Fatih
Altaylı, “Özgür basın için finanse edilmeliyiz” dedi. “Nasıl yani? Biz nasıl
finanse edeceğiz ki?” dedim. Konuşmasının devamında bu konuya açıklık getirdi.
“Eğer 200 bin kişi 5 liradan çıkaracağım gazeteyi devamlı alırsa sorun olmaz.
Özgür basın olur. Ama hem 25 kuruş olsun hem de özgür basın olsun derseniz
olmaz” dedi.
Foto kaynak: haberler.com |
Sizce de haklı değil mi? Eğer okuyucu gazetenin tüm giderlerini
karşılayabiliyorsa o gazete reklam anlaşmalarına ihtiyaç duyar mı? Bilmem
kimlere muhtaç olur mu? Yanlı yazmak durumunda kalır mı? Bunu bir düşünelim.
Aslında bu denenmeli. Okura bu açık açık anlatılmalı. Eğer okur o gazeteyi
çıkaranlara güveniyorsa bence o 5 lirayı verir.
Her şeyi paraya dayandırıyorlar.Zamanında nasıl basılıyordu acaba gazeteler.Şimdi artık internet var kimse kolay kolay gazete almaz,bence.Bir de bunlar yılların gazetecisi,birleşip bir gazete kuramıyorlarsa ,youtube kanalı açsınlar.
YanıtlaSilGazete demek para demek. Her anlamda. Youtube kanalı önerisi güzel fikirmiş.
SilBu memur kafası+kominizm zihniyetidir. Bu kafayla bi yere varmaz TR. Sürünmeye devam
SilSenin görüşüne saygı duymakla beraber bence olması gereken budur kardeşim.
SilAltaylı bazen saçmalasada arada güzel yazılar çıkaran takip ettiğim bir köşe yazarı.
YanıtlaSilArada kim saçmalamıyor ki :)
Silbiraz omurgalı dursunlar reklam için ona buna yaslanıyorlar halk tv de bir şekilde yayına devam ediyor
YanıtlaSilOna buna değil halka yaslanalım sadece diyor oda.
SilGazeteler ne kadar Türkiye'de? Burada iyi gazeteler 3-4 euro arası. Fakat şöyle bir durum var, bazı gazeteler sokakların köşesindeki kutularda açık olarak bulunuyor ve siz kutunun yanındaki ufak kutuya ücretini atıyor, kapağını kaldırıp gazeteyi alıyorsunuz, kilit yok. Şimdi diyeceksiniz ki kim öder. Fakat sosyal psikoloji araştırmaları şunu göstermiş, insanlar bu tip ufak meblalı hırsızlıkları yapmıyor! Aksine, çoğunluk parayı ödüyor hatta kuruşu kuruşuna... Zaten gazeteleri bayiiden ya da marketten de alma şansın da var, bu kutularda belki 20şer gazete olsa, yani ödeyen ödesin, ödemeyenin de canı sağolsun mantığı olabilir...
YanıtlaSilFakat internet çağında buna bir çözüm bulunabilir, abonelikler olabilir, belli miktar paraya belli makalelere ulaşılabilir, gazetenin genel haber tarafı bedava bırakılır vs vs o nedenle ben de yukarıdaki yorumcu gibi "herşeyi maddiyata dayandırmış" demeden edemedim. haklı da olsa bir iletişimcinin bu durumu daha iyi anlatmasını ikna etmesini beklerdim.
Belki anlatmak istediklerini ben iyi anlatamamış olabilirim. Ama samimiyetine güveniyorum.
SilMemlekette kimse okumadığı için yeni bir gazeteye gerek yok
YanıtlaSilBu konuda haklısın kardeşim.
Silolabileer :)
YanıtlaSilDimi Deep :)
SilGazete mi kaldı ya hu? Mehtap Hanım'ın da dediği gibi açın sosyal medya hesaplarını ve yapın tarafsız yayınlarınızı tabii gerçekten tarafsızsanız!
YanıtlaSilÖyle deme abi :) Hala haftada 200 bin üstü satan gazeteler var.
SilBunun için gazeteye gerek yok bence. Twitter ülkenin en özgür basını bana göre.
YanıtlaSilHerkesin mecrası farklı be kardeşim. Hala gazete okuyanlar var.
SilFikir olarak doğru. Ticaretle uğraşan, şirket sahipleri, ulusal medya patronları, yöneticileri, yazarları iktidarı elinde tutanlara iki yönden bağımlıdır. Bunlardan birincisi, eğer yandaş yayın yapmazlarsa devlet ve diğer kurumların reklâm gelirlerinden yoksun kalırlar. İkincisi korktukları için gerçekleri saklarlar. Kredi kullanamazlar, olmadık vergi borçları çıkartırlar, çalışanlarını hapse atarlar vs. Yaşatmazlar kısaca.
YanıtlaSilFatih Altaylı düşüncelerini bu iki baskı altında süzgeçten geçirdiğini dürüst bir şekilde itiraf etmiş oluyor zaten.
Önerisi çözüm müdür? Sanmam. Çünkü belirttiğim üzere tek sorun para değildir. Mevcut adalet sistemi olduğu sürece doğruları yazmaya kalksa, ikinci gün terörist ilân edilir, soluğu kodeste alır.
Özgür basın hepimizin özlemi ancak önce adalet!
Olaya farklı bir açıdan bakmışsın. Çok doğru.
Sil