Powered By Blogger

30 Mayıs 2020 Cumartesi

Sakızlı yazı mı olur?


     Sabuha şarkısı vardır bilir misiniz? Benim arada ağzıma takılan şarkılardan biridir. Benim böyle şarkılarım vardır. Ara ara devamlı söylediğim. Galiba bunu Ogün Sanlısoy da söylemişti. Bazen sinirlerim çok yıpranıyor. Müşteriler sinirlerimi çok zorluyor. Çağrı merkezinde çalışmanın dezavantajlarından biri de bu işte.

     Bende şöyle enteresan bir durum var. Onu da sizinle paylaşmak istiyorum. Mesela bir şey oluyor, “Bunu not alayım blogda yazarım” diyorum. Sonra yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda o not aldığım şeyi yazmak istemiyorum. Sanki gazı kaçmış bir içecek gibi oluyor. Yazarken hemen o an aklıma gelecek ve yazacağım. Bir yere not alıp sonradan o not aldığımı şeyi yazmak nedense çekici gelmiyor bana.

     Birkaç gündür uzun yazılar yazmaya başladım. Yazdığım üç yazının da yazım şekilleri farklı? “Nasıl yani farklı?” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen anlatayım: İlk yazımda hiç paragraf vermeden yazdım. İkinci yazımda 100 kelimede bir paragraf vererek başladım. Şimdi bu yazımda ise 50 kelime de bir paragraf yapıyorum.

     Şimdi siz bu yazıyı okuyan okuyucular olarak hangisinden memnun kaldınız? Hangisinin daha okuması kolay? Hangisi okurken gözlerinizi zorlamıyor? Bu konuda görüşünüzü almak istedim. Dizi izlemek bana zaman kaybı gibi geliyor. Film izleyeceksin film. İki saatte olup bitecek her şey. Bir dizinin bir sezonunu bitirmek için ise saatler lazım.

     Çok fazla dizi izleyen biri değilim. Şahsiyet dizisinin bir bölümü 50 dakika ile 60 dakika arasında değişiyordu. Stranger Things dizisinin ilk sezonunda bir bölümü yine 50 dakikalarda geziyordu. İzlediğim bu iki diziyi göz önünde bulundurarak yaptım, film ile dizi izleme arasındaki saat farklarını, bilginize. Yemeği çok kaçırınca millet maden suyu içer bense sakız çiğnerim.

     Hiç maden suyu içme alışkanlığım olmadı. Daha önceleri sakız da çiğnemezdim yemeği kaçırınca. Normal olarak çiğnerdim o ayrı. Ama son zamanlarda bir sakız çiğneme modası başladı kendimde. Farkında olmadan. “Yemeği çok kaçırınca sakız çiğniyormuş. Yahu bu yazılacak şey mi be adam?” diyenleriniz olabilir belki. Ama her zaman çok ciddi yazılamıyor ki.

    Ya da çok ciddi yazılacak ciddi konu bulamıyor insan. Amaç yazmaksa eğer bir şekilde yazılmalı. Bugün sakız yazarım belki yarın daha da dişe dokunur şeyler, kim bilir. Bir tane kadın, jüri üyesi olduğu yarışmanın çok konuşulması ve gündem olması için bilerek açık kıyafet giydiğini söylemiş. Bazı kadınlar kullanıyorlar bu yönlerini işlerine geldiğinde kabul edelim.

     Biz insanoğlu olarak kendi içimizde adaleti sağlamaya muktedir değiliz. Yani bunu başaramıyoruz. Başaramayacağız da. O yüzden insanın olduğu yerde adaletsizlik vardır. O kadar çok adaletsizlik oluyor ki. İnsan iyi şeyleri bile göremiyor. Görse bile o kadar etkisi olmuyor ya da.

     İnsanoğlu olarak dünyadan el ayak çekince dünya iyileşme emareleri gösterdi. Doğa kendini yenilemeye başladı. Şimdi bunu nasıl değerlendirelim, neresinden tutalım? İnsanoğlu olarak zarardan başka bir şey değiliz be. İnsanoğlu olarak kendimize çok yüklendim farkındayım. Ama gerçekler be kardeşim. İnsanın suratına bir tokat gibi çarpıyor ve çok can acıtıyor.

     Hani Hababam Sınıfı’nda Mahmut Hoca diyor ya, “Saatinde kalkılacak, zamanında kahvaltı yapılacak, derslere zamanında girilecek” diye. İşte ben öyle biri olmak istiyorum hep. Her şey zamanında olsun. Kurallara sıkı sıkıya özen gösterilmesini isterim. Mesela 16:10’da molaya çıkacağım işyerinde. 9 geçe çıkmam. İlla 10 geçe olacak. böyle bir takıntı benimkisi de. Çok hırpalıyor bu durum beni. Kendinize iyi bakın millet, görüşürüz.

4 yorum:

  1. Çok renkli bir yazı olmuş Tebrik ederim Ben de sizin gibi her şeyi zamanında yapmayı düşünen kişilerdenim yazılarınız hakkındaki fikrime gelince yazıları küçük paragraflar şeklinde yazmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum çünkü bu şekilde yazı yazmak okuyucuların gözünü yormadığı için daha zevkli bir okuma okuma imkanı sunuyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler fikrini belirttiğin için kardeşim :)

      Sil
  2. Başlığa cevap veriyorum, yazmayı bilen için her şey yazı olur :)

    YanıtlaSil