Powered By Blogger

30 Kasım 2023 Perşembe

Roman ya da hikaye yazmanın inciği cıncığı çok...

Bu akşam bir tane yazarın yazma sürecine ilişkin anlattıklarını izledim. Dur bakayım, yazarın adı neydi aklıma gelecek mi? Hah, evet. Aslı Tohumcu. Yok yazarken ritüelleri varmış. Kitabın ismini bulmasa yazamazmış. Falan filan. Takıntı abi takıntı. Yani yazar olmak da kolay bir şey değil. İşte bunun gibi bir dünya inciği cıncığı oluyor. O yüzden ne varsa deneme yazmakta var. Roman ya da hikaye yazmak başka bir dünya, başka bir kafa. Benim için varsa yoksa deneme. Bir, iki, üç, deneme. Ses kontrol, deneme. Ama yine de yazarların dünyasından bir şeyleri dinlemek güzel. Kültür sanat haberlerini de dinlemeyi severim. Bir ara Ntv’de, Gece Gündüz diye bir program vardı. Denk gelince izlerdim. Şimdi devam ediyor mu bilmiyorum. İşte o programı izlerken de seretonin hormonu salgılardım. O hormonu yanlış mı yazdım? Yoksa başka bir hormon muydu? Neyse işte.

4 yorum:

  1. takıntıları olduğu için yazar onlar :) ne kadar çok takıntı o kadar iyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani illa biz de mi takıntı sahibi olalım Deep. Yazar olmanın kuralı mı bu :)

      Sil
  2. Ayy yazalım da biz günlük de olsa razıyım gerisinde gözüm yok. 🤭

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin yazı dilin çok esprili ve güzel zaten. Günlük için ideal :)

      Sil