Evet,ben unutkanım.Bu gerçekle
yüzleşeli çok oldu.Zaten insanın iç barışının ilk şartı kabullenmek değil
midir?Ben de kabullendim bu durumu.Daha az önce markette şemsiyemi
unuttum.Şemsiyemi almak için tekrar markete dönerken,”Bunu yazmalıyım.Bakalım
benim gibi unutkan çok var mı?”dedim.Huyumu bildiğim için biri bana unutmaman
gereken bir şey söylediğinde,”Muhakkak hatırlat.Yoksa ben kesin unuturum”diye
uyarıyorum karşımdakini.
Bundan yıllar yıllar önce yaşım on
iki mi,on üç mü neydi,o zamanda otobüste yeni aldığımız şapkamı unutmuştum.Evde
bir dünya azar yemiştim anne babamdan.Demek ki bende başından beri varmış
unutkanlık.O yüzden kendime bir savunma mekanizması oluşturdum bu konuda.O da
yazmak.Markete giderken de annem,”Şunu şunu al”der ama ben her zaman ki gibi yine
unuturum.O yüzden alacaklarım beş parça şey olsa bile yazarım.
Bazen kendimde şunu da denk
geldim.Eğer unutmamam gereken şey yapmayı istemediğim bir şeyse o şeyi
unutuyorum.(Farkındayım çok şeyli bir cümle oldu:)Beyin bu noktada devreye
giriyor bana unutturuyor heralde.Daha doğrusu ben beynime,”Unut”diye sinyal
gönderiyorum.Bilmiyorum sizde böyle bir durum var mı?
Foto kaynak:http://www.sitebuilderreport.com/stock-up#q=woman&page=1
Blog
linki:yasamdanyazilar.blogspot.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder