Otobüslerde kitap okuyanları gördükçe
imrenirim. Ama ben okuyamıyorum işte. Hemen bir mide bulantısı başlıyor.
Kendimi kötü hissediyorum. Benim gibi olanlar var biliyorum. Televizyonda
röportaj yapılmıştı ordan duydum. Aslında insan isterse her yerde kitap okur.
Benim gibi mideniz bulanmıyorsa buna otobüsler de dahildir. Geçen bir tane
yazıda kitap okuma alışkanlığı kazanmak için devamlı yanınızda bir kitap olsun,
bir kitap taşıyın deniyordu. Bence çok mantıklı. Zira gün içinde boş vaktimiz
oluyor. O boş vakitlerde yanımızda bir kitap olursa, açıp okuruz diye
düşünüyorum. Gerçi müzik dinlemek daha çok tercih ediliyor gördüğüm kadarıyla.
Özellikle otobüste. Birkaç kere şahit oldum. Hemen oturur oturmaz kulaklığa
saldıranlar var.
İSTEMEK ÖNEMLİ
Sadece otobüste değil bu durum. Sokakta
yürürken de çoğu zaman kulaklıklı insanlar görüyorum. Kulaklıklarla bu kadar
haşır neşir olmak hiç de iyi değil. Özellikle kulaklarımız için. Tekrar kitap
okumaya dönersek. Bahsettiğim yazıda gün içerisinde ne kadar boş zamanlarımız
var onları anlattı. Yazıyı okuyunca, “Ne kadar da çok vaktimiz oluyormuş”
dedim. Hemen elime bir kitap alıp okuyasım geldi. O kadar iyi, motive edici bir
yazı olmuş. Sadece kitap okuma özelinde değil, her şeyde, ne olursa olsun
istemek gerekiyor. İsteyen bir şekilde yolunu buluyor çünkü. Tabi istemek için
de okumanın tadını biraz da olsun almak
gerekir. O yüzden küçük yaşlarda kitap okuma alışkanlığı kazanmak çok önemli
ya.
KİTAP OKUMAK ASOSYALLİK DEĞİLDİR
Kitap okumak aslında sosyal bir
faaliyettir. Film izlemek, konsere gitmek gibi. Filmi neden izleriz? Bir duygu
beklentisi ile gideriz filme. Ya güleceğizdir ya ağlayacak. Ya da sevdiğimizle
romantizmin doruklarına çıkacak. Bir duyguya talibizdir o yüzden gideriz.
Kitabın da aslında bir filmden farkı yoktur. Nasıl bir duygu yaşamak isterseniz
onu yaşatır size. Mizahla örülü bir hikaye ya da roman, size gülmeyi vaat eder.
Tıpkı bir komedi filmindeki gibi gülebilirsiniz, gülümseyebilirsiniz. Ama emek
vermek gerekiyor işte. Yalnız kalmak. Ve o kitabı okumaya başlamak. Zaman ayırmak.
“Arkadaşlarımla gezip tozmak varken niye tek başıma takılayım?” gibi bir soru
soran olabilir aranızda.
KİTAP OKUYUNCA DAHA BİR SEN OLURSUN
Kitap okumayı bir kenara bırakın şimdi.
Her zaman ama her zaman insanın canı, arkadaşlarıyla takılmak istiyor mu? Hiç
yalnız kalmak istemiyor musunuz? Yalnız kalmak da bir ihtiyaçtır. Ve kendi
kendine bir şeyler yapmak ister insan. İşte kitap okumak da kendi kendine bir
şeyler yapmaktır. Asla içine kapanmak,toplumdan soyutlanmak, asosyalleşmek
değildir. Aksine yalnız kalmak, kitap okumak seni daha çok sen yapar. Daha bir
mutlu, daha bir huzurlu olursun. Bu da demek oluyor ki: Arkadaşlarınla daha
tatmin edici vakitler geçiriceksin. Kendini yenilemiş, yalnız kalma ihtiyacını
gidermiş olarak.
BOŞ VAKİTLERDE KAÇ SAYFA OKURSUN?
Bunu duymaktan çok sıkılmışsınızdır ama
yine de söyleyeyim. Kitap okumak kendinizi ifade etmenizde kelime dağarcığınızı
çoğaltarak size kolaylık sağlar. Bakmayın bu da çok önemli bir konu aslında.
Çevremizde kendini iyi ifade edemeyen insanlar var. Bunların bazıları da
üniversite mezunu üstelik. Konular derin. O yüzden şimdi ona da girmeyelim
çıkamayız. Kitap okumak için gün içinde çok fırsatımız var. Hatta şunu da
söyleyeyim de dışarıda boş zamanlarınızda kitap okumanın sağladığı faydayı da
bilin. Bahsettiğim yazıdaki kişi kendine günlük 50 sayfa okuma hedefi koymuş.
Ve şimdi sıkı durun. Bu 50 sayfalık hedefine akşam eve gelmeden ulaşıyormuş.
İşte hepimize örnek. Bu harika bir şey. Ama şu da bir gerçek ki evde oturup
sessiz, sakin bir ortamda okumanın zevki de ayrı tabi.
Foto
kaynak:pixabay.com
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
Çok güzel bir yazı.Kitap okumamanın bahanesi yoktur.Hatırlattığın için teşekkürler Cem :)
YanıtlaSilNe demek :) Yorum için teşekkürler :)
Sil