Dün akşam Çok Güzel Hareketler Bunlar 2’yi
izliyordum. İçlerinden bir tanesi sıradaki skeci sunmak için sahneye geldi. Günlük
tutmak ile ilgili bir skeç olacağını söyledi. Hemen orada Yılmaz Erdoğan
devreye girdi, “Günlük tutmak önemli bir mevzu, bunu konuşalım” dedi.
“GÜNLÜK
TUTAR MISINIZ HOCAM?”
Sahneye
çıkan kişi Yılmaz Erdoğan’a sordu, “Hocam siz günlük tutuyor musunuz?” Oda, “Evet,
tutuyorum” dedi. Adam nerelere gelmiş. Ama hala bu seviyede bile günlük tutmaya
devam ediyor. Günlüğünün bir sayfasını okumak isterdim. Acaba nasıl günlük
tutuyor?
“Bugün bunlar bunlar oldu” deyip geçiyor mu? Ki ben böyle yapıyorum. Günlük
tuttuğum zamanlarda. Bu aralar çok boşladım gerçi. Bu akşam Yılmaz Erdoğan’ın
hala günlük tuttuğunu duyduktan sonra, bu akşamdan itibaren yine günlük tutmaya
başladım.
Ya
da bunun dışında günlük yaşadığı bir olayın duygu olarak ne hissettirdiğini mi
yazıyor.
Foto kaynak: haberler.com |
GÜNLÜK
NASIL TUTULUR ÜZERİNE NET DEĞİLİM…
Aslında
bir günlük nasıl tutulur bunun üzerine de konuşmak lazım. İnternette de
araştırıyorum bazen. Ünlü yazarların günlükleri var mesela. Ama fazla bir
kaynak yok. Çoğunluğu duygularını birkaç satırla geçiştirmiş. Günlük tutmakla
ilgili video ya da yazılı kaynak bilenler varsa yorum bölümüne yazsınlar ricam.
İŞTE
BU YÜZDEN SEVİYORUM…
Yılmaz
Erdoğan’ı hala yazmaya aşık olması nedeniyle seviyorum. “En büyük senaryo
hayattır, yazanı da yaradandır” sözünden dolayı seviyorum. “Gerçek hayatta ne
yaşıyorsanız onu yazın” sözünden dolayı seviyorum. işte bu sözden yola çıkarak
bende günlük hayatta yaşadığım olayları yazmak istiyorum. Geleceğe bir hatıra
olsun diye. Bu yazdıklarımı okuyanlar, “O zamanlar insanların davranışları,
düşünüşleri böyleymiş” desinler diye.
GÜNLÜK
TUTMAK ÜZERİNE NELER SÖYLEDİ?
“Bizim
toplumumuzda hep oku oku denir. Ama hiç yazın denmez. Aslında hepimiz
yazmalıyız. Mesleğimiz ne olursa olsun” dedi. Söylediklerine katılmamak elde
değil. Devamlı okumamız yönünde telkinler alırız. Ama ya yazma? Eğitim sistemimiz
ne kadar iyi olmasa da o kompozisyon dersleri sayesinde, hiç yazı yazmayan
kalmamıştır sanırım. Sınıfımızın en haşarı çocukları bile yazardı. Peki siz hiç
günlük tuttunuz mu? Hala tutar mısınız?
kesinlikle haklısınız hep okuyun dediler hiç yazın diyen çıkmadı belkide bütün sıkıntı burda başlıyor. Çünkü yazmak aynı zamanda üretmektir. Okumakta tüketmek.
YanıtlaSilYazalım o zaman 😀
SilAdam nerelere kadar gelmiş derken, toplumun diğer görevlerini icra eden bireylerden aslında bir farkı yok. Renkli ekran önünde kalmayı başarmış ender kişilerden. Yeni nesillere ön ayak olması ise umut verici. Bilgisayar çağında doğmayanlar hala yazmaya devam ediyor. Verdiğiniz örnek ise bunlardan biri. Skeç olarak günlük tutma olayının işlenmesi yerinde olmuş.
YanıtlaSilGünlüğü başkalarının okuma ve keşfetme olasılığı olduğu için tutmuyorum fakat ajandama çok kısa notlar almaktayım.
Velilerin çocuk oyalamak için bebeklerin eline ipad ve telefon tutuşturmasını daha çok tartışmalıyız.
İnsan devamlı o tedirginliği yaşıyor. O yüzden içinden geldiği gibi dökülemiyorsun. Ama kısa notlar da iyidir. Önemli olan yazmak.
SilGünlük yazıyorum ama benimki genelde aylık oluyor sanırım:) çok nadir yazıyorum. Yazdığımda da hep duygularım ön planda oluyor. Ne yaşadığımı değil de nasıl yaşadığımı yazıyorum. Ama gerçekten böyle rahatlatıcı bir şey olamaz. Özellikle beni dinleyecek biri yoksa günlüğüme sarılıyorum. Ama gerçekten sarılıyorum :))
YanıtlaSilAylık güzel bir ifadeymiş :) Bence daha çok yazın.
SilUzun yıllar günlük tutmuştum..çok zor günler geçirdiğim bir gün. hepsini yerinden çıkarıp günlerce okuyup sadece birkaç sayfasını saklayıp hepsini parçalamıştım... tuhaf bir deneyimdi..
YanıtlaSilşimdilerde minnet günlüğü tutuyorum.. küçük bir defterime hergün mtulu olduğum şeyleri yazıyorum iyi geliyor :)
http://loveandsmile.wordpress.com/
Mutlu olduğun şeyleri yazmanın da insana çok iyi geldiğini duymuştum :)
Silİlkokuldan üniversitenin başlarına kadar günlük tutuyordum :)) Genelde içimdekileri dökerdim, olaylardan ziyade duygular :))
YanıtlaSilBu kadar iyi yazman demek ki o günlüğe dayanıyor :)
Silçocukluğumdan bu yana günlük tutuyorum. yığınla defterim oldu bazı yılları açıp okuyamıyorum sadece yazıyorum.
YanıtlaSilSana o kadar imrendim ki. Keşke benimde yığınla defterim olsaydı.
SilEn yoğun dönemimde iki yıl boyunca günlük tuttum. Her gün yazdım. Sadece seyahat nedeniyle bir iki gün sonraya ertelediğim olmuştur belki. Yazmak için zaman bulamamak engel değil. Günlük tutmayı ciddiye alırsanız o günün muhasebesini yapmış olursunuz. Ama bir sefer aksatmaya kalkmayın, büyü bozulur. Sadece yaşadığın olaylar değil, verdiğin tepkiler, hayallerin, düşlerin, düşüncelerin, sıkıntılı ve mutlu hallerinin hepsine yer verebilir, günlüğünle iki arkadaş gibi karşılıklı sohbet edebilirsin. Sonradan dönüp baktığında akıl defterin olur. Bu aralar ben de yeniden başlasam mı diye düşünüyorum.
YanıtlaSilBence başlayın. Sizin dediğiniz gibi tutmaya çalışacağım bende. Tepkiler, düşler ve düşünceler.
SilBen de bir zaman günlük tuttum ama sonra farkettim ki zaten hatırlamak istediklerimi dün gibi hatırlıyorum, hatırlamak istemediklerimden banane ki..
YanıtlaSilGüzel bir bakış olmuş bu.
SilYıllarca günlük tuttum sonra hepsini attım belki de bir iki kurtulan olmuştur çekmece diplerinde. Çok rahatlatiyor insani 😊
YanıtlaSilKeşke onlar da kalsaydı hatıra olarak :)
Sil