Sevilmek gerçekten çok güzel bir
duygu.Alıp götürüyor insanı başka diyarlara.Hayat gerçekten bunaltıcı ve
sıkıcı.Böyle bir ortamda hayatı renklendiren,neşelendiren duygunun adına aşk diyoruz.Ama aşkı şanslı kişiler yaşayabiliyor.Önüne
her gelen yaşayamıyor bu duyguyu.Aşk özel bir duygu.Ve bunu özel insanlar
yaşıyor.Bir zamanlar bu düşünceye karşıydım biliyor musunuz?”Aşkı özel özel
insanlar yaşarmış.Hepsi laf bunların”derdim.Ama yaş aldıkça,akıl oturmaya
başladıkça bazı şeyleri daha net algılamaya başladım.Gerçekten aşkı yaşayanlara
imrenerek bakıyorum.Aşkı doruklarına kadar yaşamış arkadaşlarım da var.Hem de
tıpkı filmlerdeki gibi.O arkadaşıma her zaman imrenerek bakmışımdır.Çünkü
doyasıya sevmiştir.Doyasıya sevilmiştir.Zaman zaman anlatır durur yine o
günleri.Ve hala anlatırken de gözleri parlar.Bilmiyorum herkesin de bir gönül
yarası var be kardeşim.
Bu çağın insanlarının peşinden koştukları tek şey aşk.Başka bir şey de
umurlarında değil.Facebook,twitter bilmem hangi site.Herkesin paylaşımlarına
bir bakın.Herkes aşk arıyor.Şöyle ayaklarını yerden kesecek bir aşk
ama.Havalara uçuracak,her nefeste onu düşünebileceği bir aşk.Herkes aşka
programlamış kendini.Kim programlamıyor ki zaten?İster erkekler olsun,ister
kızlar olsun.Bir araya geldiklerinde devamlı aşktan bahsediyorlar.Grupta hemen
bir yoklama yapılıyor.Hayatının kadınını ya da erkeğini bulan var mı
yoklaması.Tabi bu soru maksat muhabbet olsun diye soruluyor.Aşktan konuşmaya başlamak
için girizgah olarak kullanılıyor.Yoksa biri aşkı bulmuş olsa zaten yer
yerinden oynar.Mesajlar,mesajlar yağar telefonlara.Facebook,twitter
yıkılır.Duymayan kalmaz.O hep bahsedilen sağır sultan var ya o bile duyar.O
yüzden bu soru boş sorudur.
Yani anlayacağınız aşk üzerine kurulu bir dunyamız var.Her sabah
yeniden kurarız bu dünyayı.Kurmak isteriz.Çünkü tak etmiştir dünyanın derdi
gamı canımıza.Bunlara tek başına göğüs germek acı verir.İstersin ki yanında
biri olsun.İyi ya da kötü anında her şeyini paylaşabileceğin.Gerçi bu
durumun çok geyiği olur ama.Sonuçta buz gibi bir gerçek olarak da durur
karşımızda.Bizi bu paranoyak hala televizyonlar,filmler de getirdi
diyebiliriz.O yüzden böyle sabahtan akşama etrafta,”Aşk,aşk”diye zombiler gibi
dolaşır durur olmadık mı?Dizide aşk,filmde aşk.Üst baş aşk yani.Bu çağın insanı
bu kadar aşk propagandasına nasıl dayansın?Bir dayanır,iki dayanır.Sonunda o da
pes eder.O da şuursuzca,”Aşk,aşk”diye ortalığı birbirine katar.Gerçi filmler
olmasa da bu iş böyle olacaktı ya.Çünkü insanın doğası bu.
Bazen de olmaz.Ne yapsan
olmaz.Aradığın seni bulmaz.Bekler bekler durursun.Ama ne zamana kadar beklersin
onu bilemem.Bilsem zaten kitaplar yazar,dünyayı birbirine katardım.Ama yok be
kardeşim.Belli bir formülü yok.Matematik problemi değil ki formülü olsun.Hani
bir laf var ya.Ortalıkta dolaşıyor,boyna geyiği yapılıyor.”Akışına bırak”diye.Öyle
yapacaksın.Akışına
bırakacaksın.Bırakmazsan da bir şey değiştiği de yok zaten.Kendine sıkıntı
yapar durursun.
Blog
linki:yasamdanyazilar.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder