bir Keto çıkar.Bizim halk olarak hiiiiç şansımız yok.Sevgiler.Yanlız, geçen gün yorumumu göremedim, üzüldüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yazıyı yazmamdaki esas nedenlerden biri de: Batı'nın suçlu olup olmadığına bakmadan tüm gazetecileri koruması. Ve, "Türkiye'de basın özgürlüğü yok ediliyor" şeklindeki çifte standart içeren açıklamalarıydı. Suç işleyen bir gazeteciyse suçunun cezasını çekmeli. Basın özgürlüğü diyerek suçundan yırtamaz. Yorumlarınız her zaman benim için değerlidir. Erhan Çelik ile ilgili yorumunuzu bir başka yazıya yaptığınız yorumun içine yazmışsınız. Yoksa yorumlarınız her zaman yazılarımda yerini bulur. Sevgilerimle.

      Sil