Okuduğum Safran Sarı kitabında geçiyordu bu cümle. “Sefil apartman yığınları” diye. Gerçekten apartmanları sevmiyorum. Soğuk geliyorlar bana. Kimsenin kimseden haberi yok. Kimin ne halt yediği belli değil. Bir başka dikkatimi çeken cümle ise, “İnsanın üstüne atlayan devasa ilanlar” oldu. Gerçekten de merkeze indiğinde reklamdan geçilmiyor. Her yer reklam. Sağımız solumuz reklam.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Piri Reis ’in dünya haritasında Deccal ’in yaşadığı ada gösteriliyor mu? Öncelikle bu haritanın nasıl çizildiği konusunda birkaç şe...
-
Bugüne kadar A101 ’den elektronik eşya hiç almadım. Bu tarz ürünleri Vatan vb. mağazalardan ya da güvendiğim t...
-
Kim Milyoner Olmak İster’deki, Aşk nedir sorusunu gördünüz mü? İşte o soru. Kenan İmirzalıoğlu sordu, “Aşk nedir?” diye. İşte şıklar: ...
Biz mustakil evde kaliyoruz da ne oluyor,evimizde olup biten hersey herkesin gorecegi sekilde yani demem o ki azıcık kapanma fena değil ama orantılı olsun reklamlar gerçekten bir saldırı gibi insanın zihni sürekli bir şeyleri yorumlamak ile meşgul ediliyor kendine kalamıyor.
YanıtlaSilO da doğru. İnstagram'la her şeyimizi milletle paylaşıyoruz. Reklamlara bakıp geçiyor, zihnimi meşgul etmemeye çalışıyorum
Silzengin olsak çiftlikte yaşarız tabii :)
YanıtlaSilBir gün olursun belki Deep
SilBence de daha da kötü olacak
YanıtlaSilReklamlarda bir de şey var, ya İngilizce ya Arapça tabelalar. Türkçe pek rağbet görmüyor...
YanıtlaSilYabancı olan şeylere daha bir hayranlığımız var maalesef
Sil