Mutluluk, kendi hayatını kabul etmekten mi geçer?

*Kağıttan Dünyam yazısında, “Bence mutluluk, kendi hayatını kabul etmek demek” demiş. Kendi hayatım üzerine düşünmeye başladım bu sözü okuduktan sonra. Kendi hayatımı kabullenmiyorum ben. Yaşamak istediğim hayat, bu değil. O yüzden içinde bulunduğum hayata kötü bakar olmuşum. Bakış açımı değiştirme vaktim gelmiş. Kağıttan Dünyam’ın yazısına şu linkten ulaşabilirsiniz: https://fairytaleess.blogspot.com/2022/06/mutlu-olmak-m-mutlu-kalmak-m-agac-ev.html

*Adalet Ağaoğlu’nun, “Yüksek Gerilim” adındaki hikayesini okudum. Kahretti beni.

*Mehmet Ali Birand’ın yaşarken Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı röportaja denk geldim bugün. O zaman başbakan tabi Erdoğan. Ama o kadar rahat konuşuyormuş ki. Erdoğan ile bugün kimse öyle röportaj yapamaz. Bu söylediğimden asla Birand’ın, Erdoğan ile konuşurken seviyesiz bir üslup takındığı düşünülmesin. Gayet, düzeyli bir üslup.

 

Hafta sonu için film önerisi: Tom Hanks'ten Big...

*Tom Hanks’in ilk defa duyduğum, Big yani büyük adındaki filmini izledim. 1988 yılında çekilmiş. Ben daha bir yaşındayken yani. Bir çocuk, ailesiyle gittiği lunaparkta, dilek makinesinden büyümeyi diler. Sabah uyandığında dileği gerçekleşmiştir ve büyümüştür. Peki şimdi ne olacaktır? “Film nasıl devam edecek gerçekten?” diye sorarken cevabımı aldım. Hafta sonunuz için güzel bir film önerisi benden size.

*Asgari ücret, 2022’nin, ikinci altı ayı için 5.500 lira olarak açıklandı. 7.200 liralar konuşulurken 5.500 lira açıklanması hayal kırıklığıydı benim için. Peşi sıra zamlar da gelecek mi bakalım?

*A101’de, bizimkiler 5 kg şekeri 85 liraya bulmuşlar. Hemen almışlar. “Bedava gibiymiş gibi aldık sanki” diyor kardeşim. 5 kg şekerin fiyatı normalde 100 lira.

 

Soğuk insanlara neden hak veriyorum?

*İnsanlar senin hakkında, “İktidar yalakası olmuş veya muhalif olmuş” demelerine kulak asmamak lazım. Doğru neyse onu söylemen lazım.

*Cüneyt Arkın da gitti şu fani dünyadan. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Onunla beraber herkesin anıları da gitti.

*Jet Sosyete diye bir dizi vardı. Hiç sevememiştim. Nedense YouTube önerilen videolarda çıkarmış karşıma. İzlemedim tabi.

*Soğuk insanlara eskisi gibi eleştirmiyorum artık. “Neden bu kadar da soğuk” demiyorum. Bu devirde en iyi şey soğuk olmak.

*Derin uzay diye bir mevzu var. İnsana kafayı yedirtir. Uçsuz bucaksız bir boşluk.

*Dostoyevski’nin, Yeraltından Notlar kitabını okumuştum. Ama beğenmedim. Bazı paragrafları güzel olmakla beraber kitabın geneli sıktı beni.

Çektikçe daha da soğuyan tulumba suyu...

      Okuduğum hikayede iki çocuk, tulumbayı devamlı çektikçe, su daha da soğuyordu. Evet, öyledir. Tulumba kullananlar bilirler.

     Özellikle yaz aylarında yaparız. Güneşin altında yanınca serinlemek için çektikçe çekeriz tulumbayı.

     Su, buz gibi olana kadar. Öyle güzel serinletir ki o su, insanı. Hikayede denk gelince bunları yeniden hatırladım.

HAVUÇ’UN SORUSU…

     A2 kanalında Çocuklar Duymasın’ın eski bölümleri yayınlanıyor. Atv zamanındaki. O zamanlar çok meşhurdu.

     İzlediğim bölümde Havuç, anne ve babasına nasıl dünyaya geldiğini soruyordu. “Bana hiç leylekler getirdi demeyin. Kornetto Murat bir şeyler anlattı ama anlamadım” dedi.

     Çocuğun lakabı da güzelmiş. Kornetto Murat.

     Haluk ve Meltem, çocuk gelişimi kitaplarından bakarak Havuç’a durumu anlattılar.

Bayram şekerleri şimdiden hazır...

      Kardeşim, Kurban Bayramı için şekerleri bugünden almış. Ece çikolatasından almış. Bilmem kilosu ne kadar olmuş onun da. 20 tane çikolata anca vardır aldığı poşetin içinde.

     Onun dışında yuvarlak, kahverengi, sütlü olanlardan almış. Bir de karpuzlu, hemen ağızda eriyen, sakıza benzer yumuşak şeker almış.

     Aldığı şekerleri hemen denedim. Hepsi de testten geçti. Beğendim şekerleri. Yedikçe özlediğimi anladım. Her bayram ziyarete gelen çocuklar için muhakkak şeker alırız. O yüzden şimdiden şekerleri hazır çocukların.

EĞER KAVGADA BUNLARI SÖYLÜYORSA…

     Dost ya da arkadaş bildiğiniz biriyle, kavga ettiğinizde size ait, aranızda kalması gereken bilgileri hemen söylüyorsa herkese, bir daha onunla işiniz olmasın. Hemen hayatınızdan çıkarın onu.

 

Açık pencereden gelen yaz sesleri...

     Haziran akşamından yazıyorum bu yazıyı. 20:59’u gösteriyor saatler. Açık pencereden sokakta oynayan çocukların sesleri geliyor. Sıcaklık olarak olmasa da, yaz ayı geldiğini hissettiriyor.

DUY DA İNANMA HABERİ…    

     Finlandiya ve Norveç’in, NATO’ya girişine sonunda onay verdik. Buna karşılık her iki ülkede bize söz vermiş. Terör örgütlerine destek vermeyeceklermiş. Duy da inanma. Belki de eskisinden daha fazla destek verirler. Ama tamamen ilişkilerini keseceklerini düşünmüyorum.

EMRE KINAY, BU SEFER HANGİ OKUL DİZİSİNDE?

     Fox TV’de, Tozluyaka diye bir okul dizisi başlamış. Fragmanını izledim. Beni çekmedi. Peki bu dizide kim oynuyor dersiniz. Emre Kınay. Okul dizilerinde ve gençlik dizilerinde hep bu isim var. Güneşi Beklerken dizisinde oynadı. Güneşin Kızları’nda oynadı. Ve şimdi, yine bir okul dizisi ile karşımızda.

 

Jelibon rezervi trolü...

     Ankara’nın eski belediye başkanı Melih Gökçek, “Adıyaman’da 6 milyar dolarlık jelibon rezervi bulundu” sallama tivitini gerçek sanmış. Ve bunu televizyonda dile getirmiş. Özellikle sunucu da uyarıyor, “Başkanım sahte olmasın bu haber” diyor. “Yok, yok gerçek diyor” o da. Twitter’da jelibon makarası dönüyor saatlerdir.

SHORTS VİDEOLAR TRENDLERDE…  

     Farkında mısınız? Son günlerde YouTube trendlerde shorts dediğimiz kısa videoları da görmeye başladık. “10 saniyelik video mu olurmuş!” diyordum zamanında. Ama gerçekten oluyormuş. Tekrar kısacık videoların popüler olduğu döneme girdik anlaşılan.

BÜYÜK BUDAPEŞTE OTELİ HÜSRANDI BENİM İÇİN…

     Hikmet Anıl Öztekin’in önerdiği Büyük Budapeşte Oteli’ni izlemeye çalıştım dün. En fazla 40 dakika dayanabildim. Hiç benim tarzım olmayan bir filmmiş. İlk defa kendisinin önerdiği bir filmi beğenmedim.