Çalan telefonla uyanıyorsunuz. Telefondaki
arkadaşınız, “Kahvaltıyı Van’da yapmaya ne dersin? Günü birlik. Kahvaltıyı yapıp
geri geleceğiz” dese. Bugün izlediğim videoda bu soruya, “Evet” yanıtını
veriyordu çocuk. Youtuber Emre Durmuş’un Van kahvaltısı videosunda aynen böyle
yaşanıyor bu olay. Uçakla hopp, Van’dalar. O meşhur Van kahvaltısını yaptı
arkadaşlarıyla.
Ama bu zamana kadar Van’a gidip kahvaltı yapmamasını
yadırgadım. Sen ki dünyayı geziyorsun Emre. Ama bu zamana kadar ülkende dillere
destan olmuş bir kahvaltıyı çok daha önce yapman lazımdı. Sonra Van Akdamar
Adasına gittiler. Dönüşte de trenle döneceklermiş. Güzel bir video olmuş. Pazar
pazar güzel dakikalar geçirmeme sebep oldu.
KİTAP
OKUMAKTAN SIKILIYORUM BU ARALAR…
Uzun
zamandan beri kitap okumuyordum. Ahmet Batman’ın Korkma Kalbim kitabıyla tekrar
sahalara döndüm. Sonra Sabahattin Ali’nin İçimizdeki Şeytan kitabını okumaya
başladım. 300 sayfalık bir kitap. Ben daha 100’lerdeyim. Bir türlü gitmiyor
kitap.
Hemen sıkılıyorum. Konusu beni sarmadı desem oda değil. Sevdiğim tarz
konulardan biri. Sevdiğim tarz konusu olsa da yazım tekniği mi bana uymuyor? Oda
uyuyor gibi. Ben anlamadım ya.
YAZI
YAZARKEN KLASİK MÜZİK DİNLEMEK…
Bunu
şimdiye kadar nasıl akıl edememişim. Şu anda yazdığım bu yazıya başlamak kolay
olmadı. Bir türlü kafamı toparlayamadım. Müzik dinleyerek yazıya yoğunlaşmam
gerekiyordu. Ama radyo dinleyerek yapmak istemedim bu sefer. Hep aynı şarkılar.
Oda sıktı.
Yazı yazarken dinlenecek müzikler diye arattım Google’dan. Birkaç şarkı
sonra klasik müzikler çıktı önerilenlerde. “Bari yazarken onları dinleyeyim”
dedim. Memnun kaldım. Bundan sonra yazı yazarken dinleyeceğim müzik türleri
arasında klasik müzik de yerini aldı.
HER PAZAR BARIŞ ÖZCAN VİDEOSUNUN SAAT 09:00’DA
YAYINDA OLACAĞINI BİLMEK…
İnstagram’dan
hikayelere bakarken Barış Özcan’ın oğluyla konsoldan futbol oynarken ki görüntülerini
gördüm. “Yapma ya. Bu hafta video yok mu?” dedim. Çünkü bugün pazar ve koyacağı
hikayeye videosunu koyardı. Hemen Youtube kanalına gittim. Yeni video çoktan
yayındaydı bile. 200 bin falan da izlenmiş. Moralim yerine geldi. Keyifle izledim.
İnsan takip ettiği yazarların,
Youtuberların alıştığı zamanda yeni yayınlarını görmenin mutluluğunu yaşıyor. Ben
biliyorum ki her pazar sabah 09:00’da Barış Özcan yeni videosunu koyar. Pazar günü
yapılacaklar listemde yer alır Barış Abinin yeni videosunu izlemek. Şimdi listeye
almışken yeni video koymadığını görmek hayal kırıklığı yani. Bu arada
hikayedeki oğluyla maç yaparkenki görüntüleri yine bu haftanın videosu ile
ilgiliymiş.
Foto kaynak: https://www.pexels.com/photo/group-of-people-sitting-on-ground-while-cooking-egg-1376960/
Van da kahvaltı yapma fikri hoşuma gitti Buradan direkt uçuş olsa gidebilirim önceden bilet alıp aslında....
YanıtlaSilElindeki kitap bitince isabel allende kitaplarından bitini okusana blogda yazdım ben
Bence sen Van'a gider, o kahvaltıyı yapar ve blogda da bunu yazarsın :) İlk fırsatta okuyacağım.
SilKitap okumak, film/dizi/belgesel izlemek başka iç/dış motivasyonlar yüzünden sekteye uğrayabiliyor. Sıkılma konusunda yalnız değilsiniz.
YanıtlaSilÇok iyi izah etmişsin kardeşim durumu.
SilHer örenin kahvaltısı birbirinden güzel memlekette.Van biraz uzak gibi günübirlik için ama neden olmasın tabi gidenin önüne durulmaz:)) Bir arada günü birlik kebap yemeye Gaziantep'e gidilmesinin reklamları dönüyordu.
YanıtlaSilBahar insanları biraz isteksiz yapıyor galiba, bahar yorgunluğu olabilir üzerinizde.
Barış Özcan videolarını eşimden dolayı biraz biliyorum, benim tek takip ettiğim şu aralar Cüneyt Özdemir videoları.
Günübirlik olayı baya meşhur anlaşılan :) Bahar güzel de. Şu yorgunluğu da olmasa :) Cüneyt Özdemir benim de takibimde :)
SilVan kahvaltısı ritüelini yaptım ben:) Sabah uçağı git, akşam uçağıyla dön. Aynısını Hatay'a da yaptık, künefe yeyip dönüyorsun. Pegasus saatleri ona göre ayarlamış. Yazarken sessizliği seviyorum ben...
YanıtlaSilDuo yaşamayı biliyorsun :) Yazmadıysan yaz onu da.
Sil