Şu Sema yok mu Sema.Sevenlerin arasına girdi.Poyraz ile
Ayşegül’ü ayırdı.Gaddar kadın.Ulan orda Payraz da çıkıp,”Ne olacak lan”demedi.”Söylemiyorum
ne olacak?”demedi.Şu Sema denen kadına ifrit oldum abi.Bu kadını daha önce
Aliye’den hatırlıyorum.Orda da oyuculuğu güzeldi,burada da.Ben ifrit
olduysam,sinirlendiysem demek ki rolünü layıkıyla oynuyor demektir.Şimdi Google’dan
ismini de buldum.Emel Çölgeçen’miş.İsmini de zikredelim yani.Haksızlık olmasın.
Poyraz
denen bu adam hepimizin peşinden koştuğu aşkı bulmuş.Hem de öyle böyle değil.Dibine
kadar yaşayabileceği tarzda birini bulmuş hem de.Neyse,gelelim ayrılık
sahnesine.Adam zorlana zorlana ıkına sıkıla ayrılık kararını açıkladı.Ama
ayrılık nedeni gerçekten saçmaydı.İnandırıcı değildiydi.Zaten Ayşegül’de söylüyor,”Senin
gibi bir adam böyle ayrılamaz”diyor.Ama ne yapacaksın adam,”Ayrılalım”dedikten
sonra.
Bana göre o ayrılık sahnesinin en çarpıcı sözü ise,”Ayrılmasını
bilmeyen,sevmesini de bilmez”sözüydü.Ayşegül’ün hedefi on ikiden vuran atışıydı
bu söz.Sema denen kadın bir de adam göndermiş masalarının yanına.”Bakalım
söyleyecek mi,söylemeyecek mi?”diye.Kadına bak.Her tarafı örümcek ağı gibi
sarmış.Ordan kaçsan buradan yakalıyor.Böyle kadınlardan korkulur abi.Bu yazıyı
dizinin ilk reklam arasında yazıyorum.Nasıl tekrar bir araya
gelecekler,senarist nasıl mantık çerçevesinde bu ilişkiyi tekrar başlatacak
merak ediyorum.Hadi izlemeye devam o zaman.
Foto kaynak:haberlersaglik.com
Blog linki:yasamdanyazilar.blogspot.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder