Powered By Blogger

22 Ekim 2023 Pazar

Susan Sontag'ın, günlüklerinde yüzleştiği iki şey...

Yazar Susan Sontag’ın günlüklerin birkaç sayfa okudum. Çok gençken yazdığı günlükler. O günlüklerde tanrının olmadığını ve lezbiyen olduğunu yazıyor. Şimdilerde böyle bir şeyi kim günlüklerine yazabilir ki? Şimdinin günlükleri Twitter ve İnstagram denebilir. Peki bunlara yazabilir mi? Yazamaz. Ama yine de günlüğe ya da bir deftere yazabilirdi. Yaşasın, hiçbir zaman ölmeyecek olan kalem ve kağıt. Bu iki konuda gün gelip fikirleri değişti mi bilmiyorum. Önemli olan hayatta yönünü bulmaya çalışan bir genç kızın hissettikleri. O isyan dönemlerinde hiçbir kurala bağlı kalmayı istemiyorlar. Ve her şeyi yok sayıyorlar. Kendisi çok günlük tutmuş. Günlük tutan bir diğer yazar Andre Gide’nin yeni çıkan günlük kitabını alıp, 5-6 saat içinde kitabı bitirmiş. Benim için hayranlık verici, bir oturuşta kitabı bitirmesi.

6 yorum:

  1. Hiç duymadım kendisini ama günümüzde herkes, her şeyi ifade edebiliyor artık özgürce bence...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yeni duydum abi. Çok bilindik bir kişi, şu an böyle bir açıklama yapsa tepki alır gibi geldi bana.

      Sil
  2. Bir oturuşta kitap bitirdiğim vardır da anı okumayı pek sevmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurguya doyman lazım sonra anı dikkatini çeker :) Senin yoruma gönderme yaptım :)

      Sil
  3. kitap kaç sayfa imiş. 50 sayfa ise sen de bitirebilirsin bir oturuştaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar da değildir Deep :) Sayfa sayısı yazılmamıştı.

      Sil