Yine
ne yaptılar ettiler.Ülkeyi Anayasa Mahkemesi’nin kapısına mahkum ettiler.Yine
bütün televizyonlar Anayasa Mahkemesi’nin önünde nöbet tutacaklar.Ne
için?Yok,yok.Bu sefer AKP’yi kapatma davası değil olay.Bu sefer başka bir
demokrasi sancısı.Muhalefet ne zaman sıkışsa devreye Anayasa Mahkemesi’ni
sokuyor farkında mısınız?Demokratik yollarla iktidar olup seçim barajını
düşürememişler.Şimdi de Anayasa Mahkemesi’nden medet umuyorlar.”Biz
yapamadık.Şu işe bir el atta seçim barajını düşür”diyorlar.
Bu ülkede siyasetçilerin de birbirine
saygısı yok.Seçim barajı kararını sadece TBMM verebilir.Hiç bir şekilde Anayasa
Mahkemesi bu konuya dahil olamaz.Siz bir partisiniz.Parti demokrasiye
inanır.Kuvvetler ayrılığına inanır.Siz böyle yaparak bir yargı devleti
istediğinizi beyan etmiş oluyorsunuz.Bunu yaptıktan sonra bu halk size güvenir
mi?Oy verir mi?Hepsini geçin.Gün gelip siz iktidar olsanız.Egemenlik hakkını
Anayasa Mahkemesi elinizden alsa o zaman nasıl çıkıp konuşacaksınız?Nasıl
demokrasiden bahsedeceksiniz?Nasıl kuvvetler ayrılığı ilkesinden
bahsedeceksiniz?
“Partiler,demokrasinin vazgeçilmez
unsurudur”diye geçer Anayasada.Bu şekilde bahsedilen partiler de demokrasiyi
savunmalılar.Bu tür konularda partiler omuz omuza davranmalı.Birbirinin
kuyusunu kazmamalı.Bu sadece birbirinin kuyusunu da kazmak olmuyor sadece.Aynı
zamanda demokrasinin de kuyusu kazılmış olunuyor.Bu yapılanın askeri, darbeye
davet etmekten ne farkı var?Meclisin elindeki yetkiyi alıp Anayasa Mahkemesi’ne
vermek istiyorsun.Bu kadar açık ve net.
Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu red
etmelidir.Sonuçta,Anayasa Mahkemesi yargıçlardan oluşuyor.Ve bu yargıçlar da ne
yaptıklarının farkındadırlar herhalde.Seçim barajı hakkında alabilecekleri bir
kararın demokrasiye kurşun sıkmak olduğunun bilincinde olmaları gerekir.Benim
kanaatim başvuruyu red edecekleri yönünde.Ama olurda başvuruyu değerlendirip
barajı düşürürlerse.Kendilerini TBMM yerine koymuş olurlar.Bu egemenlik hakkını
seçilmişlerden almak demek olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder