Powered By Blogger

30 Mart 2015 Pazartesi

Günlük tutmak, geleceğe hatıra birakmaktir...



    Günlük tutmak, gelecek yillar icin bir nostaljidir. "Zamaninda neler yazmisim?" ya da "O zaman böyle mi düşünüyor musum?" gibi sorular soracaklar, ilerde günlüklerine göz gezdirirken günlük tutanlar. Sanirim,  herkes bir dönem günlük tutmustur. Tabi hep ayni seyler sayfalari kaplamistir. "Kalktim, yüzümü yikadim, yemek yedim" gibi. Sizin enterasan yazilariniz olduysa,  yoruma yazin. Bakalim, siz neler yaziyormus sunuz?
      Günlük tutmak hakkında yazı yazdigima bakmayin. Ben de sadik bir günlük yazari degildim. Iste, son üç-dort aya kadar. Bu son üç-dort aydır, "Günlük tutmanin hakkini veriyorum" diyebilirim. Birakin yıllar önce yazdiklarima, aylar once yazdiklarimi okuyunca da, aradaki hem yazi, hem de düşünce farkini görebiliyorum. E tabi bir de nostalji oluyor. "O olay, bu tarihte mi olmuş?" diye sorduğum oluyor kendime.
       Şunu da soyleyeyim. Benim farkli  bir günlük tutma tarzim var. Birincisi; herkesin ki gibi, yasadigim olaylari yazmak. Ama geniş geniş, şöyle yaya yaya. Ikincisi de; maddeler halinde, kisa kisa yasadiklarimi yazmak. O gün canim yazmak istemiyorsa, kisa kisa detayina inmeden yaziyorum. Bazen her şeyi , en ince ayrintisina kadar yazmak sıkıyor beni. Ben de böyle durumlar için, madde madde yazmak olayini gelistirdim iste.
      Bu arada, son zamanlarda gunlugume o günkü toplumsal olaylari da yazmaya basladim. Mesela; Beşiktaş'ın, Liverpool zaferi gibi. Ya da o günün, gündemin önüne geçmiş siyasi gelismelerini. Yani, kendimce almanak yapıyorum. Benden bu kadar. Sizlerin günlük tutmak hakkindaki düşüncelerinizi de çok merak ediyorum bu arada. Bir dahaki yaziya kadar sağlıcakla kalin.

Foto kaynak : http://www.sitebuilderreport.com/stock-up#q=write&page=2

Blog linki : yasamdanyazilar.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder