Peyami Safa’nın, Sözde Kızlar kitabını bitirdim. Beğendiğim kitaplarından biri oldu bu kitap. Mütareke döneminin bunalımlı günlerinde, babasını aramak amacıyla İstanbul’a gelen bir genç kızın macerası çerçevesinde, yüksek tabakanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ele alan bir kitap. Bu arada Peyami Safa’nın ilk romanlarındanmış bu kitap.
İNTERNETSİZ BİR GÜN…
TRT 1’de, Hayatımın Neşesi dizisinde bir günlük internet
kullanmama vardı. Evdeki herkes isyan etti bu duruma. Ama evin annesinin ısrarı
nedeniyle mecbur kabul edildi. Aile, sessiz sinema oynayarak geçirdi o akşamı. Bir
de küçük erkek kardeş, ablasının suratına bakarken, “Yüzünü hiç bu kadar
yakından görmemiştim. Sivilce mi vardı sen de?” diye sordu. Yakınımızın yüzündeki
değişikliği fark edemeyecek kadar dünyadan kopuyor muyuz gerçekten?
Sözde Kızlar'ı duymuştum da sözde okuyacaktım bir zamanlar :D
YanıtlaSilInternetsiz bir gün, zor iş, maalesef...
Belki sözde bir gün okursun :) İnternetsizlik, hayat damarlarımızdan birinin kopması demek resmen.
Silpeyami amca en iyilerden yaa :) eh netsiz bir gün çok zor tabisi :) ancak arıza filan olursa yaşıyoruz :)
YanıtlaSilPeyami Amca mı :) Deep ya.
SilGaliba kopuyoruz :( Yani o kadar büyük çaplı bir kopuş oluyor mu herkeste bilmiyorum ama teknolojik aletlere gömülmüş haldeyiz çoğu zaman... Böyle olmayanlara ne mutlu.
YanıtlaSilBağımlı olmayan sanki hiç olamazmış gibi.
Silİnternetsiz şu zamanda zor oluyor, hayatımızın büyük bir parçasını oluşturuyor. Her şeyi onunla yapıyoruz:)
YanıtlaSilEvet, her şeyimiz :)
SilValla bence kopuyoruz azizim...
YanıtlaSilHaklısın :(
Sil