Herkesin kendisine göre, davranış
kalıpları vardır. Bu davranış kalıplarını, kişiliği doğrultusunda belirler. Ben
çoğu zaman, bu davranış kalıplarıma uygun davranıp davranmadığımın muhasebesini
yaparım. Kendimi değerlendirmeyi severim. Bazı zamanlar, bana göre yapmamam
gereken hatalar yaptım. Hayalimdeki Cem, bu hataları yapacak kişi değildi. Ama gerçekteki
Cem, bu hataları yaptı. Bu yüzden kendimi affedemiyorum. Kendime kızgınım. İnsan
hiç, kendi kendisine kızar mı? Kızar. Hem de nasıl kızar. Yaptığım bu hatalar
aklıma geldikçe, kendime kızıyorum hatta köpürüyorum. Kendimi affedemiyorum. Bir
kişisel gelişim kitabında, “Kendinizi affedin. Hafiflediğinizi hissedeceksiniz”
diyordu. Kişisel gelişim kitapları hep böyledirler zaten. “Onu yapmalısın, bunu
yapmalısın” der, dururlar. Ama kolay mı?
PEŞİNİZİ
BIRAKMAYAN HATALAR
Bazen kişisel gelişim kitaplarına da sinir
oluyorum bu yüzden. Bilmiyorum, belki de olması gerekenleri yüzüme çarptıkları
içindir. Bu arada, her kişisel gelişim kitabını da seviyorum diye bir şey yok. Çoğu
bir işe yaramaz. O kadar kızmama, köpürmeme rağmen, o kişisel gelişim kitabında
yazan, “Kendinizi affedin” öğüdünü tutmaya çalışmadığımı mı sanıyorsunuz? Tutmaya
çalıştım. Denedim. Ama bir türlü yapamıyorum. Kendimi affedemiyorum. Anladım ki,
kısa bir zamanda bu sorunumu çözemeyeceğim. O yüzden uğraşmayı, kendimle
didişmeyi bıraktım. Zaman ilaçtır ya, onun şifasından medet umdum. Şimdilerde daha
iyiyim. Hatalarımı yok mu sayıyorum? Aslında onu da denedim. Ama hatalarınız
devamlı peşinizden geliyorlar. Yok sayma gibi bir durumunuz asla olmuyor.
YAZIYA DÖKMEK İSTEDİM
Hatta daha da gaddarca söylemek gerekirse.
Son nefesinize kadar, peşinizi bırakmayabilirler. Sanırım çok iç karartıcı bir
yazı oldu. Genelde bu tarz yazmam. Ama zaman zaman insan içini dökmek istiyor. Belki
de yazmanın rahatlatıcı etkisinden faydalanmak istemişimdir. Psikologlar da
hastalarına yazmalarını önerirler ya. “Yaşadığın sıkıntıları yaz. Sonra getir. Beraber
okuyup, değerlendirelim. Üzerine konuşalım” derler. Hepten de gözünüzde umutsuz
bir vaka izlenimi oluşturmak istemem. Bu yaşadıklarımı her an, her dakika
yaşadığımı düşünmeyin sakın. Bazı günler, bazı geceler hiç olmadık anda, bu duygular
içinde bulurum kendimi. Efkar sarar bedenimi, ruhumu. Ve o anlarda içimdeki
ben, “Bunları nasıl yaptım. Kendimi affedemiyorum” der.
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
İnsan olmak. Kısaca.
YanıtlaSilHata biz insanoğlu için derler, haklısınız. İnsan yine de kendine kızıyor, affedemiyor işte.
SilAffetmekle ilgili you tube'de kanal videomuzda bahsetmiştik.Affetmekte direnirseniz maalesef kaliteli yaşam yaşamakta sıkıntı yaşarsınız. Lütfen videoyu izleyin https://www.youtube.com/watch?v=3zCOALm4z8g
YanıtlaSilTeşekkürler. İzleyeceğim.
SilKübler-ross modeli vardır kabullenme süreci için , inkar-öfke--pazarlık-depresyon-kabullenme tabi bu sırada olacak diye birşey yok.Ross bunu hastalığı kabullenmek için ortaya atmış ama bence kendi hatalarımız da bizi içten içe hasta eden tümor gibiler.Hatalarını kabbullenip kendini affetmediğin sürece metastaz yapıp seni içten bitirecek kısa zamanda sağlığına mutluluğuna kavuşman dileğimle :D İnsan hemşire olunca sağlık açısından yaklaşıyor bazı şeylere :D
YanıtlaSilBu öneriniz için teşekkürler Kübra hemşire :)
SilCem kardeşim ya çok anlamlı olmuş kendini de affet :) :)
YanıtlaSilPeki kardeşim affederim :)
Silyaptıklarınız, yapacaklarınız sizi siz yapar. kendinizi affetmeyin, kendinizi sevin. o zaman sorunlar çözülür. :)
YanıtlaSilBu neşe dolu öneriye kulak vermemek elde değil :)
SilOlay kendimizi affetmek ya da hatayı kabullenmek değil gibi geliyor bana. Her insan hata yapar ve bu hatalarıyla yüzleşmek zorundadır. Unutmayacaksın bu hataları ki bir daha tekrarlama. Yani unutmaman gereken en önemli şeyler insanın hataları. Benim gibi mesela zamanında seviyorduk birilerini. Sevmemiz bir hataydı şimdi sevmiyorum ki bir daha o hatayı yapmayayım. :)
YanıtlaSilTam bir şairce yaklaşım :)
SilSimurgun kalemi isimli şahıs haklı. Hatalarınız sizi siz yapar. Kendinizi affederseniz o hatayı yeniden yaparsınız. Kendinizle barışık olun ve Simurgun kaleminin de dediği gibi kendinizi sevin. Saygılar.
YanıtlaSilEvet, kendimi sevmiyorum. Sorun burdan da kaynaklanıyor olabilir. Yorumunuz için teşekkürler. Saygılar
Sil:)) Buna ilaveten bir türlü affedemediğim insanlar var. Bende durup durup onları düşünür sonra neden bu kadar önem veriyorum diye kendime kızarım. Öfkem dolar taşar. Nasıl olursam olayım o öfke içimde bir yerlerde hep yaşar. Onla bunla da geçmez. Bıraktım peşini bende varsın yaşasın..
YanıtlaSilAslında bu tür yazılar senin kalemin :) Ama bu sefer benimde içimden geldi böyle içe dönük bir yazı yazmak. Eğer bir duyguyu içinden atamıyorsan bence de uğraşmamalı ve onunla yaşamalısın. Yorumun için teşekkürler.
SilNe güzel. Kendini kurcalıyorsun. Bu büyümek için en çok gerekli şey. Devam!
YanıtlaSilBu yüreklendirme için teşekkür ederim.
Sil