Niyazi Gül Dörtnala, benim için tam bir
fiyaskoydu. Eğer para verip de sinemaya izlemeye gitseydim. Belki ilk yarı
sonunda çıkardım. İlk yarı sonunda çıkmasam bile şuna emin olduğum bir şey var
ki. O da verdiğim paraya yazık olacağı. Ata Demirer’den bu kadar kötü bir film
beklemezdim. Demet Akbağ’ın performansı da düşüktü. E doğaldır. Bir film
güzelse, ordaki karakterler daha bir öne çıkıyor. Eğer bir film kötüyse ordaki
karakterler, başrol oyuncuları dahil, hepsi kötü bir performans sergiliyor.
Film bir 15-20 dakika olunca anlaşıldı ki, gülme konusunda bir şey vaat
etmiyor. “Artık hikayeye kaldık. Bari hikaye güzel olsa” dedim.
ÖMER LEVENT ÜLGEN HÜSRANI
Maalesef hikayede güzel değildi. Yani
koskoca Ata Demirer, sadece film yapmış olmak için film yapmış. Hatırladığım
kadarıyla, çok kötü bir zamanda da vizyona sokulmuştu bu film. Şimdi anlıyorum
niye yanlış tarihlerde vizyona sokulduğunu. Çünkü Ata Demirer’in kendisi de,
bir şey beklemiyormuş bu filmden. Hele Ömer Levent Ülgen’in oyunculuğuna
şaşırıp kaldım. Rolü böyle abarta abarta oynamış. Onu izlerken bir film değilde,
bir tiyatro izliyormuşum hissine kapıldım. Muhakkak yönetmen istemişti bu
şekilde oynamasını. Ama inanın, hiç mi hiç, o karakter gitmemiş filme. Normal
bir kabadayı gibi davransaymış, yani daha doğrusu bir kabadayı gibi oynasaynış,
daha iyi olurmuş. Yönetmen, resmen Ömer Levent Ülgen’in yeteneğinden
faydalanmamış. “Bana bağırsan, abartı rol yapsan yeter” demiş.
MAHVEDİLEN BİR KARAKTER
Ata Demirer, hatayı en başta yapmış.
Niyazi Gül karakterini bildiğimiz, tanıdığımız ve sevdiğimiz şekilde, filmde
yer almasına izin vermemiş. Niyazi Gül’den farklı bir karakter çıkarmış ortaya.
Ama ortaya çıkardığı o karakter, bizim sevdiğimiz Niyazi Gül değildi. E öyle
olunca da film, zar zor gidiyor. E yeni Niyazi Gül tutmamış. Tutmayınca bir
evin temeli nasıl çökerse, burda da Niyazi Gül tutmayınca, bütün film çökmüş.
Canım Niyazi Gül gibi espri, mizah dolu kahramanı kendi elleriyle mahvetmiş. Bu
filme 5 üzerinden 1 benim notum. En kötü Ata Demirer filmi. Berlin Kaplanı da
pek iyi değildi. Ama bunu izleyince, “Berlin Kaplanı çok çok iyimiş”dedim.
Foto
kaynak:Pixabay.com
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
Sıcaklarda mı çektiler acaba :)))
YanıtlaSilOlabilir :)
SilBen yine de Recep İvedik filmlerine göre daha iyi bulmuştum ama tabi ki sinemada izlemeyi düşünmezdim.
YanıtlaSilRecep İvedik'e göre bence de iyi.
SilBöyle bir filmin varlığından bile haberdar değildim. Baya kopmuşum sinemadan da. Gerçi anlattığına göre bişey kaybetmemişim ama yine de sinir oldum kendime.
YanıtlaSilAynen bir şey kaybetmedin. Sıkma canını :)
SilBende izlerken övgüye layık bulmadığım bir film olarak düşünüyorum. Türk sinemasında şöyle bir durum mevcut yalap şap yap servis et ne koyarlarsa bu tüketen bir genel izleyici var Kalite için uğraş verilmemekle beraber 1 ayda çek at tamam oldu demek sanırım türklere özgü diye düşünüyorum...
YanıtlaSilYavaş da olsa seyirci bilinçleniyor artık. Öyle yalap şap filmler izlenmemeye mahkum olacaklardır.
SilBeni de pek tatmin etmemişti film. Ata Demirer' i sevdiğim halde. Genel eleştirilerine katılıyorum.
YanıtlaSilAta Demirer'i bende seviyorum. Ama bu filmi çok kötüydü.
SilFragmanını izledikten sonra filmden iyi bir şey çıkmayacağını düşünüp izlememiştim ben.
YanıtlaSilÇok doğru bir karar vermişsin.
Siliyi ki sinemada izlememişim dediklerimden:)
YanıtlaSilİyi ki izlememişsiniz. Yoksa paranız boşa giderdi :)
Sil