Powered By Blogger

14 Temmuz 2019 Pazar

Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanının uçağına niye davet edildi?


     Ahmet Hakan’ın iktidar tarafından pek sevilmediğini düşünürdüm. Çünkü her şartta hükümet yanlısı yazılar kaleme almıyordu. Yeri geldiğinde hükümeti de eleştiriyordu. Yani bir Cem Küçük değildi. Bir akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru soranlar arasında onu da gördüm televizyonda. “Ne değişti de onu da davet ettiler?” dedim. Soru soran gazeteciler arasında yer alması başka şeylerde de onun yer alacağının göstergesiydi. Erdoğan’ın uçağındaki gazetecilerden biri olmak gibi. 

     Geçen haftanın en çok konuşulan konularından biriydi. Yıllar önce asla ne Başbakanın ne de Cumhurbaşkanının uçağına binmeyeceğini yazmış. Ama şimdi bindi diye yer yerinden oynadı. Yine dönek yakıştırması ağızlara sakız edildi. Ahmet Hakan ise köşesinden kendini savundu. O zamanki ortam için söylediğini şimdi ise her şeyin bambaşka olduğunu dile getirdi. Buna inanıp inanmamak size kalmış. 

     Ama ben olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum. Acaba Erdoğan yanında devamlı yaptığı her şeyin doğru olduğunu söyleyen gazeteciler görmekten sıkıldı mı? Ya da bunun kendisine olan zararını mı gördü mü? Bu nedenle mi Ahmet Hakan gibi her yaptığı şeyi onaylamayan, kendine göre yanlış olanları dile getiren bir gazeteciyi yanında istedi? 

Ahmet Hakan

     Devamlı iktidarı öven yazılar yazan köşe yazarlarını okumaktansa Ahmet Hakan’ı okumayı tercih ederim. Hiç olmazsa iktidarın yanlışlarını dile getiriyor. Eğer bu açıdan düşünülüp uçağa davet edilmişse bence çok güzel bir adım. Çünkü insan etrafında her yaptığına, “Çok güzel yaptınız efendim” diyen bir grupla yanlış işler yapmaya devam eder. “Bu yaptığınız doğru değil, vicdan kabul etmez” diyecek kimseler de olmalı. Acaba danışmalarından biri bile olsa böyle bir şeyi dile getirebiliyor mı? 

     Bu durumla ilgili bir örnek vermek isterim. Hıncal Uluç zamanında bir dergide çalışıyormuş. Kendi odasında ayaklarını masaya uzatıp otururmuş. Dışarıdan bakan, “Bu adam da hiçbir şey yapmıyor. Yatarak para alıyor” derlermiş. Bir gün derginin patronuna bu işin aslını sormuş biri. Patron da, “Hıncal’ın görevi bana itiraz etmek. Yaptığım işlerin bana eksik yanlarını söylemesi” demiş. 

     Çünkü bizim ülkede kim patrona yanlış yapıyorsun diyebilir ki? Tabi bunun için patronun da bu yapıda olması gerekir. İnsanı doğru işler yapmaya götüren eleştirilmesi. İşte bu açıdansa uçağa davet çok güzel bir gelişme.

Foto kaynak: https://unsplash.com/photos/yXkKfvGaipw


4 yorum:

  1. hadi bakalım hodri meydan bir yanlışını cesaret edip söylesin yazsın da ben de döneğin Allah ımışsın Ahmet Hakan dediğim için burda huzurlarınızda 10 kere özür dilerim yazayım...gerçekten ben yanılayım sizin bakış açınız doğru olsun yürekten isterim...

    YanıtlaSil